
Avustralya Açık 2025; Bir Devir Teslim Hikayesi ve Ötesi!
Tenis Sezonunun en zorlu grand slam turnuvası, Avustralya Açık’tır (AO). Hem de “açık” ara!
Tenis profesyonellerinin ekseriyeti, seneye başlarken; Kıta, zaman dilimi ve tabii mevsim değiştirirler. Ülkelerindeki soğuklardan, eriten Melbourne güneşi altındaki mücadeleye: Avustralya yazına yol alırlar!
Bu da yetmezmiş gibi, arada yağmur bastırır. Üstü kapatılabilen kortlar dışındaki maçlar, gecikir de gecikir!
Üstelik; Tenis sezonu, neredeyse 11 aya yayıldığından, ilk slam: “Avustralya” yolculuğu öncesinde, dinlenemezler bile!
Ekran başındakiler için ise; Naklen yayının uykusuzluğu haricinde, çok keyiflidir oysa Avustralya Açık. Tenis mabetlerinden Melbourne Park’a, gitmiş kadar oluruz.
Avustralya seyircisi tam manası ile çılgındır. “Down Under’ın” (Avustralya), kendisine özgü spor sloganları, şarkıları ve kara mizahından, biz de alırız nasibimizi.
Avustralya’lı oyuncular korttaysa; Seyircinin bir bölümü; “Aussie Aussie Aussie”; Diğer bölümü “Oi Oi Oi” diye bağırır. “Yaşa Avustralya’lı, haydi!” mealinde!
Neil Diamond’un, slam marşı haline gelmiş bulunan; “Sweet Caroline’ı”, DJ’lerin favorisidir. Seyirci de, “biraz detone” olarak, fena söylemez!!!
Bir de; Tenis bilse de; Unutmaya meyillidir seyirci! Tenisçilere laf atar, gürültücüdür!
Tüm bu tenis paketi; “Mutlu slam” olarak sunulmuştur yıllardır.
Şimdi, Turnuvada neler oldu?! Kimin için mutluydu veya mutsuzdu bir bakalım.
Bizim için çok mutlu değildi, ne yazık ki; 2024 sezonunu, ilk WTA ünvanına ulaşarak, ilk 100’de tamamlayan Milli Tenisçimiz Zeynep Sönmez’den, bir ilk tur galibiyeti bekledik. Ana tabloya doğrudan dahil olmuştu bu defa.
Rakip, olabilecek en şanslı kura neticesinde, elemelerden yükselen Talia Gibson’dı. Olmadı! Zeynep, evsahibi Gibson’a, 3 sette yenildi.
Sezon açılışıdır! İşler düzelir! Maç gündüzdü! Zorluydu! Vesaire! geçti tabii zihnimden. Ancak, Zeynep; Önce Brisbane’da, ardından AO’da, son olarak da; WTA 500 Linz Elemelerinde, ard arda yenilgiler aldı. Ekibiyle beraber iyi analiz ve çok gayret gerekiyor. Rekabet zorlu, gençler geliyor! Bu yollarda yürümek elbette kolay değil ama elinde bir fırsat var! Umuyorum ki; Bizim kendimize özgü kısır/miyopik çekişmelerimiz içerisinde, bu fırsat heba olup gitmesin! Büyük düşünülebilsin!
Zeynep elendi, slam devam etti!
Kadınlar tarafında; Uzun soluklu dünya 1 numarası Iga Swiatek’i, doping vukuatı duraksamasının da
etkisiyle geride bırakarak, zirveye yerleşen Aryna Sabalenka; Mutlak favoriydi!
Sabalenka, Melbourne’u üst üste 2 kez fethetmiş olarak, 3 üncü şampiyonluğa ulaşıp, tarihe geçmek üzere başladı turnuvaya.
Iga ise; “Doping soruşturmasından aklandım” dese de; Ne kendisi ne seyircisi çok keyifliydi! Malum, “doping” lafı adınızın yanına bir kez eklendiğinde; Oradan kaldırmak, hukuken mümkün olsa da, sporseverler asla unutmuyor!
Iga; Şanslı bir kuranın da yardımıyla, set değil neredeyse oyun vermeden ulaştı, yarı finale! Keza, Sabalenka da, güçlü performanslarla finalde aldı soluğu!
Peki; dikkatlerin üzerlerinde olduğu diğer isimler?
Coco Gauff; Bu sezon 1 numara için mücadele edeceği düşünülen bir isimken, çeyrek final maçında, servis ve forehandi yine aksayıverdi ve yenildi. O maçta, sakatlıklardan dönen Paula Badosa, sezon için ümit verdi.
