
Çin’in ‘en az 3 çocuk’ politikası şirketleri vurdu: ‘Ya evlen, ya da defol!’
Çinli bir kimya şirketinin çalışanlarına gönderdiği iç yazışmada “evlenmeyenin ve ülkenin iyiliği için çocuk sahibi olmayanların işten çıkması gerektiğini” belirtti.
Shandong Shuntian Chemical Group, sosyal medyada hızla yayılan duyurusunda, bekar çalışanlarını 30 Eylül’e kadar evlenip aile kurmaya çağırdı.
Talimata uymayanların işten çıkarılacağı açıkça belirtildi. Şirketin iç yazışmasında, “Eğer üçüncü çeyreğe kadar evlenmez ve çocuk sahibi olmazsanız, iş sözleşmeniz feshedilecektir” ifadesi yer aldı.
Bu karar, Çin’de evlilik ve doğum oranlarının hızla düşmesi sebebiyle alındı. Shandong Shuntian, çalışanlarının özel hayatlarına bu seviyede karışan tek Çinli şirket değil. Hükümet politikalarına bağlı kalan Çinli şirketler, çalışanları zorlamaktan çekinmiyor.
Kısa süre önce bir süpermarket zinciri de düğün masraflarını düşürmek için çalışanlarından başlık parası talep etmemelerini istemişti.
Bu tür uygulamalar, sosyal medyada büyük tepki çekti. Genç Çinliler, yalnızca ekonomik nedenlerle değil, kişisel özerkliklerine verdikleri önem nedeniyle de aile kurmaktan kaçındıklarını söylüyor.
Birçok kişi, ailelerinin yaşamlarını yönlendirmesini istemezken, işverenlerin de bu konuda söz sahibi olmasına karşı çıkıyor.
DOĞUM ORANLARI DÜŞÜYOR
2023 yılında Çin’de yalnızca 6.1 milyon çift evlendi. Bu, önceki yıla kıyasla yüzde 20’lik bir düşüş anlamına geliyor. Bu oran, istatistiklerin yayımlandığı 1986’dan bu yana en düşük evlilik oranı.
Ülkenin nüfusu üst üste üç yıldır azalıyor. Yetkililer, bu eğilimi tersine çevirmek için çeşitli önlemler aldı. Kadınlarla birebir görüşerek çocuk yapmayı planlayıp planlamadıklarını soruluyor, hamileliğin kadınları daha akıllı yaptığına dair propaganda yayınlanıyor, iş yerlerinde “doğurganlık dostu” bir atmosfer yaratılması çağrısında bulunuluyor.
Bazı şirketler bu çağrılara hızla uyum sağladı. Shandong Shuntian’ın duyurusu, 28 ile 58 yaş arasındaki bekar ve boşanmış çalışanları hedef aldı.
Şirketin iç mesajında “Ülkenin çağrısına yanıt vermemek, evlenmemek ve çocuk sahibi olmamak sadakatsizliktir” ifadesi kullanıldı. Ancak tepkiler büyüdükçe şirket geri adım attı.
Şirket merkezinde telefona yanıt veren bir çalışan, duyurunun geri çekildiğini ve yerel yönetimin şirkete “düzeltme” talimatı verdiğini söyledi. Ancak konuyla ilgili daha fazla bilgi vermeyi reddetti. Yerel iş gücü yetkililerine ulaşılamadı.
ZORLA KISIRLAŞTIRMADAN, EN AZ 3 ÇOCUĞA…
Çin hükümeti geçmişte nüfus planlaması politikalarını zorla uygulamaktan kaçınmadı. Tek çocuk politikasını sürdürmek için zorla kürtajlar ve kısırlaştırmalar yapıldı.
Shandong Shuntian’ın bulunduğu Linyi kenti, bu tür sert önlemlerle özellikle kötü bir üne sahipti. Ancak Pekin artık daha yumuşak bir yaklaşım benimsiyor.
Yetkililer, geniş çaplı bir direnişi tetiklememek için doğrudan baskı uygulamaktansa sosyal normlar üzerinden kontrol sağlamaya çalışıyor.
Bazı şirketlerin, hükümetin doğum oranlarını artırma çabalarını desteklemesi dikkat çekiyor. Süpermarket zinciri Pangdonglai’nin kurucusu Yu Donglai, çalışanlarının düğünlerinde başlık parası talep etmelerini yasaklayacağını duyurdu.
Geleneksel olarak erkek tarafının gelin ailesine ödediği ve on binlerce dolara ulaşabilen bu para, Çin hükümeti tarafından da evlilikleri zorlaştıran bir unsur olarak eleştiriliyor.
Yu, çalışanlarının düğünlerinde en fazla beş masalık davet vermelerine izin vereceğini belirtti. Bazı kişiler bu kuralların aşırı müdahaleci olduğunu söyledi.
Ancak Çin Komünist Partisi’nin resmi yayın organı People’s Daily, uygulamayı savundu. Yayımlanan bir yazıda, “Bu düzenleme, medeni evlilik anlayışını teşvik etmek için yapıldı. Yol gösterici niteliği dikkate değer” ifadeleri yer aldı.
BU DAHA BAŞLANGIÇ
Pangdonglai, yeni kurallarını Ocak ayında resmiyete döktü. Çalışanlar temel haklarını koruyacak ancak ek izin gibi avantajlardan yararlanamayacak.
Bazı sosyal medya kullanıcıları, bu tür duyuruların aslında maliyetleri düşürmeye yönelik hamleler olduğunu öne sürdü. Hem Pangdonglai hem de Shandong Shuntian özel şirketler, devlet kuruluşu değil.
Ancak bu tür girişimlerin rahatça hayata geçirilebilmesi, ülkede değişen sosyal atmosferi yansıtıyor. Şirketlerin bu emirleri çalışanlarına duyurmaktan çekinmemesi, onların toplumda karşılık bulacağına inandıklarını gösteriyor.
İşlerini kaybetmekten veya toplumdan dışlanmaktan korkan bireylerin, gönülsüz de olsa bu tür taleplere uyabileceğini belirtiyor.
Hükümetin kamu çalışanları üzerinde daha doğrudan baskı kurabileceğini gösteriyor. Geçen yıl, Çin’in güneyindeki Quanzhou kentinin sağlık komisyonuna ait bir taslak belge internete sızdı.
Belge, devlet kurumlarında çalışanların “üç çocuk politikasını uygulamakta öncülük etmeleri” gerektiğini öne sürüyordu. Bu ifadenin ne anlama geldiği açıklanmadı.
Ancak bazı kişiler, bunu 1980’de yayımlanan ve tek çocuk politikasının başlangıcı olarak görülen ünlü mektuba benzetti. O mektupta, Komünist Parti üyelerinden tek çocuk sahibi olmaları istenmişti.
Quanzhou sağlık komisyonunda telefona yanıt veren bir yetkili, taslağın varlığını doğruladı. Ancak üst düzey yetkililerin nihai talimatları beklediklerini söyledi.