Türkiye’de her 4 ölümden birisinin kanser nedenli olduğunu belirten Öncel, erkeklerde solunum yolları, prostat ve kalın bağırsak, kadınlarda ise meme, tiroid ve kalın bağırsak kanserlerinin sık görüldüğünü bildirdi.
Öncel, kanserin birçok faktör ve değişkene bağlı olduğunu ancak bu hastalığı çevresel etkenlerin ve genetik mirasın tetiklediğini, en fazla sigara, obezite ve enfeksiyonların suçlandığını ancak bu nedenlerden hiçbirisinin kendi başına kansere neden olmayacağını aktardı.
Kanserin birbiri ardınca gelişen bir dizi hücresel olay sonrasında geliştiğini belirten Öncel, hastalığın kaynaklandığı bölgelere bağlı olarak değişik bulguları olduğunu bildirdi.
Öncel, “Deri ve meme kanserleri ciltte veya memede kitle, yeni gelişen bir kızarıklık, şişlik, yara, akciğer kanserleri öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, mide kanseri yeme güçlüğü, kusma, jinekolojik kanserler vajinal kanama gibi şikayetlerle ortaya çıkar. Tüm kanserler özellikle geç dönemlerde kilo kaybı, karında şişlik, nefes darlığı, dışkılama problemleri, sarılık gibi sorunlara yol açar. Bu tür şikayetleri olanlar acilen bir hekime başvurmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“ÜÇ KANSER TÜRÜ İÇİN BELİRTİ YOKKEN TARAMA YAPILIYOR”
Prof. Dr. Mustafa Öncel, kanserde erken tanının önemine vurgu yaparak, bu durumda tedavi olasılığının da yükseldiğini bildirdi.
Tarama yönteminde, sık karşılaşılan ve tanı konulması nispeten daha kolay kanser türlerinin riskli gruplarda henüz hiçbir şikayet yokken araştırıldığını aktaran Öncel, “Tarama, hiçbir şikayeti olmayan kişilerde yapılır. Ülkemizde 3 kanser türü tarama kapsamındadır. 40 yaşından itibaren meme kanseri, 50 yaşından sonra kalın bağırsak kanseri, 30 yaşından itibaren rahim ağzı kanseri taranır. Bu sayede hastalarda kanser öncüsü lezyon veya erken evre aşamasında teşhis, hatta tedavi imkanı olur ve hastaların sağ kalımı artar.” ifadelerini kullandı.
“YENİ GELİŞMELERLE DAHA ETKİN TEDAVİ MÜMKÜN”
Onkoloji Cerrahisi’nden Prof. Dr. Öncel, kanser tedavisinin çoğu kez birçok disiplinin dahil olduğu ekiplerle yapıldığını belirterek, tedavi yöntemleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Son yıllarda kanserin daha iyi anlaşılmasının tedaviye olumlu katkı sağladığını belirten Öncel, onkolojik başarının arttığını bildirdi.
Yeni ilaçların, cerrahi yöntemlerin ve gereçlerin kanser tedavisindeki başarının artmasına olan etkisine değinen Öncel, hastalara daha az yıpratıcı işlemler yapıldığını ve yaşam kalitelerini artıran teknikler uygulanmaya başlandığını kaydetti.
Gelecekte kanserleri daha yakından tanıyarak kişilerdeki hastalığı çok daha ayrıntılı analiz edebileceklerini aktaran Öncel, “Böylece çok spesifik alt grupları tanıyarak daha etkin tedaviler yapabileceğiz. Aynı zamanda yeni gereçlerimizle hastalara çok daha az zorlayıcı işlemler yapabileceğiz” değerlendirmesinde bulundu.