Naomi Osaka; Fitness sorunları yaşıyor. Slame; Kaybederek değil, sakatlandığını belirterek, Bencic maçı esnasında veda etti! Belinda Bencic’in ise; Anne olarak, verdiği arayı, hızla telafi ettiğini gözlemledik.
Elena Rybakina cephesi de karışık; Sert davranışları nedeniyle WTA soruşturması da geçirmekte olan hocası: Stefano Vukov’u görevden azletmişti! Adını Novak Djokovic’in yanında duymaya alışık olduğumuz; Goran Ivanisevic ile çalışmaya başlamıştı. Bir de baktık ki; Goran gitmiş, Vukov geri dönmüş!
Rybakina; Daha 4 üncü turda, Madison Keys’e yenilmekten kurtulamadı!
Geçen sezonun flaş ismi; Jasmine Paolini’nin yolculuğunun da, bu sezon rahat olmayacağı belli. Agresif oynayan genç tenisçiler; Mevcut ilk 10’u sarsacak güçteler. Aklıma ilk gelenler; Mirra Andreeva ve Diana Shnaider!
Kadınlarda, sürprizi genç bir isim yapmadı bu defa! 30 yaşına merdiven dayamış, Madison Keys yaptı!
Madison; ABD tenisinde, Serena Williams’ın tacını devredeceği yetenek olarak anılıyordu önceleri. 2017 ABD Açık Finalinde, vatandaşı Sloane Stephens’a yenilmesinin etkisini ise, yıllarca üzerinden atamadı. Bunu, kendi açıklamalarından da biliyoruz. Güçlü olduğunun hep farkındaydık da, maç bitirecek mental formda olduğunu neredeyse hiç gösterememişti. Ta ki; AO 2025’teki, müthiş başarısına kadar.
Maddie; AO 2025’te şu isimleri de eleyerek çıktı finale; Elena Rybakina, Elina Svitolins ve Iga Swiatek! 3 üncü Melbourne zaferinin peşinde olan Sabalenka’ya da, finalde, 3 set neticesinde “dur” dedi. Setler: 6/3, 2/6 ve 7/5.
Keys, 19 numaralı seri başı olarak başladığı Avustralya Açık’tan, dünya 7 numarası olarak ayrıldı. Bakalım, raketini ve mentalitesini yenileyen güçlü ismin, sezonu nasıl devam edecek?!
Madison Keys’in de ilk 10’a dahil olması ile; Oyunun zirvesinde 4 ABD’li raket yer alıyor artık; Coco Gauff, Jessica Pegula, Madison Keys ve Emma Navarro.
Ve Erkekler Tarafı! Çok soru ve drama vardı, Avustralya Açık öncesinde ve esnasında.
Novak Djokovic için 2024, kupasız bir sezon olsa da; Kariyerinde bir ilki başararak, Paris Olimpiyatları’nda altınla buluştu. Bu sezon başında ise; Andy Murray’i hocası yaptı! Daha fazla turnuvaya katılacağım dedi ve özellikle Jannik Sinner ve Carlos Alcaraz’a; Benden korkun! Mesajı gönderdi.
Novak, sezona, daha önce katılmadığı 250 puanlı Brisbane’da başladı ama kupaya uzanamadı yine.
Avustralya Açık’ın hemen öncesinde; 2022 yılında, Covid önlemleri uyarınca sınır dışı edilişini, bir kez daha anlattı. Bunu neden yaptı bilmiyorum ama turnuva boyunca, booolandı! Avustralya seyircisi booo sesleri ile protesto ediyor!
Novak; AO 2025 çeyrek finalini, dünya 3 numarası Carlos Alcaraz ile oynadı. Carlitos, sezona servis hareketini değiştirerek başlamıştı. Djokovic maçında, yeni servisi ve üzerine kurduğu forehandleri onu biraz yolda bıraktı. Yine de; Oyunu, özellikle Sinner ile rekabetleri açısından, heyecan verdi!
Alcaraz engelini, 4 sette geçen ama karşılaşmanın ilk setinde sakatlık emareleri gösteren Nole; Sascha Zverev ile oynadıkları, yarı final mücadelesinin ilk setinin ardından, devam edemedi! Korta ve Turnuvaya booolanarak veda etti.
Şimdi anlıyoruz ki; 3 üncü derecede bir hamstring kas yırtılması oluşmuş ve kortlardan aylarca uzak kalabilir! Rafael Nadal’un ardından, bir büyük vedaya daha hazır olalım. Usulca!
