Zelenski’yi Riyad’daki barış görüşmelerine çağırmayı reddeden ve Ukrayna Başkanını “bir diktatör” olarak tasvir eden Trump, Zelenski’nin imzayı atacağını söylemesiyle söylemini değiştirdi.
Donald Trump’a, ‘diktatör olarak tasvir ettiği Volodomir Zelenski hakkındaki sözleri tekrar sorulduğunda Trump “Ben öyle bir şey mi demiştim?” yanıtını verdi.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, ABD Başkanı Donald Trump ile Cuma günü bir araya gelerek değerli madenler ve mineraller anlaşmasını imzalayacak.
Kiev, Washington’ın Moskova’ya yönelik yaptırım politikasını tersine çevirdiği bir dönemde, ABD’nin desteğini yeniden kazanmaya çalışıyor.
Biden yönetiminden milyarlarca dolarlık silah yardımı ve siyasi destek alan Zelenski, Trump’ın yaklaşımıyla farklı bir tabloyla karşı karşıya.
‘YA ÇOK YAKINDA BİTECEK, YA DA HİÇ BİTMEYECEK’
Perşembe günü İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile düzenlediği ortak basın toplantısında Trump, Zelenski’ye diktatör dediğini hatırlamadığını belirtti.
Trump, Zelenski ile görüşmeyi dört gözle beklediğini ve Ukrayna ordusunun cesaretini takdir ettiğini dile getirdi. Savaşın sona ermesi için çok çalıştıklarını söyleyen Trump, sürecin hızla ilerlediğini vurguladı.
Trump, “Ya çok yakında bitecek ya da hiç bitmeyecek” ifadesini kullandı. Starmer ise Ukrayna’nın şekillendireceği, Putin’in daha fazla ilerlemesini önleyecek “sert ve adil” bir barış planı üzerinde konuştuklarını söyledi.
İngiltere’nin barışı korumak için sahaya asker göndermeye hazır olduğunu belirtti. Trump, ABD’nin bu tür bir misyona katılıp katılmayacağı sorusuna yanıt vermedi.
Bugün imzalanması beklenen anlaşmaya göre Ukrayna, devlet kontrolündeki doğal kaynaklardan elde edilecek tüm gelirlerin yüzde 50’sini, ABD ile ortak yönetilecek bir yeniden inşa fonuna aktaracak.
Anlaşma, belirli varlıkları ismen belirtmese de mineral yatakları, petrol, doğal gaz ve LNG terminalleri ile limanları kapsayacağı ifade ediliyor.
UKRAYNA’NIN SON UMUDU
İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa güvenliğinin temel direklerinden biri olan ABD’nin bu yeni tutumu, AB ülkelerinde büyük endişe yarattı.
Ancak Kiev’in, ülkesindeki değerli maden ve nadir toprak elementi kaynaklarının son derece büyük bir kısmını ABD’ye taahhüt etmesiyle ABD’nin tutumu bir nebze daha olumlu hale geldi.
Ancak Trump yönetimi, halihazırdaki barış görüşmelerinden Avrupa’yı ve Ukrayna’yı hala hariç tutuyor. Bunun yanında bugün imzalanacak değerli maden ve mineral anlaşmasında, Ukrayna’nın güvenliğini sağlayacak bağlayıcı bir madde bulunmuyor.
Buna karşılık Washington, Ukrayna’ya sağlanan milyarlarca dolarlık silah yardımının maliyetini, nadir toprak elementleri satışına bağlı bir yeniden inşa fonu aracılığıyla geri alacak.
Geçen yıl yayımlanan bir araştırmaya göre, ABD Kongresi’nin Ukrayna için ayırdığı fonların yaklaşık üçte ikisi ABD’de harcandı.
Kiev, bu anlaşmanın Trump’ı Ukrayna’nın topraklarını geri alma mücadelesinde desteğe ikna edeceğini umuyor.
Aynı zamanda, savaş yorgunu ülkeye yeni bir yardım paketinin Kongre’de onaylanmasını kolaylaştırabileceği düşünülüyor.
