“ZAFER DESTANI” – 7 GÜZEL ANKARA SAHNESİNDE
Ankara’nın kasım akşamı sessizlikle başlamıştı.
Sonra sahneye bir maestro çıktı — İslam Manafov.
Onun açılış konuşmasıyla “Zafer Destanı” adlı konser gecesi başladı. Şehitlerimiz saygı duruşuyla anıldı. Ardından salonda bir ses yankılandı; sessizlik, minnettarlık ve kültürün birleştirici gücü aynı anda hissedildi. Her kelime, sanki tarihin kendisi konuşuyormuş gibiydi.
Birliğin Müziği
8 Kasım 2025 tarihinde CSO Ada Ankara Tarihi Salon’da gerçekleşen bu konser, yalnızca bir sanat olayı değil; Türk dünyasının kültürel birliğinin sahneye taşınmış hâliydi.
“7 Güzel” adlı topluluk — Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Macaristan’dan gelen yedi kadın müzisyenden oluşuyordu.
Topluluğun müzik direktörü, Azerbaycan’ın Emektar Sanatçısı Turan Manafzade idi. Onun yönetiminde her bir melodi, hem duygusal derinliğiyle hem de teknik kusursuzluğuyla can buldu.
Cəngi ile Başlayan Zafer
Gecenin açılışı, Azerbaycan ruhunun savaş çağrısı gibi yankılanan “Cəngi” ile yapıldı.
Daha ilk notta salonda bir enerji doğdu. Bu müzik sadece duyulmuyordu; dinleyen herkesin kalbinde yankı buluyordu.
Ardından gelen eserler, Türk dünyasının ortak ruhunu aynı sahnede buluşturdu:
“Fikrimin İnce Gülü” – nostaljiyle sevgi arasında kurulmuş zarif bir köprü,“Nazende Sevgilim” – klasik lirik duyguların çağdaş tınısı,“Sarı Gelin” – sınır tanımayan bir halk melodisi,“Ey Vatan” – yiğitlik ve gururun notalara işlendiği bir marş gibi.
Her ülkeden gelen müzisyen, kendi halkının melodisini seslendirdi. Her enstrümandan yükselen ses, bir kültürün, bir tarihin yankısıydı.
Sahne ve Duygu
Sahnenin tasarımı sade ama anlam yüklüydü.
Arka planda sis ışıkları, ön planda ise müzikle birleşen kadın siluetleri…
O sahne bir konser alanı değil, adeta bir müzik mabedi gibiydi.
Turan Manafzade’nin Yönetimi
Turan Manafzade’nin yönetimi sadece teknik bir başarı değildi; aynı zamanda ideolojik bir derinlik taşıyordu.
O, müziği tarihle; duyguyu ise vatan sevgisiyle birleştiriyordu. Piyanonun başında onun dokunuşları, “Zafer Destanı”nın kimi anlarında sükuneti, kimi anlarında coşkuyu sahneye taşıdı.
İslam Manafov’un Manevi Girişi
Konserin açılışını yapan İslam Manafov, gecenin ruhunu belirleyen kişi oldu.
Konuşmasında, “Kültür, diplomasiden daha güçlü bir köprüdür” dedi.
Bu cümle, konser boyunca yankılandı — her melodide, her alkışta yaşadı.
Kadın Sesiyle Konuşan Müzik
“7 Güzel” konsepti, yalnızca Nizami Gencevi’nin efsanevi eserine edebî bir gönderme değildi; aynı zamanda kadınların sahnede kendi dillerini müzikle ifade etmeleriydi.
Bu proje, kadının sesini sadece vokal değil, halk hafızasının müzikal taşıyıcısı olarak sundu.
Zaferin Notaları
Finalde tüm müzisyenler yeniden sahnede birleşti.
Ritmler birbirine karıştı, enstrümanlar konuştu, Türk dünyası tek bir orkestra oldu.
Alkışlar uzun sürdü, ama kimse salondan ayrılmadı.
Çünkü bu “Zafer”, sadece bir savaşın değil — bir kültürün zaferiydi.
Ankara’da yankılanan “Zafer Destanı”, geçmişle bugünü buluşturan bir sahne eserine dönüştü.
İslam Manafov’un manevi açılışı, Turan Manafzade’nin güçlü yönetimi ve “7 Güzel” topluluğunun kadın enerjisi bu geceyi unutulmaz kıldı.
Bu konser, bir müzik performansından öteydi —sessiz ama derin bir dua,
Türk dünyasının kalbinden yükselen bir ses…

