Bahar aylarının gelmesiyle beraber hava sıcaklıklarının artması, alerjik bünyesi olanlar için sorunları da beraberinde getiriyor. Uzmanlar, polenlerin (çiçek tozlarının) uygun mevsim koşullarında bitkiler tarafından çevreye yayıldığına işaret ederek, polenlerin solunum yolu ile alınması durumunda burun akıntısı, hapşırık ve burunda kaşıntı gibi alerjik belirtilerin görülebileceğini ifade ediyor.
İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Kliniği İdari Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Şadan Soyyiğit, hastaların polen alerjisinden korunma yöntemlerini ve hastalara polen alerjisi tanısının nasıl konulduğunu anlattı.
“EN ÖNEMLİ BASAMAK ALERJİDEN KORUNMAK”
Doç. Dr. Soyyiğit, tedavinin en önemli basamağının polen alerjisinden korunma olduğunu ifade ederek, “Ortamda çok yoğun olduğu için ve ortamlarda da rüzgarla hızla yayılabildiği için özellikle sabah ve öğlene doğru ortamda çok fazla oluyorlar. O nedenle açık havaya çıkmayı kısıtlamak gerekiyor. Çıkılacaksa eğer şapka, gözlük ve maske takılabilir. İçerideyseniz sabah ve öğlen saatlerinde camları açmamanız gerekir. Otomobildeyseniz camlarınızın kapalı olması lazım. Polenlerle karşılaşma oranını azaltmamız gerekiyor. Onun dışında dışarıdan geldiğinizde kıyafetlerinizi değiştirmeniz lazım, hatta ayakkabı ile içeri girmeyin diye öneriyoruz. Yine hastalarımızın çamaşırlarını dışarıda kurutmamaları gerekiyor. Polenle karşılaşma durumlarını minimuma indirmeniz gerekiyor” dedi.
“20 DAKİKADA TANI KONULABİLİYOR”
Deriden ve ön koldan uygulanabilen alerjik testler sayesinde 20 dakikada tanı konulabildiğini ifade eden Soyyiğit, “Hastaya alerjenleri damlatarak, orada bir reaksiyon olup olmadığına bakabiliyoruz. Çok pratik bir yöntemle tanı koyabiliyoruz. Hastalarımızın testleri negatif gelirse kanda da bakabiliyoruz. Tanıyı doğruladığımıza hastaya öncelikle tedavi olarak korunma yöntemleri uyguluyoruz. Polenlerden kaçınma yöntemlerini anlatıyoruz ama hastalarımızda çoğunlukla yeterli olmuyor. Bu nedenle biz de medikal tedavi öneriyoruz” ifadelerini kullandı.