
ABD Senatosu hükümetin kapanmasını önleyecek bütçe tasarısını onayladı
Mevcut geçici bütçenin süresinin dolmasına saatler kala onaylanan tasarı, yasalaşması için Başkan Donald Trump’ın imzasına sunulacak.
Tasarıyla birlikte savunma harcamalarına yaklaşık 6 milyar dolar eklenirken, savunma dışı harcamalarda 13 milyar dolarlık kesinti yapılması planlanıyor.
Hükümet kapanması, çalışanların maaş alamaması, ulusal parkların kapanması ve bazı kamu hizmetlerinin aksaması gibi sonuçlar doğuruyor.
Ancak zorunlu hizmetler (askeri operasyonlar, hava trafik kontrolü, hastaneler vb.) devam ediyor.
HÜKÜMETİN KAPANMASI NE ANLAMA GELİYOR?
ABD’de hükümetin kapanması (government shutdown), Kongre’nin federal devletin harcamalarını finanse eden bütçeyi zamanında geçirememesi durumunda, devlet kurumlarının ve hizmetlerinin tamamen veya kısmen durması anlamına gelir.
Kapanma süresince zorunlu olmayan kamu çalışanları ücretsiz izne çıkar, bazı devlet kurumları ve hizmetleri askıya alınır.
HÜKÜMET HANGİ DURUMLARDA KAPANIR?
ABD hükümeti, her mali yılın başında (1 Ekim) yeni bir bütçeyle finanse edilmelidir.
Eğer Kongre, federal harcamaları onaylayan bütçeyi zamanında geçiremezse, hükümetin finansmanı durur.
Bu genellikle siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle yaşanır. Bir parti veya grup, bütçe tasarısını belirli politik talepleri kabul ettirmek için engelleyebilir.
TARİHTE HÜKÜMETİN KAPANDIĞI ÖRNEKLER
ABD’de bugüne kadar 21 kez hükümet kapanması yaşandı.
En uzun kapanma, 2018-2019‘da Trump’ın ilk başkanlık döneminde, Cumhuriyetçiler ve Demokratlar, ABD-Meksika sınırına inşa edilmesi planlanan duvarın finansmanı konusunda anlaşmazlığa düşünce yaşandı. Kapanma 35 gün sürdü.
SON OYLAMADA HAYIR OYU VERENLER
ABD Senatosu, 30 Eylül’e kadar hükümetin kapanmasını önleyen bir bütçe tasarısını 54’e karşı 46 oyla kabul etti. Ancak 46 kişi hayır oyu verdi.
Cumhuriyetçiler, hükümet harcamalarını azaltmak ve özellikle göç politikaları gibi konularda daha sıkı önlemler almak istiyor.
Demokratlar ise bütçede sosyal harcamaların yeterince desteklenmediğini düşünüyor.
Bütün anlaşmazlığın da bu ilkesel ayrılıklardan kaynaklandığı düşünülüyor.