CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısının ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. MYK’nın en önemli gündem maddesinin hayat pahalılığı olduğunu belirten Öztrak, özetle şunları kaydetti:
ALIN TERİNİ ÇALMAKTIR: Enflasyonu olduğundan düşük göstermek, milletin alın terini çalmaktır. Resmi istatistikleri eğmek, bükmek, makyajlamak suçtur. Bu tüm dünyada da böyledir. Dünya’da bu suçtan yargılanan, hüküm giyen yetkililer, siyasetçiler mevcuttur. TÜİK, ‘Tayyip’i Üzmeyen İstatistik Kurumu’ gibi çalışmayı bıraksın, ‘Türkiye İstatistik Kurumu’ gibi çalışsın.
ASGARİ ÜCRET: Asgari ücretlilerin derdini, gelecek yıla randevu vererek çözemezsiniz. Dereye suyun gelmesi beklenirse, kurbağanın gözü patlayacaktır. Asgari ücretten alınan vergi acilen kaldırılmalıdır. Asgari ücret bu yıldan başlamak üzere yılda iki kez artırılmalıdır. Bu yılın ikinci yarısı için bir telafi zammı hemen yapılmalıdır. Senenin başında asgari ücret 385 dolardı. Şimdi 291 dolar. Fark 94 dolar. Önce 94 doları millete iade et. Asgari ücreti 912 lira artır; 3 bin 740 liraya çıkar. Ondan sonra çıkın, 2022 zammını konuşun. Emekli maaşları, memur maaşları enflasyon karşısında bir ay bile dayanmamaktadır. 6 ayda bir yapılan enflasyon düzeltmesi derhal üç ayda bire çekilmelidir.
AMPULÜN SÖNDÜĞÜ GÜN: Bu ülkede yapılacak en büyük tasarruf; ‘ampulü’ söndürmektir. Çünkü o ampul söndüğünde, Neyzen Tevfik’den uyarlarsak; bu ülkede ekmek herkese yetecek. Tarlaya dadanan kargalar kovulacak. Ambara üşüşen fareler temizlenecek. Fırına musallat olan hırsızlar layığını bulacak. Ve memleket haramilerden kurtulacak. Ampulün söndüğü gün, memlekette bayram olacak.
DEMOKRASİ ZİRVESİ: Türkiye, gelecek ay yapılacak Biden’ın Demokrasi Zirvesi’ne davet edilmemiş. Bu gerçekten şok eden ağır bir tablo. Ama ne Erdoğan’dan ne de şürekâsından tık yok. Yoksa bu zirve internet üzerinden yapılması nedeniyle, Biden ile kol kola fotoğraf verme imkânı sağlamadığı için, Erdoğan tarafından önemsenmiyor mu?
PROVOKASYON AÇIK: (İYİ Partili Lütfü Türkkan’ın grup başkanvekilliğinden istifası yeterli mi sorusu üzerine) Bu işte çok ağır bir provokasyon olduğu açık. İzmir’de yaşayan bir vatandaş kalkıyor Meral Hanım’ın gezisi için özel olarak oraya geliyor. Bu hayatın olağan akışına uyan bir durum değil. Daha önce Sayın Akşener’e yönelik Rize’de gerçekleşen provokasyon akıllarda. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söyledikleri de akıllarda. Şehit cenazesinde Sayın Genel Başkanımıza yapılan linç girişimini Erdoğan’ın nasıl grubunda gösterdiği, seyrettirdiği de akıllarda. Bu çirkin saldırıyı nasıl sahiplendiği de akıllarda. Anlaşılan Erdoğan milletin sorunlarına çözüm üretemedikçe bu tür yöntemlere daha sık başvuracak.
DUYARLILIĞI GÖREMEDİK: Saray ve şürekası şimdi dört koldan ‘istifa’ diye bağırıyorlar. İnsan merak ediyor. Erdoğan terörist başına ‘sayın’, şehitlerimize ‘kelle’, şehit babasına ‘karakteri bozuk’ derken, kendisini eleştiren şehit anasını 4 yıl hapis istemiyle yargılatırken, çiftçimize ‘ananı da al git’ derken neden bu duyarlılığı görmedik?