İstanbul’da jandarma ve polis son günlerde peş peşe sahte parfüm operasyonu düzenliyor. Son olarak 3 ilçede düzenlenen sahte parfüm operasyonunda piyasa değeri 18 milyon 452 bin 960 lira olduğu tespit edilen 21 bin 432 adet sahte parfüm ele geçirildi.
Uzmanlar sahte parfümün körlükten kansere kadar birçok sağlık sorununa neden olabileceğini söylüyor. Florence Nightingale Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Şule Güngör, güvenilir olmayan ürünlerden uzak durulması gerektiğini söylerken, birçok vatandaş orijinal parfüm fiyatlarının çok pahalı olduğunu ve bu yüzden ucuz parfümlere yöneldiklerini belirtti.
“İÇERİĞİNİ BİLMEDİĞİMİZ BİR ŞEYİ TENİMİZE SÜRÜYORUZ”
Sahte parfüm kullanımının vücutta olabilecek zararlarını anlatan Doç. Dr. Şule Güngör, ürünlerin mutlaka test edilmesi gerektiğini söyledi. Güngör, “Sahte olan her ürün parfüm de olsa krem de olsa test edilmemiş oluyorlar. Sonuçta insan derisine değen her ürünün belli standartlarda olması lazım. Önceden çalışılması ve kanserojen olmadığının, alerjik olmadığının gösterilmiş olması lazım. Sahte ürünler bu en önemli aşamayı atlıyorlar. İçinde ne olduğu belli olmayan bir sürü kimyasal var. İçeriğini bilmiyoruz ve içeriğini bilmediğimiz bir şeyi tenimize sürüyoruz. Tene sürmek basit bir şey gibi görünse de aslında çok önemli. Hele ki bunu her gün her gün yapıyorsak aslında bilmediğimiz bir ürünü devamlı dolaşımımıza sokuyoruz. Çünkü tene değen bir ürün yavaş yavaş sistemik dolaşıma giriyor. Bunun hemen görülen yan etkileri de var. Onu hemen fark ediyorsak işimiz kolay aslında. Hemen fark ediyoruz ciltte kızarma, yanma, kaşıntı tahriş yapıyorsa bu parfümdendir diyoruz ve o ürünü kullanmayı bırakıyoruz. Ama buz dağının bir de görünmeyen kısmı var” dedi.
“KANSERDEN KÖRLÜĞE KADAR ZARARLARI OLABİLİR”
Düzenli sahte parfüm kullanımının vücutta birçok organa zarar verdiğini söyleyen Doç. Dr. Güngör, “Kişi fark etmeden bu kanserojen ürünü yavaş yavaş kanına geçiriyor. Bu kanserojen madde kan hücrelerine gidiyor, karaciğere gidiyor, böbreğe gidiyor, idrarla mesaneden atılıyor. Bu organların hepsine zararı olabilir. Yani sadece cildimize zararı yok bunun. Kan kanseri yapabilir, mesane kanseri yapabilir. Karaciğerimize toksit etkileri olabilir. Kullanılan parfümün içinde metil alkol varsa ki metil alkol sanayide kullanılan, insanlar için kullanılmaması gereken bir ürün, biz bunu koklarsak burundan yine sistemik dolaşıma geçebilir körlüğe kadar varabilir” şeklinde konuştu.
“SAHTE PARFÜM SADECE CİLT HASTALIKLARINA YOL AÇMIYOR”
Sahte parfümün sadece cilt hastalıklarına yol açmayacağının altını çizen Doç. Dr. Şule Güngör, “Güvenilir yerden alalım. Bunun dışında tortu var mı içinde rengi çok koyu mu, aşırı yoğun esansı mı var bunlara dikkat edelim. Onun dışında gereğinden ucuz üründe bizde bir şüphe uyandırmalı. Sahte parfüm sadece cilt hastalıklarına yol açmıyor. En büyük yanılgı bu. Cilt hastalıklarından kan hastalıklarına kadar, mesane kanserine kadar her türlü kanserojen hastalığa yol açabilir çünkü kullandığımız ürün sinsi sinsi her gün dolaşımımıza geçerek bir sürü organımızı etkileyebilir” diye konuştu.
“UCUZ OLDUĞU İÇİN SAHTESİNİ KULLANIYORUM”
Ucuz olduğu için sahte parfüm kullandığını söyleyen Emine Görücü, “Ben sadece kokusuna dikkat ediyorum. Sahte olup olmadığına pek dikkat etmiyorum maalesef. Bu konuda zaten toplum olarak çok bilinçsiz bir şekilde parfüm kullanıyoruz. Genelde ucuz parfüm alıyorum. Çok zararlı evet ama toplum olarak çok bilinçsiziz. Maalesef kullanmaya devam edeceğim parfüm vazgeçilmezim. Ucuz olduğu için alıyorum orijinali pahalı geliyor” dedi.
Ayşegül Aydın ise, “Piyasada çok fazla sahte parfüm olması, parfüm kullanımımızı azalttı. Ters yönde etkiledi. Ben zaten kimyasallarından dolayı vücuda da zarar verdiğini düşünüyorum. Çünkü kokular beyni direkt etkiliyor. Ben o yüzden sahte parfüm asla kullanmıyorum. Orijinal parfümü de alacak durumum yok” diye konuştu.
https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/chpli-antmen-28-milyar-dolar-bu-hikayede-1828623