Son yıllarda Roma, The Power of the Dog (Köpeğin Pençesi) gibi yapımlarla Oscar yarışında ciddi varlık gösteren Netflix, bugüne kadar 10 filmle En İyi Film dalında adaylık elde etti. Ancak bu filmlerin hiçbiri Oscar heykelciğini kazanamadı. Netflix’in bu konudaki ısrarlı çabaları dikkat çekerken, Cameron bu durumu eleştiriyle karşıladı.
Ünlü yönetmen, Matthew Belloni’nin sunduğu “The Town with Matthew Belloni” adlı podcast programına katıldı. Yayında Netflix’in Warner Bros.’u satın alma girişimi konuşulurken, Cameron bu fikre net bir şekilde karşı çıktı. “Netflix bir felaket olurdu. Üzgünüm Ted (Netflix CEO’su Ted Sarandos), ama cidden” diyen Cameron, Sarandos’un daha önce yaptığı “Sinema öldü” açıklamasına atıfta bulundu.
Cameron, Netflix’in filmleri yalnızca Oscar kriterlerini karşılamak için sınırlı süreli sinema gösterimine sokmasını da sert bir dille eleştirdi.
“Bu tam anlamıyla çürümüş bir yaklaşım. Bir film, sinema için yapılmalı. Akademi Ödülleri, sinema için anlamlıysa bir şey ifade eder” ifadelerini kullandı.
Netflix’in filmlerinin Oscar’a aday olabilmesi için Cameron şartını “Filmi en az 2 bin salonda bir ay boyunca göstermeliler.” sözleriyle açıkladı.
