İran devlet televizyonunun haberine göre, New York’tan döndükten sonra Tahran’daki Mehrabad Havalimanı’nda halka hitap eden Reisi, ülke geneline yayılan protestoları değerlendirdi.
Kamu güvenliğinin önemini vurgulayan Reisi, “Düşmanlar kaos çıkarmak istiyor. Halkın taleplerini ve protestoları işitiyoruz ancak kimsenin kaos yükünün altına girmesine izin vermeyiz.” diye konuştu.
Halkın sesine her zaman kulak verdiklerini söyleyen Reisi, “Hiçbir koşulda halkın güvenliğinin tehlikeye atılmasına izin vermeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Yaklaşık bir haftadır devam eden protestolara karşılık bugün düzenlenen devletin desteklediği gösterilere de işaret eden Reisi, bu gösterilerin İran’ın gücünü ve onurunu temsil ettiğini dile getirdi.
NELER YAŞANMIŞTI?
Tahran’da 13 Eylül’de “ahlak polisi” olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra komaya girerek hastaneye kaldırılan Mahsa Emini’nin 16 Eylül’de yaşamını yitirmesi ülkede infiale yol açmıştı.
Tepkiler üzerine Tahran polisinden yapılan açıklamada, İrşad devriyesinin Emini’yi bir saatlik “brifing” için karakola götürdüğü, genç kadının burada aniden bilincini kaybetmesi ve kalp rahatsızlığı yaşaması üzerine hastaneye sevk edildiği belirtilmişti.
İran devlet televizyonunda yayımlanan görüntülerde de Emini’nin polis merkezine getirildikten ve bir görevliyle konuştuktan sonra aniden fenalaşarak yere düştüğü görülüyor.
Sosyal medyadaki aktivistler ise polisin, genç kadının “aniden” bilincini kaybettiği yönündeki açıklamasını reddederek, Emini’nin polis merkezine getirilmeden önce darbedildiğini iddia ediyor.
Emini’nin 17 Eylül’de memleketi Sakkız kentinde düzenlenen cenaze töreni sonrasında, Tahran ve ülkenin batısındaki kentlerde protestolar başlamıştı. Gösteriler daha sonra ülke geneline yayılmıştı.
Resmi olmayan rakamlara göre, şiddete dönüşen olaylarda şu ana kadar güvenlik güçlerinin de aralarında olduğu 26 kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor.