Vişne Bahçem
İnsan kendi yağmurunda boğulurken uyanabiliyor gerçekliğe…
Roman, zor bir aile ortamında büyüyen Feraye ve küçük kardeşi Eren’in hayat mücadelesini anlatıyor. Babalarının ölümü, annelerinin ise şiddet, ihmal ve ahlaki çöküntüyle dolu davranışları, iki kardeşi kendi ayakları üzerinde durmaya zorlar. Feraye, annesinin vişneye olan alerjisinden yararlanarak evin bazı kısımlarına vişne fidanları ve yaprakları koyar; böylece annesinin onlara yaklaşmasını engellemeye çalışır.
Bu bahçe ve vişne metaforu, Feraye için bir sığınak ve güç kaynağına dönüşür. Zorluklar içinde kardeşiyle birlikte yeni bir şehirde yaşam kurar, bir yandan da babasının rüyalarla gelen öğütlerini hatırlar. Feraye’nin içsel yolculuğu, çocukluk travmalarından sıyrılıp kendi ailesini yeniden tanımlamasına, annesiyle yüzleşmesine ve sonunda onu mezarında ziyaret ederek bir tür kapanış yaşamasına uzanır. Roman, aile içi travma, kardeş dayanışması ve doğanın iyileştirici gücü etrafında örülmüş bir umut hikâyesidir.

