Bu “gizli yolcular”, uzay ortamında özel koşullarda büyütülerek, ağırlıksız ortamın bakterileri öldüren bakteriyofaj virüsleri üzerindeki etkisi incelenecek. Deney, İsrail’deki Sheba Tıp Merkezi ile ABD merkezli SpaceTango şirketinin ortak çalışmasıyla yürütülüyor.
NASA ÖĞRECİLERİNİN ARAŞTIRMASI
Çalışmanın önemli bir ayağını da NASA’nın desteklediği “Genes in Space-12” adlı öğrenci araştırma programı oluşturuyor. Bu kapsamda 7-12. sınıf öğrencileri tarafından tasarlanan DNA odaklı deneyler ISS’ye gönderilerek, mikrogravitasyonun bakteriler ve virüsler arası ilişkiye etkisi gözlemlenecek.
Deneye katkı sağlayan Boeing temsilcisi Scott Copeland, uzayda bakteriyel enfeksiyonların tedavisi için bakteriyofaj virüslerinin nasıl kullanılabileceğini anlamayı hedeflediklerini belirtti. Copeland, bu sayede antibiyotiklere olan bağımlılığın azaltılabileceğini söyledi.
DÜNYA İÇİN BİR UMUT MU?
Deney, sadece uzay görevleri için değil, aynı zamanda Dünya’daki antibiyotik direnci sorunu için de umut vadediyor. Antibiyotiklere dirençli bakteriler, mevcut tedavi yöntemlerini etkisiz hale getirerek küresel sağlık için ciddi risk oluşturuyor.
Araştırma kapsamında öncelikle uzayda farklı bakteri türleri yetiştirilecek. Ağırlıksız ortamın bu bakterilerin hastalık yapma gücü (virülans) ve antibiyotik direnci ile ilgili gen ifadeleri üzerindeki etkisi analiz edilecek.
-80 DERECE DONDURULARAK GERİ GETİRİLECEKLER
Büyütülen bakteriler daha sonra -80 derecede dondurularak Dünya’ya geri getirilecek. Aynı bakterilerin Dünya ortamında yetiştirilen versiyonlarıyla karşılaştırılması yapılacak.
Bu, ARC Space Lab tarafından yürütülen ikinci deney olsa da, ilk kez Uluslararası Uzay İstasyonu’nda gerçekleştiriliyor. Uzmanlara göre deney, gelecekte uzay görevlerinde enfeksiyonlarla mücadele ve Dünya’da yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi açısından büyük önem taşıyor.
