Bir dönem Türkiye’nin gündemine oturan ve ünlü bir televizyoncunun başına gelen ‘öteki kadın’ skandalıyla ilgili önemli bir gelişme yaşandı.
Televizyoncu A.B, dolabındaki iç çamaşırları ve kıyafetlerinin yerlerinin sürekli değiştiğini görünce mühendis eşi K.B’nin kendisini aldattığını düşünmüştü. Çiftin 2015’de dünyaya gelen çocuğu annesine, “Bu eve sen yokken bir kadın geliyor” demişti. Kuşkulanan A.B, salon ve yatak odasına gizli kamera yerleştirmişti.
Kamera görüntülerini izleyen ünlü televizyoncu, evdeki ‘öteki kadın’ın eşi olduğunu görünce gözlerine inanamamış ve hemen boşanma davası açmıştı.
“USULSÜZ KAYDA ALDI” DAVASI
İkilinin davası devam ederken K.B.’nin “görüntülerimi usulsüz kayda aldı” diyerek şikayetçi olduğu ortaya çıktı.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianameye göre, K.B. evlilikleri devam ederken televizyoncu eşi A.B.’nin evin salon ve yatak odasına gizli kamera yerleştirerek özel görüntülerini kayda aldığı ve bu görüntüleri boşanma davası devam ederken kullanıp aleyhinde kullandığını belirtti.
A.B. ise eşinin de bu durumdan haberdar olduğunu ve kendisinin davayı lehine çevirmek için görüntüleri öne sürse de savcılık, evde eşinin kıyafetleriyle dolaşan K.B.’nin özel görüntülerini yayınlamasının hayatının olağan akışına aykırı olduğunu belirtti. A.B.’nin “özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek” suçundan 5 yıla kadar hapsini istedi.
“GÖRÜNTÜLERİ BABAMA GÖNDERDİ”
Taraflar İstanbul Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi’nde karşı karşıya geldi.
Davanın mağduru K.B. adlı adam 2010 yılında evlendiğini belirterek, “Sanık boşanma aşamasında olduğum eşimdir. İkamet ettiğimiz eve bilgim ve rızam dışında gizli kameralar kurdurup Belçika’da bulunan arkadaşının yanına gitmiş, sonrasında da Türkiye’ye gelip hakkımda boşanma davası açmıştı. Eve kurulan kameralardan kesinlikle bilgim yoktu. Boşanma davası açtığında bu kameralardan elde ettiği görüntüleri aleyhime kullanmak için bana şantajda bulundu. Görüntüleri bilgim ve rızam dışında hem kendi hem benim akrabalarım ile paylaştı. Görüntüleri babama gönderdi. Kameralar güvenlik amaçlı değil, gizli olarak kurulmuştur. Çocuğun güvenliği için kurulmuş olsaydı çocuk odasında da olurdu” dedi.
Şikayetçi olduğunu söyledi.
SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ
Başka bir celse savunması alınan sanık kadın A.B. ise suçlamayı kabul etmediğini belirterek, “Görüntüler benim tarafımdan hiç kimseyle paylaşılmamıştır. Ailem ve arkadaşlarımla da paylaşmadım. Ben bu görüntüleri gördüğüm sırada bir arkadaşım yanımdaydı. Bu nedenle beraber görmüş oldum. Dolayısıyla görüntüleri kendisine göndermem mümkün değildir Başkalarının eline nasıl ve ne şekilde geçtiğini bilmiyorum” dedi.
SAVCILIK MÜTALAASI
Taraflar dinlendikten sonra Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaasını verdi. Savcı, ikilinin evlilikleri devam ederken birlikte yaşadıkları evin salon ve yatak odasına sanık kadın A.B.’nin gizli kamera yerleştirerek kocası K.B.’nin özel görüntülerini kayda aldığını ve sonrasında bu görüntüleri boşanma davası devam ederken kullanarak şikayette bulunduğunu belirtti.
Sanık A.B.’nin söz konusu görüntüleri kendisi tarafından ifşa etmediği yönünde savunma yaparak suçlamayı kabul etmediğini ancak K.B.’nin kendisine ait olan özel görüntüleri yayınlamasının ise hayatın olağan akışına aykırı olduğunu kaydetti.
Görüntülerin ifşasının sanık tarafından gerçekleştirildiğinin kabul edilmesi gerektiğinin altını çizen savcı, sanığın “özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek” suçundan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
MAHKEMEDEN KARAR
Sabah’tan Arzu Kaya’nın haberine göre, evdeki görüntüleri çokça konuşulan adamın Hollanda’nın Amsterdam şehrinde yaşamaya başladığı öğrenilen davanın karar duruşmasında mahkeme, ortak ikamette çekilmiş görüntülere sanık ve mağdur dışındakilerin doğrudan ulaşmasının mümkün olmadığını, mağdur adamın kendisine ait özel görüntülerini yayınlamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu kaydetti.
Görüntülerin ifşasının sanık tarafından gerçekleştirildiği belirten mahkeme, A.B.’yi “özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek” suçundan 1 yıl 8 ay hapse çarptırdı. Bir daha suç işlemeyeceğine dair olumlu kanaat oluştuğunun altını çizen mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmetti.