Dünya Çocuk Felci (Polio) Günü kapsamında konuşan İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) Bilim Komisyonu Üyesi Uzm. Dr. Selda Handan Karahan, çocuk felcinin dünyadan tamamen silinmesi yönündeki küresel çabanın son aşamaya yaklaştığını belirtti.
Karahan, “Jonas Salk’ın doğum günü olan 24 Ekim, hem bu hastalığı yenen bilime hem de aşıyla korunmanın önemine dikkat çekmek için Dünya Çocuk Felci Günü olarak anılıyor” ifadelerini kullandı.
KÜRESEL ERADİKASYON HEDEFİNE ULAŞILIYOR
Karahan, 1988 yılında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) öncülüğünde başlatılan Küresel Polio Eradikasyon Girişimi’nin, tarihin en büyük halk sağlığı başarılarından biri olduğunu söyledi.
“1988’den bu yana vahşi poliovirüs vakaları %99’dan fazla azaldı. 125 endemik ülkedeki yaklaşık 350 bin vakadan 2021’de sadece 6 vaka kaldı. Tip 2 ve tip 3 poliovirüs suşları tamamen ortadan kaldırıldı; bugün yalnızca Pakistan ve Afganistan’da tip 1 poliovirüs görülüyor” dedi.
ÇOCUK FELCİ: KÜÇÜK YAŞLARDA BÜYÜK TEHDİT
Uzm. Dr. Karahan, çocuk felcinin çoğunlukla 5 yaş altı çocukları etkileyen bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirterek, virüsün fekal-oral yolla yayıldığını hatırlattı:
“Enfekte kişiler belirti göstermese bile haftalarca virüsü yayabilir. Vakaların küçük bir kısmında kalıcı felç gelişir, bazı durumlarda solunum kaslarının felci ölümcül olabilir.”
BELİRTİLER VE AŞIYLA KORUNMANIN ÖNEMİ
Hastalığın ilk belirtilerinin ateş, yorgunluk, baş ağrısı, kusma, boyun tutulması ve uzuv ağrısı olduğunu söyleyen Karahan, “Her 200 enfeksiyondan biri kalıcı felçle sonuçlanır. Bu nedenle aşı, çocuk felcine karşı tek etkili koruma yöntemidir” dedi.
SALK VE SABİN’İN MİRASI: AŞILARIN GELİŞİMİ
Karahan, çocuk felci aşılarının tarihine de değinerek, “İlk aday aşı 1950’de Hilary Koprowski tarafından geliştirildi. Ardından Jonas Salk’ın 1952’de geliştirdiği inaktive poliovirüs aşısı (IPV), iki dozla bireylerin %90’ından fazlasında bağışıklık sağladı. Albert Sabin’in geliştirdiği oral polio aşısı (OPV) ise 1962’de ruhsat alarak dünya genelinde yaygınlaştı” bilgisini paylaştı.
SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI VE ERKEN AŞILAMANIN ÖNEMİ
“OPV, vahşi poliovirüsün yayılımını durdurarak hem bireysel hem toplumsal koruma sağlar.” diyen Karahan, IPV’nin de güçlü bir bağışıklık oluşturduğunu ancak fekal-oral bulaşın önlenmesinde OPV kadar etkili olmadığını belirtti.
“Her iki aşı da güvenli ve etkilidir. Uygun dozlarla çocuklar ömür boyu korunabilir.” dedi.
Türkiye’de çocuk felci aşısının ilk kez 1963’te Muş’ta uygulandığını hatırlatan Karahan, 2008 yılında inaktif polio aşısının (İPA) beşli karma aşıyla birlikte takvime eklendiğini söyleyerek, “1989’da başlatılan Polio Eradikasyon Programı sayesinde Türkiye, 2002 yılında DSÖ Avrupa Bölgesi tarafından ‘Poliodan Arındırılmış Bölge’ ilan edilmiştir.” dedi.
A VİTAMİNİ DESTEĞİYLE KURTARILAN HAYATLAR
Aşılama kampanyalarıyla birlikte verilen A vitamini desteğinin de etkili olduğunu belirten Karahan, “Bu destek sayesinde tahminen 1,5 milyon çocuğun yaşamı kurtarılmıştır.” dedi.
“ORTAK SORUMLULUK” VURGUSU
Açıklamasını insanlığa çağrıyla tamamlayan Karahan, “Çocuk felcini ortadan kaldırmak yalnızca bir sağlık başarısı değil; insanlık için ortak bir sorumluluktur. Başarının sürdürülebilmesi, tüm çocukların eksiksiz aşılanmasına bağlıdır.” ifadelerini kullandı.
