Emniyet Teşkilatı, milletin güvenliği ve asayişi sağlamak için kanunlar ile kendisine verilen görevleri yerine getiren bir kamu kurumudur. Teşkilatın çalışanlarıda Polis’tir. Polislik çok zor bir meslektir. Polislik mesleğindeki hiyerarşiye göre rütbeli polislerin polis memurlarına, büro hizmeti yapan polisler ile terör, organize, kaçakçılık, istihbarat gibi özellikli birimlerde çalışanlara göre mesleğe yönelik tutumlarına daha olumlu bakıyorlar. Bu durum gösteriyor ki bazı özel birimler çok daha adanmışlık istiyor.
Teknolojinin geldiği son durum ile günümüz dünyasında, toplumdaki sosyal gelişim ve değişimin hızlanmasıyla, otorite ve otoritenin sembolü olan polise karşı bakış tarzı değişmiştir. Polisten beklentiler artmıştır. Güvenlik hizmetleri ve polise ilişkin olarak üzerinde çalışılması gereken en önemli konulardan biri polisin üst seviyede meslekî eğitimidir.
Türk Polis Teşkilatının mevcut amir kaynağı Polis Akademisi’dir. Teşkilatın memur kaynağı ise çeşitli illerde bulunan Polis Meslek Yüksek Okulları ile fakülte mezunları için altı aylık eğitim sonucu polis memuru yetiştiren Polis Meslek Eğitim Merkezleridir. Polis eğitimi çok yönlüdür. Polis eğitimi, polise gerekli bilgi ve beceri kazandıran, ilaveten mesleki şuur, adanmışlık, mesleki ahlak ve mesleki bir sorumluluk kazandırmaktadır.
Polis Teşkilatında mesleğe yeni katılan genç mezun polis memurları çoğunlukla ilk olarak Çevik Kuvvet Şube Müdürlükleri ile Koruma Şube Müdürlüklerinde görevlendirilir. Yıllar geçtikçe ve tecrübe sahibi olduklarında, yeteneklerine göre uzmanlık gerektiren birimlere Asayiş, Kaçakçılık ve Organize Suçlar ve Terörle Mücadele gibi şube müdürlüklerinde görev alırlar.
Kamu düzeni ve asayişin sağlanması için polis ile halk arasında karşılıklı bir güven ve destek vardır. Polisin toplum desteğini en üst seviyede kazanabilmesi için halk ile iyi iletişim kurması ve güven sağlaması en önemli konudur.
Polisin halkla sürekli iç içe olan bir görev ilişkisi vardır. Halkın saygınlığını kazanacak davranışlar sergiler. Ayrıca adaletin gerçekleşmesinde polisin çok önemli bir yeri vardır. Yargı organı, kararını verirken polisin kendisine vereceği delillere önemli ölçüde ihtiyaç duyar ve kararını bu delillere dayandırılarak verir.
Atatürk’ün “Kanunların uygulanması, onların varoluş gerekçesi kadar önemlidir” hatırlatması, polisin görevinin ne kadar önemli olduğunu belirtmektedir. Özellikle üniformalı polislerin halkın gözünde Devleti temsil etmeleri açısından önemleri çok daha büyüktür. Teşkilat mensubu arkadaşlar bunun önemini bilerek ve ona göre davranmaktadır.
Polis de insan ve onlarında aileleri var. Yaşam denilen bu yolculukta onlarında sıkıntıları var. Her gün suç ve suçlu ile mücadele ederken çoğu zaman haklarını koruyamazlar. Her koşulda ve her yerde göreve acil olarak çağırılır. Polis, ek görev adı altında karşılıksız çalışır. Mesai ve yıllık izin yok. Sosyal haklar olmaksızın vatan için hiç durmadan çalışırlar. İftiralara maruz kalıyorlar. Türk Ceza Kanunu, kamu görevlisine hakareti ağır cezalarla değerlendiriyor. Buna rağmen Polisler bu haklarını her zaman kullanamıyor. Bir cani bile, “Orantısız güç gösterdi, görevini kötüye kullandı,” gibi suçlamalarda bulunabiliyor. Polislerin resmi tatilleri yok, çocuklarını geç geldikleri için sadece uykuda görebiliyor. Bu kadar yoğun tempoya rağmen dayanma güçleri, mesleklerini kayıtsız şartsız sevmeleri, vatanseverlik ve adanmışlık duygusundan geliyor.
Polis huzur ve güven verir. Polisimize milletimiz minnettardır.