Next Gen ATP Finallerinin, göz dolduran gençleri; João Fonseca, Learner Tien, Alex Michelsen ve Jakub Menšík, çok güzel bir turnuva oynadılar. Sezonları için merak da uyandırdılar tabii!
Dünya 1 numarası Jannik Sinner; Ünvan savunmak için geldiği Melbourne’da, gündüz oynadığı Holger Rune maçı hariç, rahattı. O maçta, güneş altında fiziki olarak zorlandığını gördük!
Sinner, sezonda, başarıları ile olduğu kadar, tuhaf antidoping hikayesi ile de dillerdeydi. O hikaye; Temyizde! Bakalım önümüzdeki nisan ayında görülecek davadan, bir yasak kararı çıkacak mı?!
Dünya 2 numarası Sascha Zverev ise; Raketini, servisini ve mentalitesini değiştirmiş olarak, çok motive başlayıp finale kadar ilerledi AO 2025’te. Kariyerinde 3 üncü kez, slam kupası için korttaydı! 3 üncü kez olmadı!
Dünya 1 ve 2 numaraları; Sinner ve Zverev, finalde karşı karşıya geldiler. Sinner; Üstün oynadığı maçta, yine çok az basit hata yaptı. 3 sette, servis dahi kırdırnadan kupaya uzandı. Setler: 6/3, 7/6 ve 6/3.
Sinner ekseninde, erkek tenisine dair minik değerlendirmem şöyle;
“Sinner; Biraz pandemi gölgesinde serpilmiş bir tenisçiydi önce. Kayak kariyeri yapması beklenirken; Tenis sevdasıyla, evinden ayrılıp, yollara düşmüş, ince yapılı bir çocuk! “Junior/Gençler” kariyerinde, dikkat çekici bir gelişim/başarı yok. Erken geçiyor, profesyonelliğe. Riccardo Piatti ile ilerliyor. Carlos Alcaraz’dan 2 yaş büyük olmasına rağmen, onu büyük turnuvalarda, erken elenen iyi bir baseliner olarak, önemsemiyorduk pek! Ta ki; şu anki koçu Darren Cahill ile çalışmaya başlayıncaya değin. Ortaklığın izleri, Carlos Alcaraz ile yaptıkları, destansı maçlarda kendini göstermeye başlamıştı. Servis duruşunu değiştirdi. “Pinpoint” e geçiş yaptı.
Zaten güçlü olan baseline oyununda, fileye de gelir oldu. Kondisyonu ve kas yapısı güçlendi. Doping olayını bilemeyiz yine de. Carlitos’un ardından; Djokovic’i peş peşe yenerek, o da özgüven artırdı. Oyunu geride/baseline da herkesden üstün artık. Müthiş bir çalışma var tabii tüm bunların ardında. Alcaraz ile rekabetleri, erkek tenisine yön verecek diye düşünüyorum.
Baseline oyununu, Alcaraz bozuyor, hızıyla/dropshotları ile. Alcaraz’ın, servis hareketini değiştirmesi, öncelikle Sinner ile rekabetlerine yönelik diye de düşünüyorum. Bu iki genç adam, bir de iyi ahbap gibiler! O da sevimli. João Fonseca da mesela, bu ekibe katılacak sanki. Giovanni Mpetshi Perricard ve Jakub Menšík hakeza. Güzel, keyifli bir geleceği var erkek tenisinin. Sanıyorum, diyabetin de etkileriyle Sascha Zverev, Stefanos Tsitsipas, Andrey Rublev ve hatta Daniil Medvedev gibi isimler, bu yarışta giderek geride kalacaklar!”
Avustralya Açık Tekerlekli Sandalye Quad Ketegorisinde; Milli gururumuz Ahmet Kaplan, yarı final gördü. Dünya 1 numarası Sam Schröder’e yenildi ama güzel mücadelesiyle, sezon için ümitlerimizi artırdı. Ahmet’i, bu sporun en iyileri arasında görmek ve en iyiye ulaşma gayreti, göğsümüzü kabartmaya devam ediyor.
Keza, Gençler kategorisinde de vardık! Devamını diliyorum. Deniz Dilek ve Haydar Cem Gökpınar, ana tablo mücadelesi verdiler. Deniz, ilk turu geçti ama daha sonra şampiyonluğa uzanmayı da başaran, güçlü rakibi: Wakana Sonobe’ye mağlup oldu.
Sezon hızlı başladı; Daha da hızlı devam edecek!
Sağlık ve sporla güzel günlere ulaşmak dileğiyle.