Bağımsız denetim, vergi, muhasebe ve danışmanlık şirketi Grant Thornton, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 29 ülkeden 5 bine yakın şirketin katılımıyla “İş Dünyasında Kadın Yöneticiler 2021” başlıklı bir araştırmanın sonuçlarını açıkladı.
17 yıldır yapılan ve bu kez “pandemi döneminin kadın yöneticiler üzerindeki etkisi”ni inceleyen araştırmanın sonuçlarına göre, COVID-19’un yarattığı şartlara rağmen, kadın yöneticilerin oranı global ortalamada bir önceki yıla göre 2 puanlık artışla yüzde 31’e ulaştı. Türkiye’de bu oran geçen yıla göre 1 puanlık düşüşle yüzde 35 olarak kaydedildi.
Söz konusu düşüşe rağmen global ortalamanın 4 puan üzerinde yer alan Türkiye, kadın yönetici oranında 29 ülke arasında 12’nci sırada bulunuyor. Yüzde 35’lik oran ile Türkiye, Almanya ve Kanada’nın gerisinde kalırken İngiltere, Fransa ve Amerika’nın üzerinde yer aldı.
Türkiye’de kadınlar, en çok İK ve finasanta aktifler
Grant Thornton’un araştırmasına Türkiye’den katılan şirketlerin verdikleri bilgilere göre, kadın yöneticilerin en aktif oldukları roller insan kaynakları ve finans oldu. Anket katılımcılarına yöneltilen “Şirketinizde üst yönetimdeki kadınlar hangi pozisyonlarda bulunuyor?” sorusuna katılımcıların yüzde 44’ü insan kaynakları cevabını verirken, yüzde 39’u CFO, yüzde 34’ü CEO/Yönetici Ortak cevabını verdi.
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Grant Thornton Türkiye Bağımsız Denetim Hizmetleri Ortaklarından Gül Şahin, pandemi döneminin işletmelerde çeşitlilik ve katılımcılığı artırmak açısından bir fırsat olduğunu söyledi. Türkiye’deki oranın yüzde 30’luk kritik bariyerin üzerinde olmasının mutluluk verici olduğunu belirten Şahin, “Grant Thornton Türkiye olarak bizler de katılımcı ve cinsiyet dengesini gözeten bir kültür yapısı içinde olmaya büyük önem veriyoruz. Tüm seviyelerdeki kadın çalışan oranının yüzde 55, kadın yönetici oranının yüzde 20 olduğu bünyemizde Türkiye’nin karnesine olumlu bir etki sunmaktan gurur duyuyor, bu oranların çok daha iyi seviyelere taşınacağına inanıyoruz.”dedi.
Öncelik, ‘kapsayıcı bir kültür yaratmak’
Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de cinsiyet dengesini iyileştirmek ve korumaya yönelik öncelikli stratejilerin başında yüzde 37’yle ‘katılımcı bir kültür yaratmak geldi. Onu yüzde 35’le “yönetim seviyelerinde cinsiyet dengesi için hedefler / kotalar belirlemek” ve yüzde 34’le “gelişim fırsatlarına eşit erişim sağlamak” izledi.
Grant Thornton Türkiye Bağımsız Denetim Hizmetleri Ortaklarından Gül Şahin, Grant Thornton Türkiye olarak şirket bünyesinde tüm seviyelerdeki kadın çalışan oranında yüzde 55, kadın yönetici oranının da yüzde 20 olduğunu belirterek, katılımcı ve cinsiyet dengesini gözeten bir kültür yapısı içinde olmaya özel önem verildiğini vurguladı.
Kadın yönetici ortalaması 17 yılda yüzde 19’dan yüzde 31’e yükseldi
Araştırma sonuçlarını yorumlayan Grant Thornton International Vergi Hizmetleri Global Lideri Francesca Lagerberg ise, araştırmanın ilk kez gerçekleştirildiği 17 yıl öncesindeki yüzde 19’luk global ortalamanın yüzde 31’e varmış olmasının büyük bir gelişme olduğunu ifade etti. Lagerberg, güven verici bir şekilde, global katılımcıların yüzde 92’sinin kadın yönetici oranını arttırmak konusunda bir niyet ve çaba içinde olduklarını beyan ettiklerini söyledi.
Japonya yüzde 15 ile listenin sonunda
17 yıldır düzenlenen araştırmada Japonya, her yıl listenin sonunda yer aldı. Ataerkil bir düzenin hakim olduğu Japonya’da kadın yönetici oranı yüzde 15’le 29 ülke arasında en düşük oran olurken, Japonya’nın üzerinde yüzde 18 ile Güney Kore ve onun hemen üzerinde yüzde 26 ile Birleşik Arap Emirlikleri yer aldı.