Mış gibi mi, yoksa muş gibi mi’ydi?!
Mış gibi mi, yoksa muş gibi mi’ydi?!
Ya da ikisinin ortası, en sakat olandır benim için..!
Arkadaş mış – Dost muş gibi!!!
Di’li geçmişle, dı’lı geçmiş zamanlarda çoğumuzun yaşadığı mizansen.
Mış, miş, muş…
Enayi papucu!
Mış, miş, muş gibi yapanların giydirmek istedikleri pabuç…
＊＊＊＊＊
Zamanında bu pabucu çok giydim!
Aksaya aksaya yürüdüğüm zamanlar, “beklentili zamanlardan.”
Mış gibi yapıldığında, “öyley miş derdim” konduramadığımdan…
O zamanlar ayağıma vuran enayi pabucu, aymamla birlikte kafama da vurmaya başladı!
＊＊＊＊＊
Dost muş, “hadi ya”
Arkadaş mış, “bak sen…”
Muş ile mış’ın yaptıklarına bakın!
＊＊＊＊＊
Daha da fenası..!
Yap mış, et miş, git miş, gel miş, söyle miş!
Öyle mi?
Vay namussuz..!
Kimse de demez ki; aga bir çağırıp konuşalım bakalım doğru mu?
＊＊＊＊＊
Bilgelik beklemiyorum ama çok bilmişler başa bela!
Hep aynı yerde takılıyorum…
Beceriksizliğimden değil, hamurumda olmadığından!
Bu sefer belki başarabilirim diyorsun ya…
Tam o an kafanda kendine bir soru.
Mış gibi mi’ yapacaktım, yoksa muş gibi mi’?!
“Puşt gibi!?!”
＊＊＊＊＊
Yok, olmaz daha neler diyorsan eğer…
Adamın dibisin, hem de en dibi..!