CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, Cumhuriyet’i darbe olarak nitelendiren sözleri nedeniyle eski AKP İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı hakkında “Anayasa’yı ihlal, Türk milletini ve Türkiye Cumhuriyeti devletini ve devletin kurum ve organlarını aşağılama, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret”ten suç duyurusunda bulundu.
Bülbül’ün suç duyurusu dilekçesinde şu ifadelere yer verildi:
“Şüpheli, Türkiye Cumhuriyeti’nin resmen kurulduğu, TBMM’nin iradesi ile Cumhuriyetin ilan edildiği ve halk egemenliğine dayalı modern bir devletin inşa edildiği 1923 tarihini ‘kanlı darbe’ olarak nitelemektedir. Bu paylaşımda geçen ‘1923 darbesiyle hesaplaşmak’ ve ‘yeni bir sayfa açmak’ ifadeleri; mevcut anayasal düzeni tanımayan, kurucu değerleri yok sayan ve Cumhuriyet karşıtı bir zihniyetin aleni dışavurumudur.
“HALK EGEMENLİĞİNE DAYALI CUMHURİYET’İ ‘KANLI BİR DARBE’ OLARAK NİTELEMİŞTİR”
Şüpheli, suça konu beyanlarında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni alenen aşağılamaktadır. Bu bağlamda, devletin Anayasal temelini, tarihsel meşruiyetini ve kurucu değerlerini hedef alarak, halk egemenliğine dayalı Cumhuriyet rejimini ve mevcut anayasal düzeni ‘kanlı bir darbe’ olarak nitelendirmektedir. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde yürütülen Kurtuluş Savaşı’nı ve akabinde gerçekleşen Cumhuriyet Devrimlerini ‘hesaplaşılması gereken’ bir dönem olarak lanse etmektedir. Son olarak, ‘bir düdük çalıp beyaz bir sayfa açmak’ şeklindeki ifadeyle, mevcut anayasal düzenin ortadan kaldırılması ve yerine farklı bir rejim kurulması yönünde çağrıda bulunmaktadır.
“BU SESSİZLİK HALİ KAMU VİCDANINDA YARILMAYA YOL AÇMAKTADIR”
Toplumsal barışa ve Anayasal düzene saldırı niteliği taşıyan bu ifadelerin, suç teşkil ettiği apaçık biçimde ortadadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi kişiliğine yöneltilen bu açık saldırıya rağmen, somut olayla ilgili bugüne dek tek bir soruşturma dahi başlatılmamıştır. Bu tür ağır ve sistematik saldırıların karşılıksız kalması, yalnızca bireysel cezasızlığı değil; aynı zamanda Anayasal düzenin korumasız bırakılması sonucunu doğurmaktadır. Hukuk devleti ilkesinin gereği olan etkili soruşturma yükümlülüğü yerine getirilmediğinde, Cumhuriyet karşıtı söylemler cesaretlenmekte; benzer fiillerin tekrarının önü açılmaktadır. Bu sessizlik hali, kamu vicdanında derin bir yarılmaya yol açmakta, yargıya olan güveni sarsmakta ve toplumda anayasal düzene yönelik saldırıların ‘yaptırımsız’ olduğu yönünde son derece tehlikeli bir algı oluşturmaktadır. Bu nedenle, şüpheli hakkında, belirtilen suçlar kapsamında soruşturma başlatılarak kamu davası açılmasını ve şüphelinin belirtilen suçlardan cezalandırılmasını talep ederiz.”
“BU AÇIKLAMALARA KİMSE CÜRET EDEMEZ”
Bülbül, konuyla ilgili yaptığı açıklamada da şunları söyledi:
“Cumhuriyetimizin kurucu değerlerine, 1923 devrimine ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde verilen bağımsızlık mücadelesine açıkça ‘kanlı darbe’ diyerek saldıran bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunduk. Türkiye Cumhuriyeti’nin şanlı tarihinden bihaber, hadsiz ve sorumsuz bu kişi, sosyal medyada şuursuzca, kendini bilmez açıklamalar yapmaktadır. Ancak bu açıklamalara kimse cüret edemez. 1923 devrimi olmasaydı bugün bir ulus olarak varlığımızdan bile söz edilemezdi. Bu kutlu mirasa saldıran her kim olursa olsun, hukuk önünde hesap vermek zorundadır. Bu kişi sadece Atatürk’e değil, Cumhuriyet kazanımlarına, bu ülkenin onuruna, tarihine ve halkına da hakaret etmiştir. Ancak ne yazık ki hala bir soruşturma başlatılmamış olması, Cumhuriyet düşmanlarını daha da pervasız hale getirmektedir. Her konuda jet hızıyla soruşturma açan Cumhuriyet savcılarına bu konuda dilekçe mi vermemiz gerekiyor? Bu konuda sessiz kalınması kabul edilemez. Bu hadsizliğe göz yuman, sessiz kalan herkes suça ortak olur. Bu şahıs hakkında derhal resen soruşturma başlatılmasını talep ediyoruz.”
