Hürriyet gazetesinden Abdulkadir Selvi, bugün yayınlanan, “Erdoğan, İmamoğlu ve Yavaş’ı neden eleştirdi” başlıklı yazısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerel yönetimlerle ilgili açıklamasının satır aralarındaki mesajları kaleme aldı. Selvi’nin yazısının ilgili bölümü şöyle:
Son dönemlerde AK Parti’den kiminle konuşsam bir değerlendirme ön plana çıkıyor. AK Parti’nin ilk dönemlerindeki samimi havayı hissettiklerini vurguluyorlar.
Kimileri bunu “fabrika ayarlarına dönme” olarak değerlendirebilir. Ama ben kuruluş değerlerine dönüş, gönül diliyle konuşma olarak değerlendiriyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Partili belediye başkanlarıyla yaptığı toplantıda da aynı hava hissediliyor.
Belediye başkanlarıyla toplantıda sadece hissedilen samimi havayı vurgularsam, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın manifesto değerindeki uyarılarına haksızlık etmiş olurum.
Erdoğan, samimi bir dille uyarılarda bulunuyor, AK Parti belediyeciliğinin temelini oluşturan hizmet belediyeciliğini, “Gönül Belediyeciliği” ile tamamlıyor. Ama bir de uyarılar bölümü var ki, onun altının da özellikle çizilmesi gerekiyor.
İMAMOĞLU VE YAVAŞ’A HANGİ GÖNDERMEDE BULUNDU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Partili belediye başkanlarına hizmet belediyeciliği yapmaları ve gönüllere girmeleri gerektiği yönünde uyarılarda bulunurken, “Sosyal medya belediyeciliği, hizmet belediyeciliğinin yerini almaz, alamaz” diyor. Ama asıl önemli cümleler ondan sonra geliyor. Erdoğan, “İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyeleri” demiyor. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş isimlerinden söz etmiyor. Ama, “iki belediye” deyince herkes İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanlıklarının kastedildiğini anlıyor. Zaten Erdoğan da İmamoğlu ve Yavaş’ı kastediyor.
ERDOĞAN’IN AÇIKLADIĞI RAKAM
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyeleriyle ilgili bir rakam açıklıyor. Bu rakam yatırım bütçesine ayrılan payı ifade etmiyor. Zaten yatırım bütçesiyle kıyaslanmaz ama yine de önemli bir miktar. Bu rakamın ne olduğunu merak ettiyseniz Erdoğan’a kulak verelim.
“İki belediye (İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyeleri) çok büyük bir algı çalışması yapıyorlar. Ajanslara büyük paralar aktarıyorlar. İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyeleri 680 milyon lira algı yönetimi için para ödemişler” diyor.
SOYLU’YA DÖNEREK NE DİYOR?
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin bu kısmında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya dönerek, “Süleyman Bey araştırsa daha fazlası çıkar” diyor.
SOSYAL MEDYA BELEDİYECİLİĞİ
Erdoğan, yerel yönetimlerle ilgili literatüre bir tanım kazandırıyor. “Sosyal medya belediyeciliği” diyor. Başta Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş olmak üzere CHP’li belediyelerin hizmet üretmeden sosyal medyada algı operasyonları yaptığını kastediyor. AK Partili belediye başkanlarını, “Siz sosyal medya belediyeciliği yapmayın” diye uyarıyor.
“Bunlar sosyal medya belediyeciliği yapıyor. Hizmet belediyeciliği yapmıyorlar. Siz sosyal medya belediyeciliği yapmayın. Hizmet belediyeciliği yapın. Gönül belediyeciliği yapın” diye konuşuyor.
İKİ KUTUP
Erdoğan, iki uç olarak CHP ve AK Parti belediyeciliğini semboller üzerinden tarif ediyor. CHP belediyeciliğini, “sosyal medya belediyeciliği” olarak tanımlarken AK Parti Belediyeciliğini “gönül belediyeciliği” olarak tarif ediyor. Konuşmasının ilerleyen bölümlerinde de sık sık “gönül belediyeciliği”ne vurgu yapıyor.
ŞAŞIRTICI ÖLÇÜDE VURGU YAPIYOR
Erdoğan’ın konuşmasında bu kadar sık bir şekilde, “sosyal medya belediyeciliği”ne ve “gönül belediyeciliği”ne vurgu yapmasına doğrusu şaşırdım. Ama belli ki böyle bir olguyu tespit etmiş. Onun üzerinde duruyor. “Bunlar sosyal medya belediyeciliği yapıyor, siz sosyal medya belediyeciliği yapmayın. Gönül belediyeciliği yapın. Çünkü sosyal medya belediyeciliği, hizmet belediyeciliğinin yerini almaz, alamaz. Çünkü emek vermeden, icraat yapmadan, eser üretmeden sadece sosyal medya mecralarıyla vatandaşın kalbine girilmeyeceği ortaya
çıkmıştır” diye konuşuyor…