Hiç birine karşı öyle yoğun duygular hissettiniz ki, bu duygu neredeyse tüm hayatınızı ele geçirdi? Göz göze gelmeniz, mesaj atması ya da sadece adını duymanız bile kalbinizi hızla çarptırdı mı? Ama o kişiyle bir ilişkiniz yoktu… Belki sadece birkaç kez konuştunuz, belki de hiç tanışmadınız.
O zaman yaşadığınız şey “aşk” değil, limerence olabilir.
Limerence, birine karşı kontrol edilemeyen duygusal ve zihinsel bir takıntı halidir. Bu kişi sizin için sıradan biri değil; sanki hayatınızın merkezi haline gelir. Sürekli onu düşünürsünüz. Onunla ilgili en küçük detayı bile analiz edersiniz.
Size gülümsedi mi? Bu bir işaret olabilir mi? Size cevap vermediğinde gününüz mahvolur. Bir mesajı saatlerce beklerken hiçbir şeye odaklanamazsınız.
Bu durumda önemli olan şu: Limerence genellikletek taraflıdır ve gerçek bir bağa dayanmaz. Bu kişi sizi tanımıyor olabilir ya da sadece kısa süreli bir etkileşim yaşamışsınızdır. Ama beyniniz, onunla derin bir ilişki varmış gibi davranır. Zihin, bir senaryo kurar — ve siz o hikâyenin içinde kaybolursunuz.
Limerence neden olur?
Limerence yaşamanıza birçok şey neden olabilir:
Düşük özgüven: Kendinizi değersiz hissediyorsanız, biri tarafından onaylanma isteğiniz daha yoğun olabilir.
Geçmiş travmalar: Çocuklukta yaşanan duygusal eksiklikler ya da güvensiz ilişkiler, ileriki yıllarda bu tür bağlanmalara neden olabilir.
Yalnızlık: Duygusal bir boşluk içindeyseniz, birine bağlanmak size bir anlam verebilir.
Sosyal medya: Günümüzde birini takip etmek, hikâyelerine bakmak, eski fotoğraflarını incelemek çok kolay. Bu da onları hiç tanımasanız bile zihninizde “özel biri” yapabiliyor.
Limerence ne zaman tehlikeli olur?
Başlangıçta heyecan verici gibi hissettirse de limerence zamanla zarar vermeye başlar.
Uyuyamazsınız, işinize odaklanamazsınız.
Sosyal ilişkileriniz zayıflar.
Kendi ihtiyaçlarınızı unutursunuz.
Onun size karşı davranışlarına göre modunuz değişir.
Zamanla bu takıntı sizi yorar ve yıpratır. En kötüsü, bu duygu karşılıksızsa ve siz hâlâ umut ediyorsanız, hayal kırıklığı kaçınılmaz olur.
Peki, ne yapmalı?
Limerence fark edildiğinde çözülebilecek bir durumdur.
Öncelikle, bu duygunun ne olduğunu kabul edin.
Sosyal medyada onu takip etmeyi bırakın, sürekli mesajlarını kontrol etmeyi durdurun.
Zihninizi meşgul edecek başka şeyler bulun. Yeni hobiler, dostlarla zaman geçirmek size iyi gelir.
Bu duygularla baş edemiyorsanız, bir terapistten yardım alın. Özellikle bilişsel davranışçı terapi, limerence’la baş etmekte çok etkilidir.
Unutmayın: Gerçek aşk zamanla, karşılıklı güven ve anlayışla gelişir. Limerence ise tek taraflı, yoğun ve çoğu zaman yanıltıcıdır. Bir kişiye değil, onun zihninizde yarattığı fikre aşık olursunuz.
Ve en önemli soruyu kendinize sorun: “Bu kişi beni gerçekten mutlu mu ediyor, yoksa onun ilgisini kazanmak için savaşıyor muyum?”
Eğer cevabınız ikincisiyse, bu bir sevgi değil, bir saplantı olabilir.
Kaynak: Kadın ve Kadın
