Türkiye’de transfer dönemi geçtiğimiz günlerde noktalandı. Kimileri kasasını sonuna kadar açıp büyük transferlere imza attı, kimileri ise daha temkinli davranarak bütçesini korumayı tercih etti. Bazı kulüpler de yıllardır süregelen transfer anlayışlarını bir kenara bırakıp yeni bir strateji belirledi. Bu yazımda, Türkiye’deki transfer dönemini tüm yönleriyle ele alıp sizler için analiz edeceğim.
Rekorlar Dönemi
Geride bıraktığımız transfer döneminde adeta rekorlar havada uçuştu. Türkiye’ye gelen en pahalı ilk 10 transfere baktığımızda, bu listenin 6’sının bu sezon gerçekleştiğini görüyoruz. Victor Osimhen, Wilfried Singo, Uğurcan Çakır, Orkun Kökçü, Kerem Aktürkoğlu ve Dorgeles Nene… Bu isimlerin ortak noktası, hepsinin son dönemde Süper Lig’e adım atmış olması.
Transferleri kulüplere göre ayırdığımızda ise ilk 3 sırayı Galatasaray’ın aldığı göze çarpıyor. Dünya basınında da geniş yankı uyandıran Osimhen transferi, 75 milyon Euro’luk bedeliyle uzun yıllar kırılamayacak bir rekor gibi duruyor. Zira ikinci sıradaki Wilfried Singo için ödenen 30 milyon Euro bile bu farkı net bir şekilde ortaya koyuyor.
Öte yandan yalnızca harcama değil, satışlarda da tarihi rekorlar kırıldı. Göztepe, Romulo’nun RB Leipzig’e transferinden 14,7 milyon Euro kâr ederek Türkiye’de tek bir oyuncu satışından en yüksek kâr elde eden 6. kulüp oldu. Bu alandaki zirvede ise Fenerbahçe bulunuyor. Sarı-lacivertliler, Ferdi Kadıoğlu’nu Premier Lig ekibi Brighton’a göndererek tam 26,6 milyon Euro kâr elde etmişti.
İstanbul kulüplerini bir kenara bıraktığımızda ise tablo daha da anlam kazanıyor. Zira Göztepe, bu alanda ilk sıraya yerleşerek Anadolu kulüpleri adına tarihi bir başarıya imza attı.
Zarar Edenler Kâr Edenler
Transfer dönemi kimine göre futbolun en keyifli zamanıdır, kimine göreyse endüstriyel futbolun en çıplak gerçeği. Kimileri marka değerini artırmak için yıldızlara yönelir, kimileri ise bir şirket gibi davranıp yalnızca kâr etmeyi hedefler. Türkiye’de de durum pek farklı değil.
Bu yaz Süper Lig’de 9 takım transferden kâr ederken, 8 takım zarar açıkladı. 1 kulüp ise mevcut bütçesini korumayı tercih etti. Zarar tablosunun zirvesinde 131,52 milyon Euro ile Galatasaray yer aldı. Onu 59,70 milyon Euro ile Fenerbahçe takip etti.
Kâr eden kulüpler listesinde ise başı Göztepe çekiyor. İzmir ekibini, Uğurcan Çakır transferiyle ciddi gelir elde eden Trabzonspor izlerken, 7 milyon Euro karşılığında Yasin Özcan’ı satan Kasımpaşa da dikkat çeken kulüplerden biri oldu.
Lige yeni yükselen takımlara baktığımızda ise adeta bir transfer çılgınlığı yaşandı. Kocaelispor, tam 18 oyuncuyu kadrosuna katarken 19 isimle yollarını ayırdı. Gençlerbirliği de benzer bir tablo sergiledi; 18 transfer yaparken tam 24 futbolcuyla vedalaştı. Fatih Karagümrük ise bu iki takıma göre nispeten daha sakin bir dönem geçirdi. Kırmızı-siyahlılar 13 oyuncuyu kadroya katıp 14 futbolcuyu göndererek transfer sezonunu kapattı.
Makas Açılmaya Devam Ediyor
Çoğu futbolseverin de dile getirdiği gibi, İstanbul kulüpleriyle Anadolu takımları arasındaki finansal uçurum bu transfer döneminde iyice görünür hale geldi. Süper Lig kulüplerinin tarihlerinden en pahalı transferlerine baktığımızda zirvede Galatasaray’ın Victor Osimhen için ödediği astronomik bedel karşımıza çıkıyor. Listenin diğer ucunda ise geçtiğimiz sezon 1,3 milyon Euro’ya gerçekleşen Fatih Karagümrük & Can Keleş transferi var. Burada önemli bir not düşmek gerek: Can Keleş o dönem Karagümrük’te kiralık oynuyordu. Kulüp, oyuncunun bonservisini Austria Wien’den alıp aynı sezon içerisinde 2,75 milyon Euro’ya Beşiktaş’a satmıştı.
