Dermatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, günde 150 telden fazla saç dökülmesinin altında yatan nedenleri açıkladı. Doç. Dr. Topaloğlu Demir, birçok faktörün saç dökülmesini artırabileceğini belirterek “Günlük 50-150 tel saç dökülmesi normal olarak kabul edilir. Bu sayı yaş ile mevsime göre değişiklik gösterse de bunun üzerindeki dökülmeler patolojik olarak kabul edilir. Kalıtsal faktörler, hormonal bozukluklar ve duyarlılık, tiroit hastalıkları ve kansızlık başta olmak üzere sistemik hastalıklar, ilaçlar, diyet, bazı vitamin ve mineral eksiklikleri, stres, gebelik gibi fizyolojik nedenler saç dökülmesine yol açabilir. Özellikle B12 ve D vitamini, folik asit, biyotin, çinko, demir, selenyum gibi vitamin ve minerallerin eksikliklerinde saç dökülmesi ortaya çıkabilir” diye konuştu.
SIKI DİYETLER SAÇLARI DA VURUYOR
Sıkı diyetlerden sonra yaygın saç kaybının görülebildiğine de işaret eden Doç. Dr. Topaloğlu Demir, şöyle devam etti:
“Yapılan çalışmalarda özellikle yetersiz protein alımının saç dökülmesine neden olduğu gösterildi. Günlük minimum 0,8 g/kg protein ve en az 1200 kcal alınması önerilir. Diyetin bırakılmasından sonra genellikle geri dönüşümlüdür. Esansiyel yağ asidi eksikliklerinde, yetersiz alımdan 2 ile 4 ay sonra, saçlı deride ve kaşlarda kızarıklık ve pullanma başlar, sonrasında ise belirgin saç dökülmesi ortaya çıkar. Çok sayıda ilaç da saç siklusunu etkileyerek saç kaybına neden olabilir. Bunların başında kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar, doğum kontrol hapları, kan sulandırıcılar, kalp ve damar hastalıklarında kullanılan ilaçlar, A vitamini türevi ilaçlar, antimikrobiyal ve antiviral ilaçlar ve bazı psikiyatrik ilaçlar gelmektedir.”
TEDAVİ KİŞİYE VE DÖKÜLME TİPİNE ÖZEL PLANLANIYOR
Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, saç dökülmesinin tipine ve altta yatan nedene yönelik hastaya özel tedavilerin planlandığına dikkati çekerek “Saç için gerekli vitamin ve mineralleri eksik olan hastalar bu tedaviler ile desteklenmelidir. Saç mezoterapisi, PRP (Platelet Rich Plasma)- trombosit yani pıhtı hücresi yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması, mikro iğneleme olarak da bilinen dermaroller uygulamaları, lazer uygulamaları ve kök hücre tedavisi saç hastalıklarında son yıllarda sıklıkla kullandığımız popüler tedavi yöntemleridir. PRP tedavisinde hastanın kendi kanından elde edilen plazma, küçük miktarlarda, yaygın olarak derinin içine enjekte edilirken saç mezoterapisinde saçın ihtiyacı olan vitaminler, mineraller, aminoasitler ve enzimler, tek başlarına ya da genellikle karışım halinde derinin orta tabakasına ince uçlu, küçük iğneler ile yaygın olarak enjekte edilmektedir. Dermaroller uygulaması ise çok sayıda, kısa ve ince iğne içeren bir aletin deri yüzeyinde yuvarlanması ile deride, gözle görünmeyen (mikroskopik) yaralanmalar oluşturarak etki gösteren bir tedavi yöntemidir” diye konuştu.
ERKEK TİPİ VE KADIN TİPİ SAÇ DÖKÜLMELERİ
Erkek tipi ve kadın tipi saç dökülmelerine de değinen Doç. Dr. Topaloğlu Demir, şu bilgileri verdi:
“Erkek tipi saç dökülmesi androgenetik alopesi olarak bilinir. Genetik yatkınlığı olan kişilerde, genelde 20-30’lu yaşlarda başlayan, erkeklik hormonu duyarlılığı ile ilişkili olarak saçların dökülmesi veya incelmesiyle, saç çizgisinin geri çekilmesi veya tepe bölgesinin açılmasıyla seyreden bir saç hastalığıdır. Erkeklerde meydana gelen saç dökülmelerinin en sık nedenidir. Tedavide topikal minoksidil ve oral finasterid yanı sıra PRP, dermaroller, lazer uygulamaları ve kök hücre tedavisi kullanılmaktadır. Kadın tipi saç dökülmesi ise kalıtsal yatkınlığı olan kadınlarda hormonal değişiklikler veya duyarlılık nedeniyle ortaya çıkan, saçlı derinin ön kısmında ve tepe kısmında görülen saç kaybı veya saç incelmesine bağlı ortaya çıkan açılma ile seyreden bir saç hastalığıdır. Erkek tipi saç dökülmesinin kadınlarda görülen formudur. Kadınlarda görülen saç dökülmesinin en sık nedenlerinden biridir. Tedavisinde topikal (yerel) olarak uygulanan minoksidil ve hormon düzenleyici tedavilere ek olarak PRP, dermaroller, lazer uygulamaları ve kök hücre tedavisi kullanılır.”
SAÇ KIRAN TİPİ DÖKÜLMENİN NEDENİ BİLİNMİYOR
Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, saç kıran tipi dökülmeyi ise şu şekilde açıkladı:
“Saç kıran olarak bilinen alopesi areata, kişinin kendi savunma hücrelerinin kendi kıl köklerine saldırması ile ortaya çıkan, genellikle yuvarlak veya oval şekilli, düzgün yüzeyli saç dökülmesi ile seyreden bir hastalıktır. Hastalığın şiddetine göre saçlı deri dışında kaş kirpik, sakal, bıyık veya vücut kıllarında kayıp ile seyredebilir. Kesin nedeni hala tam olarak bilinmemekle birlikte mevcut kanıtlar kalıtsal yatkınlığı olan kişilerde, bilinmeyen çevresel etkenler ile tetiklenen bağışıklık sistemi aracılıyla ortaya çıkan bir hastalık olduğunu desteklemektedir. Sınırlı tutulumu olan kişilerde kıllar genellikle kendiliğinden bir yıl içinde geri gelebilir. Tedavide saç dökülen alana başta kortizonlu olmak üzere çeşitli losyon ve kremler, yerel iğneler, yaygın durumlarda kortizonlu haplar, bağışıklık sistemini baskılayıcı veya düzenleyici hap veya iğneler kullanılır.”
BU ÖNERİLERE DİKKAT
Saç dökülmesini önlemek için dikkat edilmesi gereken hususlara yönelik ise Doç. Dr. Topaloğlu Demir, “Sağlıklı saçlara sahip olmak için; sağlıklı ve dengeli beslenmek, güneş dahil saça zarar veren her türlü fiziksel uyarandan, kimyasal maddeden uzak durmak ve stres yönetimi son derece önemlidir. Saçlarımızı yüksek ısıdan mutlaka uzak tutmalı ve sık aralıklarla şekillendirici uygulamalar yapmaktan kaçınmalıyız. Saçlar olabildiğince açık bırakılmalı ya da gevşek toplanmalıdır. Saçlı derimizin yapısına uygun şampuan seçilmeli ve gerekli durumlarda saç uçları için banyo sonrası besleyici kremler kullanılmalıdır” ifadelerini kullandı.