Mehmet KAYA / ANKARA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomik Reform Paketi içinde, iki yeni başkanlığın kurulacağını açıkladı. Bunlardan biri uzun süredir geliştirilmeye ve yerlileştirilmeye çalışılan sağlık endüstrileri (tıbbi sarf malzemeleri, tıbbi cihazlar, büyük elektronik görüntüleme sistemleri vb.) sektöründe kurulacak.
“Sağlık Endüstrileri Başkanlığı” adıyla kurulacak yeni başkanlık, Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak çalışacak. Daha önce, Sanayi ve Teknoloji, Sağlık, Ticaret, Çalışma Bakanlığı kurumlarında dağılmış çok sayıda fonksiyonu bünyesinde toplaması bekleniyor.
DÜNYA’nın görüştüğü sektör temsilcileri Başkanlık kurulması kararını olumlu bulduğunu belirtirken, talepler ise endüstrinin kurumda etkin şekilde temsili, yerli firmaların gelişmesine imkan verecek, kamu alım garantileri, fiyat-kaliteye göre ücret belirlenmesi, sektörün yatırıma özendirilmesi, sektör için genel bir devlet politikası benimsenmesinde yoğunlaştı.
“İki bacaklı bir yaklaşımı önemsiyoruz, endüstri işin içinde olmalı”
Türkiye Sağlık Endüstrisi İşverenleri Sendikası (SEİS) Başkanı Metin Demir, uzun zamandır talep ettikleri bir düzenleme olduğunu belirterek, “Hem sektörün AB regülasyonlarına uyumu, ona göre ürün üretimi, ihracatı için yapılması gerekenleri, sektörün sürekli ve sürdürülebilir olmasına yönelik gereken bir konuydu” değerlendirmesini yaptı.
Metin Demir, sektörün yerelleşmesi, teknoloji transferi, yeni ürünlerin üretimi hedefleri doğrultusunda iki bacaklı bir kurgunun gerekli olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: “Bu piyasanın içinde bir devlet kurumuymuş gibi değil, endüstriyi de içine alan, ilaç, tıbbi cihaz sektörünü; üniversitedeki akademik tarafın teknolojiye, endüstriye yakın tarafın katkısıyla oluşabilecek bir yapı olmalı. Ayrıca, hem denetlenebilir, izlenebilir bir yapı, AB müktesabatını, regülasyonları yapacak, FDA’da olduğu gibi kalite ve akreditasyonu yapacak bir yapı kurulmalı. Diğer bacak ise Savunma Sanayii Başkanlığında olduğu gibi, sektörü güdümlü projelerle ihtiyaç olan alanlara yönlendirici olacak, sektörün gelişimini sağlayacak, sanayileşmesini sağlayacak bir yapı. Bu anlamda iki bacaklı bir yapının olmasını arzu ediyoruz.”
Metin Demir, Sağlık Bakanlığı’nın sağlık hizmet sunumu görevinin çok baskın olduğunu, endüstrinin gelişmesine yönelik yaklaşımlara mesafeli durduğunu, karışmak istemediğini belirtirken, TİTCK bünyesindeki yapıların da endüstrileşme yönündeki adımlarının sınırlı kaldığını vurguladı. Demir, “Cumhurbaşkanlığı bünyesinde, hem regülasyonlar tarafını götüren, hem de sektörün gelişimini sağlayacak, sadece TİTCK değil de TİTCK dışında Sosyal Güvenlik Kurumunun-GSS kapsamındaki sağlık teknolojilerini geliştirmeyi de kapsayacak, pazara girişteki ihtiyaç olanların gelişimine destek olacak bir yapı kurulmasını arzu ediyoruz” diye konuştu.
“Güdümlü projeler”den kastının, belirlenen ihtiyaca göre, kamu alım garantilerinin de verildiği üretim çıktısı elde edilen projeler olduğunu belirtirken, TİTCK bünyesinde başlatılan projelerden sadece birin “ilerleme sağladığını”, TÜBİTAK, KOSGEB gibi kuruluşların proje çağrılarının da çok küçük çaplı çözümler olduğunu vurguladı.
Demir sözlerini şöyle sürdürdü: “Örnek, iyi projelerin hayata geçmesi gerekiyor. İlk başlayan projelerin iyi modeller, iyi uygulama örnekleri olmasıyla arkası gelecektir. Olumsuz bir sonuç bütün “olacakları” da engelliyor. Dolayısıyla hep beraber Cumhurbaşkanlığı bu yapıyı kurduğu zaman, akademi, ilaç, hem tıbbi cihaz sektörü, hep beraber, sürdürülebilir, ölçülebilir, izlenebilir bir sağlık teknolojileri ülke stratejisini oluşturup, hepimizin inanacağı, birlikte oluşturabileceği bir yapı kurmalıyız. Gerçekten çok güzel şeyler yapabiliriz. Yol haritası düzgün yapılırsa düşünce çok iyi.. İradenin Cumhurbaşkanlığında olması çok iyi.”
