Antarktika Yarımadası’nda bulunan Hektoria Buzulu’nun yaşadığı inanılmaz hızdaki geri çekilme, bilim dünyasını şoke etti. Küçük boyutu nedeniyle küresel deniz seviyeleri üzerinde doğrudan çok az etkisi olmasına rağmen, Hektoria Buzulu şimdiye kadar gözlemlenen diğer buzullara kıyasla neredeyse 10 kat daha hızlı eriyerek alanının neredeyse yarısını kaybetti. Bu durum, buzulun yok oluşunu mümkün kılan süreçlerin daha büyük buzullarda da tekrarlanabileceği ve çok daha kötü bir küresel felaketin habercisi olabileceği endişesini doğuruyor.
İklim bilimcilerin “kariyerlerinin en kötü iklim haberi” olarak nitelediği bu olay, Kasım-Aralık 2023 döneminde zirveye ulaştı. Hektoria Buzulu, bu iki aylık süreçte en az 8,2 kilometre geri çekildi. Bu, günde ortalama 134 metrelik bir erimeye denk gelse de, geri çekilmenin zirve yaptığı dönemlerde günde 800 metreye kadar küçüldüğü tespit edildi. Buzulların bu denli hızlı hareket etmesi beklenmezken, Hektoria yılın başlarında da benzer bir hızla küçülme göstermişti.
Colorado Üniversitesi’nden Dr. Naomi Ochwat ve meslektaşları, uydu ve havadan görüntüleri inceleyerek Şubat 2022’den Ağustos 2023’e kadar geçen 14 ayda yaklaşık 25 kilometrelik şok edici bir geri çekilme tespit ettiler. Bu gerilemenin üçte birinin sadece iki ayda gerçekleşmiş olması, olayın ciddiyetini gözler önüne serdi. Küresel ısınmanın bu olayın kökeninde yattığı kesin olsa da, bu kadar hızlı bir değişime yol açan mekanizmanın tam olarak anlaşılması gerekiyor.
Erimeyi hızlandıran gizli mekanizma
Çoğu kutup buzulu gibi gelgitli bir buzul olan Hektoria, kayalar üzerinde başlayıp okyanusa ulaştığında yüzmeye başlar. Araştırmacılar, bu hızlı geri çekilmenin ardındaki mekanizmanın, buzulun bir zamanlar yüzmeye başladığı noktaya yakın, buz ovası olarak bilinen düz bir kaya alanına çekilmesinden kaynaklandığını düşünüyor.
Buzulun bu buz ovası kısmı inceldikçe, karaya bağlı olmaktan çıkıp, kıyıya eskisinden çok daha yakın bir noktada yüzmeye başladı. Bu durum, deniz suyunun buzulun altındaki çatlaklara kolayca erişmesine olanak tanıdı ve buzulun ısınmasını hızlandırdı. Hızlanan ısınma, büyük buz parçalarının kırılarak buzdağlarına dönüşmesine neden oldu; bu da daha önce görülenden veya beklenenden çok daha hızlı işleyen bir hızlı geri besleme döngüsü yarattı. Yazarlar, bu dönemde kaydedilen yerel depremlerin de büyük olasılıkla bu buzağılama olaylarından kaynaklandığını öne sürüyor.
Geri çekilme zirveye ulaştığında (Aralık 2022), hava alışılmadık derecede sıcak değildi. Bu durum, tetikleyicinin doğrudan hava sıcaklığı değil, tüm bu süreci başlatan eski “hızlı buz”un kaybı olduğunu gösteriyor.
Daha büyük buzullar için tehlike çanları
Bu hız modern dünyada benzeri görülmemiş olsa da, diğer araştırmalar, Norveç buzullarının 15.000 ila 19.000 yıl önce, Son Buzul Çağı’nın sonunda neredeyse aynı hızda geri çekildiğine dair kanıtlar buldu.
Buradaki en büyük sorun, Hektoria’dan çok daha büyük buzulların da yollarının bir kısmında buz ovalarında kalması ve aynı süreci yaşayabilme ihtimali. Hektoria sadece 295 kilometrekarelik bir alanı kaplarken, Antarktika’da bundan yüzlerce kat daha büyük buzullar bulunuyor. Bunların arasında, uzunluğunun bir kısmında buz ovasına sahip olan meşhur Thwaites “Kıyamet” Buzulu da var.
Dr. Ochwat, 2024 başında Hektoria üzerinde uçtuklarında çöken alanın genişliğine inanamadığını belirterek, “Bu tür yıldırım hızındaki bir geri çekilme, kıtadaki diğer büyük buzullar için mümkün olanı gerçekten değiştiriyor. Aynı koşullar diğer bazı bölgelerde de oluşursa, kıtadaki deniz seviyesinin yükselmesini büyük ölçüde hızlandırabilir” dedi.
Çalışma, Nature Geoscience dergisinde yayımlandı.
