59 binden fazla sağlıklı bireyin fotoğraflarıyla eğitilen bu model, yaşlanmanın biyolojik izlerini milimetrik bir hassasiyetle analiz ediyor.
Gerçek yaşından daha büyük görünen bireylerin erken ölüm olasılığının yüksek olduğunu belirleyen FaceAge’in, doktor değerlendirmelerinde kullanılması da bekleniyor.
Peki bu gelişme, yüzümüzün yeni bir hayati belirti haline geldiği anlamına mı geliyor?
Normalde hayati belirtiler; nabız, ateş, solunum ve tansiyon gibi objektif fizyolojik ölçümlerdir. Ancak bu çalışma, bir fotoğrafın da en az bu veriler kadar bilgi taşıyabileceğini öne sürüyor. Özellikle kanser hastalarında, görünüşle biyolojik yaş arasındaki farkın dikkat çekici şekilde belirgin olduğu tespit edildi. Algoritmaya göre, yaşından büyük görünenlerin hayatta kalma oranları daha düşük çıktı.
Bu teknolojinin ruh sağlığı üzerinde de çeşitli etkileri olabileceği düşünülüyor. Siz yaşlı hissetmiyorsanız bile, yapay zekanın bunun aksini iddia etmesi, kaygı seviyenizin yükselmesine yol açabilir.
FaceAge; erken teşhis, kişiselleştirilmiş tedavi ve invaziv olmayan yöntemlerle sağlık takibi açısından büyük potansiyel taşıyor.
Ancak uzmanlar, zaten görünüşe saplantılı olan bir kültürde, FaceAge’in tehlikeli olabileceği konusunda tekrar tekrar uyarıyor.
