Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ukrayna’nın Mariupol kentindeki Kanuni Sultan Süleyman Camisi’nde mahsur kalan Türk vatandaşlarını tahliye etmek için otobüslerin beklediğini belirterek, “Fakat şehir içinde çatışmalar devam ettiği için otobüsler giremiyor. Bugün bu konuda bir mesafe kat etmeyi düşünüyoruz” dedi.
Antalya Demokrasi Forumu’nun (ADF) kapanış oturumunda konuşan Çavuşoğlu, soruları da yanıtladı.
Ukrayna’daki savaşın başlamasından sonra Ukrayna ve Rusya Dışişleri Bakanlarını ilk kez Türkiye’de bir araya getirdiklerini söyleyen, Çavuşoğlu, “Her iki tarafın da bu toplantıya bizim de özellikle katılmamızı istemesi, ülkemize duyulan güvenin bir göstergesidir. Biz en başından beri, ilkeli ve diplomasiyi önceleyen bir tutum sergiledik. Bu yöndeki samimi gayretlerimizi sürdüreceğiz” dedi. Çavuşoğlu’nun açıklamaları özetle şöyle:
İMAM DOĞRULAMADI: Ukrayna’dan yaklaşık 14 bin 500 vatandaşımız getirildi ama çatışma bölgelerinde kalanlar var. Bunlardan biri de Mariupol. Mariupol’de de özellikle de Lavrov ve Kuleba’yla da yaptığımız üçlü görüşmede de burada insani bir koridorun açılmasını özellikle gündemde tuttuk. Çünkü burada sadece bizim vatandaşlarımız değil; farklı ülkelerin vatandaşları da var… Evet, oradaki camide bizim vatandaşlarımız var. Biz onlarla aracı telefon hatları kesildikten sonra yine sahadaki kontaklarımızla, uluslararası kuruluşların telsiz, uydu telefonlarıyla da teması sağlıyoruz. Dün caminin bombalandığına dair bir haber çıktı, daha sonra caminin imamı bunu doğrulamadı. Çok uzak olmayan ama çok da yakın olmayan bir bomba ya da füzenin düştüğünü söyledi. Fakat camide herhangi bir hasar yok. Lavrov’la görüşmemizde Mariupol’da vatandaşlarımızın tahliyesi için destek istedim. Çünkü çatışmalar devam ediyor. Biz birkaç gündür oraya otobüslerimizi gönderiyoruz. Fakat çatışmalar devam ettiği için otobüsler giremiyor. Bizim görevimiz sağ salim vatandaşlarımızı ülkemize getirmek. Vatandaşlarımızın tahmin ediyorum ki; yüzde 99’dan fazlasını tahliye etmiş olacağız.
DİPLOMASİNİN NABZI ATTI: ADF artık uluslararası düzeyde tanınan ve bilinen bir etkinlik haline geldi. Bu yılki forumumuzu geniş bir katılımla gerçekleştirdik. 3 binden fazla kişiyi Antalya’da ağırladık. 17 devlet ve hükümet başkanı, 80 bakan, 39 uluslararası teşkilat temsilcisi forumumuza iştirak etti. 75 ülkeden katılımcıyı bir araya getirdik. Dünyadaki devletlerin üçte birinden fazlası yaklaşık yüzde 40’ı burada en üst düzeylerde temsil edildi. Foruma artan bu ilgi Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürüttüğümüz ‘Girişimci ve İnsani Dış Politikamızın’ bir yansımasıdır. Forum vesilesiyle Sayın Cumhurbaşkanımız 11, ben ise 67 ikili görüşme gerçekleştirdik. Konuklarımız da birbirleriyle çok sayıda temasta bulundu. Böylece dört gün boyunca diplomasinin nabzı Antalya’da atmış oldu.
HER ADIMI DESTEKLEDİK: Azerbaycan ve Ermenistan’a kapsamlı bir barış anlaşması teklif ettik. Şimdi Ermenistan’ın buna cevap vermesi gerekiyor. Sonuçta barış anlaşmasından bahsediyoruz. Çatışmadan, bir ihtilaftan, bir arabuluculuktan bahsetmiyoruz. Elbette bölgenin istikrarı için herkes üzerine düşeni yapmalıdır… Savaş oldu, işgaller oldu, bunlar bitti… Ermenistan ile Azerbaycan arasında atılacak her adımı destekledik. Azerbaycan ile Ermenistan arasında müzakerelerin bir an önce başlaması önemli bir adım olur
VERİMLİ GÖRÜŞME: Ermenistan ile de bir süreç yürütüyoruz. Her konuda Azerbaycan ile istişare ederiz, Azerbaycan ile atacağımız adımları koordine ederiz. Kimse bunu yadırgamasın. İki devletiz ama bir milletiz. Bu son derece doğaldır. Bundan sonraki süreçte de böyle olacak. Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan ile gerçekleştirdiğimiz ikili görüşme de son derece verimli bir görüşme oldu. İlişkilerin tam normalleşmesi için olması gerekenleri konuştuk.
HERKESİ DAVET ETTİK: (Taliban’ın davet edilmesi) Antalya Diplomasi Forumu’nun kapsayıcı olmasını istediğimiz için Taliban’ı da Yunanistan’ı da Kıbrıs Rum kesimini de hiç ayrıt etmeden herkesi davet ettik. Herkesin sesinin buradan duyulmasını istedik. Burası resmi bir toplantı değil, Bugüne ve geleceğe yönelik fikirlerin ortaya çıkması için herkesi dikkatlice dinlememiz gerekiyor.
Mariupol’da Kanuni Sultan Süleyman Camisi’ne sığınan vatandaşlarımız Türk bayrağı açtı.