Close Menu
Türkiye ve Dünya’dan Son Dakika Haberleri | MedyaPress
  • Dünya
    • Almanca Aktüel
  • Yaşam
  • Gündem
  • Ekonomi
  • Siyaset
  • Spor
  • Sağlık
  • Magazin
    • Aşk ve İlişkiler
  • Teknoloji
  • Bilim
  • Otomobil
  • Kültür Sanat
    • Sinema
    • Konser
  • Röportajlar
    • Biyografi
  • Seyahat
  • Mekan
    • Gurme
  • Moda
  • Güzellik
  • Yazarlar
Facebook X (Twitter) Instagram Threads
Türkiye ve Dünya’dan Son Dakika Haberleri | MedyaPressTürkiye ve Dünya’dan Son Dakika Haberleri | MedyaPress
  • Röportajlar
  • Moda
  • Mekan
  • Seyahat
  • Gurme
  • Güzellik
  • Aşk ve İlişkiler
  • Kültür Sanat
  • Sinema
    • Konser
      • Kitaplar
  • Biyografi
    • Ne Nasıl?
Konuk Yazar Başvuru
  • Gündem
  • Dünya
  • Yaşam
  • Ekonomi
  • Siyaset
  • Spor
  • Magazin
  • Teknoloji
  • Bilim
  • Otomobil
  • Yazarlar
  • Hızlı Akış
Türkiye ve Dünya’dan Son Dakika Haberleri | MedyaPress
Home»Yazarlar»Tahran’da Statüko Direniyor – Sümeyra Ulus
Yazarlar

Tahran’da Statüko Direniyor – Sümeyra Ulus

Haziran 24, 2025Sümeyra UlusBy Sümeyra Ulus

Tahran’ın üzerine çöken sis bu kez sıradan bir kaosun değil, bir uzun süreli yorgunluğun işareti. Fakat bu yorgunluk, rejimin yarın sabah devrileceği anlamına gelmiyor.

İran, kırk yılı aşkın bir süredir çok katmanlı bir sistem inşa etti: ideolojik merkez, güvenlik aygıtı, dinî meşruiyet, dış tehdit algısı ve çıkar ilişkilerine dayalı toplumsal ağlar. Tüm bu yapı hâlâ işliyor ve sistemi ayakta tutmaya devam ediyor.

Artık bir şey değişiyor: halkın gözündeki anlam. Gençler susmuyor, kadınlar geri çekilmiyor. Ekonomi, içeride umudu, dışarıda itibarı aşındırıyor ve daha önemlisi: korku azalıyor. Bir rejim için en tehlikelisi budur; İnsanlar artık eskisi kadar korkmuyorsa, sistem hâlâ ayakta olsa bile çözülme başlamıştır.

Bu çözülme sessiz bir zihinsel kopuşa işaret ediyor. İran’da bugün yaşanan, bir hükümet krizi değil; bir tahayyülün, bir ideolojik çerçevenin aşınmasıdır. 1979 Devrimi yalnızca Şah’ı değil, Batı tipi modernleşme tahayyülünü de devirmişti. Şimdi o devrimin çocukları -ya da torunları- mollaların kurduğu düzenle hesaplaşıyor. Sloganlar değil, hayatlar konuşuyor. Kutsallık zırhı, artık ne gençleri ne de açlık sınırındaki milyonları ikna ediyor.

Yine de sistem direniyor. Çünkü hâlâ elinde baskı aygıtı var. Devrim Muhafızları aktif, istihbarat mekanizması güçlü, dış tehdit söylemi içeride işe yarıyor. İsrail’in hava saldırıları gibi gelişmeler, rejimi daha da kapalı ve savunmacı hale getiriyor. Bu da kısa vadede yıkımı değil, daha kontrollü bir baskı dönemini beraberinde getiriyor.

Batı -özellikle de ABD- bu durumu, ‘fırsat’ olarak görür mü? Yirmi iki yıldır demokrasi adına yapılan her askeri müdahalenin sonunda geriye ne kaldığına bakarsak, cevabı bulmak kolay. Irak’ta halkın üstüne çöken mezhep savaşları… Afganistan’da yirmi yıl sonra geri dönen Taliban… Libya’da hâlâ toparlanamayan bir devlet enkazı… Batı’nın “özgürlük” paketleriyle gelenlerin sonunda bıraktığı şey genellikle kan, parçalanmış toplumlar ve yeniden üreyen radikalizm oluyor. İran gibi dinî, etnik ve mezhepsel açıdan bu kadar çok katmana sahip bir ülkede böyle bir müdahale, bugüne kadar görülenlerin çok ötesinde bir yıkım getirebilir. Bu nedenle asıl mesele dışarıdan değil, içeriden yükselen bir değişim ihtimali. Ve o ihtimal, artık büsbütün yok değil.

Ancak bu değişim, bugün değil. Belki yarın da değil. Hatta yarından sonra da değil. Çünkü İran rejimi hâlâ toplumsal gücünü tamamen yitirmedi. Meşruiyeti sorgulanıyor evet ama bu sorgulama henüz sistemin taşıyıcı kolonlarını devirecek düzeyde değil. Değişim arzusu sokaklarda hissediliyor; ama bu arzunun örgütlü, sürdürülebilir bir siyasal karşılığı henüz oluşmadı.

Bugün Tahran’da yaşanan şeyin adı devrim değil. Darbe de değil. Bu, bir yavaş çöküşün başlangıcı olabilir. Zamanın, ideolojiden daha güçlü olduğu o anlardan birindeyiz. Sistem hâlâ ayakta duruyor gibi yapıyor ama halk artık yalnızca seyirci değil.

İran, uçurumun kenarında yürümüyor belki, ama artık dümdüz bir zeminde ilerlemiyor da. Toplumun hafızasında birikmiş olan yorgunluk, rejimin geleceğini şekillendirecek en güçlü aktör hâline geliyor.

Ve işin özeti şu: Rejim kısa vadede çökmez ama aynı kalamaz da.

Share. Facebook Twitter LinkedIn Telegram WhatsApp
Avatar photo
Sümeyra Ulus
  • Website

Lisans eğitimini Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında tamamlayan yazar, yüksek lisans eğitimini de Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi ABD alanında tamamladı. Yazar, Bilim Uzmanı olarak aktif yayın yapmaya devam etmektedir.

Siyaset

Gülşah Durbay yaşamını yitirdi… Siyasilerden başsağlığı mesajları

Aralık 15, 2025
Sağlık

Kış aylarında göz şikayetleri artıyor

Aralık 15, 2025
Teknoloji

Apple, iOS 26.2 güncellemesini sundu

Aralık 15, 2025
Dünya

Avustralya’daki saldırıya dünyadan tepkiler

Aralık 15, 2025

Dünyayı Sizin İçin Takip Ediyoruz!

Tarafsız, Küresel Habercilik
Bize katılın
Talepler
Kurumsal
  • Künye
  • Uluslararası Yayın İlkeleri
  • Erişilebilirlik Politikamız
  • STDGD Yayın politikası
  • Öneri ve Bilgi Formu
Kurumsal
  • Tekzip
  • Gizlilik Politikası
  • Çerez politikası
  • İçerik Kullanım Şartları
  • Editoryal İlkeler
Kurumsal
  • Sponsorluklar
  • STDGD
  • Yazarlarımız
  • Konuk Yazarlarımız
Biz Kimiz?
  • Hakkımızda
  • Yayınlarımız
  • Tv
  • Radyo
  • Podcast

© 2025 MedyaPress – Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve kullanılamaz.

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.