Bu sezona döndüğümüzde ise “dört büyükler” ve Başakşehir’i bir kenara bırakırsak, Anadolu kulüpleri adına en pahalı transferi Samsunspor yaptı. Karadeniz ekibi, Cheriff Ndiaye için 4 milyon Euro ödeyerek hem kulüp tarihinin rekorunu kırdı hem de bu sezonki en pahalı transferler listesine 22. sıradan girdi. Samsunspor’un ardından Çaykur Rizespor’un 2 milyon Euro’ya kadrosuna kattığı Valentin Mihăilă transferi öne çıkan bir diğer hamle oldu.
Alt Ligde Transfer Dönemi
1.Lig’e baktığımızda bu transfer dönemi de bir hayli hızlı geçti. Birçok yıldız isim lige katılırken, çok sayıda oyuncu da takım değiştirdi. Dönemin en dikkat çekici ayrılıklarından biri Gaoussou Diarra’nın Feyenoord’a 3,8 milyon Euro’ya transferi oldu. Hatayspor’un geçen sezon Lazio’ya kiraladığı Fisayo Dele-Bashiru için ise zorunlu satın alma opsiyonu devreye girdi ve kulübün kasasına 3,43 milyon Euro girdi.
Gelen oyuncular arasında en çok ses getiren transfer Sakaryaspor’dan geldi. Yeşil-siyahlılar, Wissam Ben Yedder’i kadrosuna katarak dünya spor gündeminde yer buldu. Amedspor da boş durmadı; Mbaye Diagne, Dia Saba ve Cheikhou Kouyaté gibi yıldızlarla gücüne güç kattı. Çorum FK ise farklı bir yol izleyerek “ligi tanıyan tecrübeli isimler”le kadrosunu şekillendirdi. Gol krallarıyla adını duyuran Oğulcan Çağlayan, Brian Samudio ve Emeka Eze’nin transferleri de bu dönemin en çarpıcı hamleleri arasında yer aldı. Iğdır FK de benzer bir strateji izleyerek, geçmişte 1. Lig’de fark yaratmış oyunculara yöneldi.
Süper Lig’den düşen takımlara geldiğimizde ise tablo biraz daha farklı. Transfer yasağı bulunan Adana Demirspor ve Hatayspor, kadrolarını takviye edemedi ve sezona mevcut oyuncularıyla girmek zorunda kaldı. Sivasspor ise kötü başlangıç ve taraftar baskısının ardından transferin son günlerinde atağa kalkarak birçok oyuncuyu kadrosuna kattı. Bodrum FK ise kadrosunu büyük ölçüde korudu. Üstelik birçok kulübün radarında olan 20 yaşındaki golcü Ali Habeşoğlu’nu da renklerine bağlayarak geleceğe yatırım yaptı.
Yeni yükselen takımlar arasında Serikspor’un yaptığı yabancı transferler, özellikle de Rus futbolcular dikkat çekti. Vanspor ve Sarıyer ise gerçekleştirdikleri takviyelerle ligde iddialı olabileceklerini gösterdi.
2.Lig’e kısa bir bakış attığımızda ise tablo yine oldukça iddialı. Batman Petrolspor, Şanlıurfaspor, Bursaspor, Kahramanmaraş İstiklalspor, Elazığspor ve Aliağa FK, bu sezon zirve mücadelesinde adı en çok geçecek kulüpler olarak öne çıkıyor.
İyisiyle kötüsüyle bir transfer dönemini daha geride bıraktık. Kulüplerimiz, her sezon bir öncekinden daha fazla harcama yapmaya devam ediyor. Oysa ki asıl ihtiyaç, oyuncu yetiştirip doğru zamanda satmak ya da maliyeti düşük futbolcuları alıp değer kazandıklarında kâr elde etmek.
Eski Trabzonspor başkanı Ahmet Ağaoğlu’nun Abdülkadir Ömür için söylediği şu söz aslında çok şey anlatıyor: “Biri ‘Satmayalım’ dedi, bir diğeri ‘Fiyatını buldu mu satılmalı’ dedi. Manchester City 23 milyon Euro teklif ettiğinde satmadım, hata yaptım. O hatayı bir daha yapmam.” Son pişmanlıkların faydası yok; ama ders çıkarmak mümkün. Umarım gelecek transfer dönemlerinde aynı hataları tekrarlamak yerine bu deneyimlerden faydalanırız.
Yiğit Aldoğan
Konuk Yazar




