Merhaba sevgili okurlar,
Bu sizinle ilk buluşmamız, bende bu nedenle hayatımdaki en enteresan virajı sizlerle paylaşmak istedim.
Son birkaç yılımı iki farklı ülkede, Amerika’nın Kaliforniya eyaletinde ve Polonya’nın Rzeszow şehrinde geçirdim. Evet her duyanın verdiği tepkiyi duyuyor gibi oluyorum. Neden? Bunun için bir çok neden sayabiliriz ama en temel olarak ailesel konulara verdiğimiz önemden kaynaklı diyelim. Amerikaya gittiğimizde çocuğum 5. yaşında ve ana okulu seviyesinde idi ve Amerika’da bizlerden farklı olarak gördüğümüz en büyük şeyin eğitim olduğunun farkına vardık. Bu konu ayrı bir yazı olacak kadar uzun bir konu.
Çocuğum Kaliforniya’da anaokuluna ve ilkokul 1. sınıfa gitti, ben de bu arada toptan elektronik eşya satışı yaptım. Bir yıl önce ise Polonya’ya taşındım ve Rzeszow’da bir döner fabrikasında Genel Müdür olarak çalışmaya başladım. Bu iki ülkenin arasında geçirdiğim zaman, bana hem günlük yaşamda hem de iş dünyasında birçok farkı gözlemleme şansı verdi. Gelin, bu farkları sade ve basit bir şekilde inceleyelim.
Yaşam Tarzı ve İnsanlar;
Kaliforniya, hareketli, renkli ve çeşitlilik dolu bir yer. İnsanlar genelde açık fikirli, girişimci ve yeniliklere meraklı. Sokakta her dilden, her kültürden insanla karşılaşmak mümkün. Rzeszow ise daha sakin, düzenli ve geleneksel bir şehir. Polonya’da insanlar daha sıcakkanlı, yardımsever ve aile odaklı. Kaliforniya’da herkes kendi koşturmacasında gibi hissettirirken, Rzeszow’da komşularla daha samimi bir bağ kurmak kolay.
Eğitim Sistemi
Çocuğumun Kaliforniya’daki anaokulu ve ilkokulu çok moderndi. Devasa boyutta bahçeleri olan kişisel gelişimin ön planda olduğu bir eğitim anlayışı vardı. Okullar teknolojiye önem veriyor, sınıflarda tabletler, interaktif tahtalar yaygındı. Çocuklar bireysel yaratıcılığa teşvik ediliyordu. Polonya’da ise eğitim daha disiplinli ve yapılandırılmış. Büyük bahçelerden daha çok disiplinli eğitim ön planda. Rzeszow’daki okullarda geleneksel yöntemler daha ağır basıyor, ama öğretmenler çocuklarla çok ilgileniyor. İki sistem de iyi, ama Kaliforniya’da daha esnek, Polonya’da daha düzenli bir yaklaşım var.
İş Hayatı
Kaliforniya’da toptan elektronik eşya satışı yaparken rekabet çok yoğundu. Herkes hızlı, yenilikçi ve farklı olmaya çalışıyor. İş temposu yüksek, ama fırsatlar da çok. Rzeszow’da döner fabrikasında müdür olarak çalışırken ise daha planlı ve istikrarlı bir iş ortamı buldum. Polonya’da işler daha az stresli, ama yeniliklere açıklık biraz daha yavaş. Çalışanlar işlerine bağlı, ama Kaliforniya’daki o çılgın girişimcilik ruhu burada pek yok. Kaliforniya’da bir gün bir anda zengin olabilecek fırsatları yakalayabilirsiniz, fakat Rzeszow’da hatta Avrupanın bir çok yerinde bu pek mümkün değil.
Günlük Hayat ve Maliyet
Kaliforniya’da yaşam pahalı. Ev kiraları, market alışverişi, her şey yüksek. Ama maaşlar da ona göre. Rzeszow’da ise yaşam çok daha uygun. Marketten aldığım ürünler, ev kirası, her şey Kaliforniya’ya göre daha ucuz. Yine de Polonya’da maaşlar da daha düşük, bu yüzden denge sağlanıyor. Kaliforniya’da dışarıda yemek yemek, eğlence çok yaygınken, Rzeszow’da insanlar daha çok evde vakit geçirmeyi seviyor.
Kültür ve Yemek Kaliforniya’da her köşede farklı bir mutfak bulabilirsiniz: Meksika, Asya, İtalyan… Yemek çeşitliliği inanılmaz. Rzeszow’da ise Polonya mutfağı hakim. Pierogi, bigos gibi yemekler sofraların yıldızı.
Döner fabrikasında çalıştığım için Türk mutfağına da yakınım, ama Polonya’da fast food kültürü Kaliforniya kadar yaygın değil. İnsanlar daha çok geleneksel yemekleri tercih ediyor. Fakat burada döner sektörüne ayrı bir yer ayırmak istiyorum Rzeszow Polonya’da Dönerin başkenti gibi 3km2 ilk bir alanda yaklaşık 30 tane dönerci var. Burada döner kendilerinin bir kültürü haline gelmiş. Kaliforniya’da ise döner yemek için 80/90 km yol gitmek zorunda kalıyorduk buda tabiki birçok dünya mutfağına açık olduğundan dolayı.
Son Söz Kaliforniya, hızlı, renkli ve fırsatlarla dolu bir dünya. Rzeszow ise sakin, samimi ve huzurlu. İkisi de kendine özgü güzelliklere sahip. Kaliforniya’da hayaller peşinde koşarken, Rzeszow’da daha dingin bir hayat buldum. Her iki ülke de bana farklı şeyler öğretti ve bu deneyimler hayatımı zenginleştirdi. Amerika benim ilk yurtdışı tecrübemdi ama galiba en güzeli olacak hala o karmaşık yoğun ama değişiklikler dolu farklı dünyayı özlüyorum. Kim bilir belkide bir gün bu yazıları Kaliforniya’nın en güzel sahillerinden biri olan Seal Beach’den yazıyor olacağım.
Sevgiyle
