Uluslararası Vestibüler Derneği Başkanı Prof. Dr. Nuri Özgirgin ile Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neşe Çelebisoy, Dünya Vertigo Farkındalık Haftası kapsamında açıklamalarda bulundu.
Vertigonun en sık doktora gitme nedenlerinden biri olduğunu vurgulayan Özgirgin, bu rahatsızlığın en sık nedenleri arasında iç kulak kristalinin yerinden oynaması, soğuk algınlığı ya da grip kaynaklı kulak enfeksiyonu, vestibüler sinir inflamasyonu ve migrenin yanı sıra son dönemde depremden etkilenen kişilerde de sık görülen kaygı tabanlı baş dönmelerinin yer aldığını anlattı.
“YÜZDE 30’UNDA DENGE PROBLEMİ VAR”
Özgirgin, özellikle yaşam süresinin uzamasının denge sistemi üzerinde de etkili olduğunu belirterek, “Bütün popülasyonda yaşam boyu baş dönmesi sıklığı yüzde 17-30 arasında. Yani sağlıklı nüfus dediğimiz grubun üçte biri hayatı boyunca bir yerde baş dönmesini yaşamış oluyor. 60 yaş üzeri nüfusun ise tamamının yüzde 30’unda denge problemi var, 80 yaş üzerinde bu oran yüzde 85” diye konuştu.
2050 itibarıyla dünyada 60 yaş üstü nüfusun 1,6 milyara ulaşmasının beklendiğine dikkati çeken Özgirgin, “65 yaş üstünün yüzde 30’unda vertigonun geliştiğini dikkate aldığımızda en az 500 milyon insan baş dönmesi, denge problemlerinden etkileniyor olacak” ifadelerini kullandı.
“Denge problemi olan kişilerde algı da ciddi şekilde etkileniyor. Düşme riski artıyor, günlük yaşam hareketleri zorlaşıyor. Kişinin yaşam kalitesi bozuluyor” diyen Özgirgin, hastaların tedavilerinde en sık denge egzersizlerini kapsayan “vestibüler rehabilitasyonun” uygulandığını aktardı.
“BAŞ DÖNMESİ ETKİLEŞİMİ OLUŞTURDU”
6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin toplumun kaygı düzeyini de ciddi şekilde artırdığına işaret eden Özgirgin, “Depremi yaşamış kişiler çok belirgin bir baş dönmesi ve dengesizlik hissiyle bize başvuruyor. Bu, akut baş dönmesi dediğimiz, kişinin dik durma pozisyonunda görsel uyaranlar ve pasif hareketlerle dengesini kaybetmesi durumu. Deprem, etkilediği alanda yaşayan kişilerde bir akut baş dönmesi etkileşimi oluşturdu” ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Neşe Çelebisoy ise baş dönmesi ve denge bozukluğu ile gelen kişilerde altta yatan nedenin ortaya konulması ve nedene yönelik tedavinin planlanmasının önemine vurgu yaparak, ilk olarak bu sorunun iç kulak hastalığı mı yoksa beyinde dengeyle ilgili yapıları besleyen damarsal bir problem olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini aktardı.
“KADINLARDA SIK GÖRÜLEN BiR HASTALIK”
Çelebisoy, “Migren genellikle 20-40’lı yaşlarda ortaya çıkan, kadınlarda sık görülen bir hastalık. İnsanlar bu yaşlarda sık baş ağrıları yaşarken, menopoz döneminde baş ağrıları hafiflemiş ancak yerini baş dönmesi ataklarının aldığı hastalarla karşılaşıyoruz. Bu nedenle baş dönmesi ataklarıyla gelen hastalarda başka hiçbir neden bulunamadığında mutlaka eskiye ait şiddetli migren olup olmadığı sorgulanmalı. Çünkü migrene yönelik bir tedaviyle de kişiler baş dönmesi ataklarından kurtulabiliyor.” değerlendirmesinde bulundu.