Bilim insanları, dünyanın erişilmesi en zor noktalarından biri olarak kabul edilen Doğu Antarktika’nın buz raflarının altına erişerek ilk kez doğrudan ölçüm yapmayı başardı. Yıllar boyunca buzulların altında sürüklenen su altı aracı Argo’nun zorlu yolculuğu tam 2.5 yıl sürdü.
Buz
Buz kıran gemileri, donmuş okyanuslarda ticari ve bilimsel keşif yollarını açan basit araçlar değil, artık küresel güç mücadelesinin kritik bir parçası haline geldi. Özellikle Arktik deniz buzunun geri çekilmesiyle, bu gemiler bölgedeki nüfuz ve kontrol için hayati rol oynuyor.
Antarktika’nın en tehlikeli buzulu olarak bilinen Thwaites, yani namıdiğer “Kıyamet Buzulu”, bilim insanlarının uzun süredir korktuğu dönüşü olmayan eşiğe hızla yaklaşıyor. Yeni araştırmalar, buz devinin altını oyup parçalanmasına neden olan görünmez bir tehdidi ortaya çıkardı.
Hektoria Buzulu, şimdiye kadar gözlemlenen buzullardan 10 kat daha hızlı eriyerek alanının neredeyse yarısını kaybetti. Uzmanlar, bu “imkansız” hızı tetikleyen geri besleme döngüsünün, Thwaites “Kıyamet” Buzulu gibi çok daha büyük buzullar için de geçerli olabileceğinden endişeleniyor.
Dünyanın en büyük buz kütlelerinden Antarktika, her yıl ortalama 135 milyar ton, Grönland ise yaklaşık 266 milyar ton buz kaybediyor. Bilim insanları, 2100 yılına kadar Avrupa Alpleri ve Kafkasya Dağlarındaki buzulların ise tamamen yok olacağını tahmin ediyor.
Antarktika’nın Allan Hills bölgesinde 6 milyon yıllık buz tabakaları bulundu. Bilim insanları, bu örneklerde hapsolmuş hava kabarcıklarıyla Dünya’nın en eski atmosferini incelemeyi hedefliyor.
NASA bilim insanları, Grönland’ın devasa buz tabakasını haritalamak için gelişmiş radar teknolojisi kullanırken inanılmaz bir keşfe imza attı: Yüzeyin 30 metre altında, Soğuk Savaş döneminden kalan, terk edilmiş bir ABD askeri üssü… “Camp …
NASA ve Penn State Üniversitesi’nin simülasyon deneyleri, Mars’ta yaşam varsa, bunun izlerinin gezegenin yüzeyinin hemen altındaki saf buzda onlarca milyon yıl korunabileceğini gösterdi. Saf su buzu, gelecekteki görevlerin 50 milyon yıllık biyomoleküler kalıntıları bile bulabilmesini sağlayabilir.
Grönland, küresel iklim değişikliğinin etkileriyle yalnızca ısınıp buz kaybetmiyor; aynı zamanda fiziksel olarak da şekil değiştiriyor. Danimarka Teknik Üniversitesi’ne (DTU Space) bağlı araştırmacıların yürüttüğü yeni bir çalışma, Grönland’ın yavaş yavaş kuzeybatıya doğru kaydığını ve yüzey alanının küçüldüğünü ortaya koyuyor.
ABD’de giderek daha fazla bina, “buz pili” olarak bilinen termal enerji depolama sistemlerini kullanmaya başladı. Elektriğin ucuz olduğu gece saatlerinde suyu dondurup gündüzleri soğutma için kullanan bu teknoloji, karbon salımını azaltırken elektrik şebekesi üzerindeki yükü hafifletiyor ve enerji maliyetlerini düşürüyor.









