ABD’de Donald Trump yönetimi, ülkeye vizesiz giriş yapan yabancı turistlerden son beş yıllık sosyal medya geçmişlerini bildirmelerini zorunlu kılacak bir düzenleme hazırlıyor.
Bugün yayımlanan resmi bir bildirime göre teklif, ABD’ye giriş için vizeye ihtiyaç duymayan İngiltere, Fransa, Avustralya ve Japonya dahil 42 ülke vatandaşını kapsayacak.
Mevcut uygulamada bu ülkelerden gelen yolcuların, yalnızca bazı kişisel bilgilerini içeren ve ESTA olarak bilinen Elektronik Seyahat Yetkilendirme Sistemi üzerinden muafiyet başvurusunda bulunmaları yeterli oluyordu.
Teklif edilen yeni kurallar uyarınca, sosyal medya verilerinin toplanması ESTA başvurularının “zorunlu” bir parçası haline gelecek.
Başvuru sahiplerinin son beş yıla ait sosyal medya geçmişlerini sunmaları gerekecek.
Ayrıca, son beş yıla ait telefon numaraları, son on yıla ait e-posta adresleri, aile fertlerinin kişisel bilgileri ve biyometrik veriler gibi diğer “yüksek değerli veri alanlarını” da ibraz etmeleri istenecek.
Kamuoyunun teklife ilişkin görüş bildirmesi için 60 günlük bir süre tanındı.
Trump yönetimi, göçmenliğe karşı kapsamlı bir mücadelenin parçası olarak ABD’ye giriş koşullarını sıkılaştırıyor.
Meksika ve Kanada ile birlikte 2026 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak olan ülkenin, turnuva esnasında dünyanın dört bir yanından çok sayıda futbol taraftarını çekmesi bekleniyor.
SIĞINMACILARIN ÇALIŞMA İZİNLERİ KISITLANDI
Geçen hafta ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri (USCIS), sığınmacıların çalışma izinlerine ilişkin politikasını güncellemişti.
Bu güncellemeyle çalışma izni belgelerinin geçerlilik süresi beş yıldan 18 aya indirildi. Değişiklik; mültecileri, sığınma hakkı tanınan kişileri, sınır dışı edilme veya ülkeden çıkarılma kararı askıya alınanları ve statü değişikliği başvurusu bekleyenleri etkileyecek.
USCIS Direktörü Joseph Edlow, konuya ilişkin açıklamasında, “Önceki yönetim tarafından ülkeye kabul edilen bir yabancı tarafından başkentimizde Ulusal Muhafızlara düzenlenen saldırının ardından, USCIS’in yabancıları sık sık incelemeye tabi tutması gerektiği daha da açık hale geldi” ifadesini kullanmıştı.
Washington Polis Departmanı, 26 Kasım’da yerel saatle 14.15 sularında Beyaz Saray yakınlarında görev yapan iki Ulusal Muhafız üyesinin vurulduğunu ve şüphelinin yakalandığını bildirmişti.
Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Direktörü Kash Patel, ellerindeki bulgulara göre tek kişi olan saldırganın gözaltına alındığını duyurmuştu.
ABD’nin Columbia Bölgesi Savcısı Jeanine Pirro ise şüphelinin 29 yaşındaki Afganistan uyruklu Rahmanullah Lakanwal olduğunu, vurulan Ulusal Muhafız üyelerinin ise 20 yaşındaki Sarah Beckstrom ve 24 yaşındaki Andrew Wolfe olduğunu açıklamıştı.
Pirro, zanlı Lakanwal’ın, saldırıda hedef aldığı Ulusal Muhafızlardan Sarah Beckstrom’un hayatını kaybetmesi nedeniyle birinci derece cinayetle suçlanacağını belirtmişti.
Öte yandan ABD basınında yayımlanan haberlerde, Lakanwal’ın Afganistan’da 15 yaşındayken ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) ile çalışmaya başladığı ve görev yaptığı birliğin yol açtığı kayıplar nedeniyle “rahatsız olduğu” iddia edilmişti.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth de Dominik Cumhuriyeti ziyareti esnasında yaptığı açıklamada, saldırının ardından başkentteki Ulusal Muhafızların sayısını artıracaklarını ve Başkan Trump’ın talimatıyla 500 yeni askerin Washington’a sevk edileceğini söylemişti.
“YÜKSEK RİSKLİ” 19 ÜLKEYE KISITLAMALAR
Donald Trump yönetimi, daha önce “yüksek riskli ülke” olarak sınıflandırdığı 19 ülkenin vatandaşları tarafından yapılan bütün iltica başvurularını ve göçmenlik yardım taleplerini durdurmuştu.
Trump’ın 5 Haziran’da imzaladığı başkanlık kararnamesi kapsamında Afganistan, Myanmar, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen vatandaşlarının ABD’ye seyahati yasaklanmıştı.
Trump ayrıca Burundi, Küba, Laos, Sierra Leone, Togo, Türkmenistan ve Venezuela vatandaşlarına da seyahat kısıtlamaları getirmişti. Bu ülkeler, bilgi notunda “yüksek riskli 19 ülke” olarak tanımlanıyor.