“Ne kadar bilgili regülasyon kurumu, o kadar kaliteli sektör”
TOBB Türkiye Medikal Meclisi Başkanı Levent Mete Özgürbüz de DÜNYA’ya yaptığı değerlendirmede, uzun süredir böyle bir yapı önerdiklerini vurgulayarak, “Bütün dünyada sağlık denilen konu devletlerin kayıtsız kalamadığı, her ülkenin en az regülasyon bazında, satın almada muhakkak rol oynadığı bir alan” dedi. Türkiye özelinde, Genel Sağlık Sigortasıın yüzde 98-99 kapsayıcılığı nedeniyle, sağlık alanının savunma sanayiine benzer şekilde alıcısının devlet haline geldiğini belirten Özgürbüz, “Muhatabınızın kullanıcı olarak sokaktaki insan ancak satın alma işinin devletle olduğu bir yapı. Bunu regüle edecek bir kurumu çok arzu ediyoruz. Sorunların bütüncül bir tartışıldığı iyi bir zaman, bu başlık altında çok sorun çözülebilir, bir fırsat diye görmek lazım” diye konuştu.
Bakanlıklar üstü, stratejiye dayalı bir yapının, sektöre yön verme ve regülasyon fonksiyonlarıyla birlikte etkin olacağı görüşünü taşıdığını belirten Özgürbüz, “Regülasyon kurumu ne kadar kuvvetli olursa, sektör de o kadar kuvvetli olur. Sağlık, bilginin ekonomik faydaya en çok dönüştüğü alan, en yüksek katma değerli alan. Dolayısıyla yaptığımız bir hammadde, bir malzeme satmak değil, bilgi satıyoruz. Karşımızdaki regülasyon kurumunun, bize bu izinleri veren kurumun bilgisi ne kadar yüksek olursa, ülkenin know-how’ı o kadar yüksek olacaktır. Ne kadar kaliteli regülasyon kurumu, o kadar kaliteli sektör. Dolayısıyla olumlu buluyorum. Uzun zamandır arzu ettiğimiz bir şeydi” diye konuştu.
TİTCK’nın regülasyon yapısı olarak kurulduğunu ancak giderek başka fonksiyonlar yüklendiğini, plan hazırlamasının dahi sözkonusu olduğunu kaydeden Özgürbüz, bu nedenle arzulanan şekilde ABD’deki FDA benzeri bir yapı olmaktan uzaklaştığını savundu. Özgündüz ayrıca Genel Sağlık Sigortası kapsamındaki SUT fiyatlama sisteminin de geçerliliğini yitirdiğini, Kamu Hastaneleri Kurumu’nun alımlarının neredeyse yüzde 90’ının SUT’ta yazılı fiyatların üzerinde gerçekleştiğini belirtti.
“Başkanlıkta endüstrinin de içinde olacağı komisyon kurulmalı”
Tüm Tıbbi Cihaz Üretici ve Tedarikçi Dernekleri Federasyonu (TÜMDEF) Genel Başkanı Kemal Yaz Başkanlık kararını yerli üreticiler açısından somut ve çözüm odaklı olarak değerlendirdiklerini vurguladı.
DÜNYA’ya değerlendirmelerde bulunan Kemal Yaz, kurulaşacak Başkanlığı yerli üretime destek olacak bir yapı olarak niteleyerek, sektörün daha güçlü ve rekabetçi olacağına inandığını belirtti. Böyle bir yapının kurulmasına yönelik daha önce açıklamalar yaptıklarını, yazılı taleplerde bulunduklarını hatırlatan Kemal Yaz, “Başkanlık içerisinde bir komisyon kurulması ve uzman tıbbi cihaz endüstrisi temsilcileri ve akademisyenlerin bu komisyonda yer almasının, kurum ile aramızda sağlam bir köprü oluşturacağı kanaatindeyiz. Böylece endüstrimizin ihtiyaçları, ilgili çözüm ve politika önerileri bizleri temsilen aktarılabilecektir. Ek olarak bu komisyon üyelerinin, Sayın cumhurbaşkanımız tarafından her 3 ayda bir gerçekleştireceği ifade edilen reform takip toplantılarına da katılmasının sektörümüz adına daha hızlı ve işlevsel çözümler sağlayacağı inancındayız” dedi.
Kemal Yaz, TÜMDEF’in sektörün önde gelen derneklerinin çatı örgütü olduğunu, 9 dernek ve bin dolayında firmayı temsil ettiğini belirterek, önerdikleri kurulda görev yapmaya hazır olduklarını kaydetti.
“Erişimi artırmaya yönelik bir adım olarak görüyoruz”
Uluslar arası şirketlerin üye olduğu ARTED Başkanı Ayhan Öztürk DÜNYA’ya yaptığı değerlendirmede, dernek olarak yenilikçi medikal teknolojilere erişim konusunda çaba harcadıklarını ve görüşlerini karar vericilerle sürekli paylaştıklarını vurguladı. Sağlık Endüstrileri Başkanlığı kararını olumlu değerlendiren Ayhan Öztürk, “kararı, Türkiye’de sağlık teknolojilerine erişimi artırmaya yönelik önemli bir adım olarak görüyoruz. Böyle bir kurumun hayata geçmesi ve çalışmalarına başlaması ile sektörel yatırım ve değer odaklı üretim ikliminde de olumlu bir hava oluşacağına inanıyoruz. Değer odağında gerçekleştirilecek iş birlikleri ile Sağlık Endüstrileri Başkanlığı, ülkemizin sürdürülebilir bir sağlık ekosistemine kavuşma sürecine büyük katkılar yapabilir.” dedi.
ARTED’in yenilikçi ve yüksek teknoloji odaklı tıbbi cihaz sanayiinin geliştirilmesi için karar vericiler, sağlık profesyonelleri, üniversiteler, kamu kuruluşları ve endüstri ile ortak çalışma içinde bulunduklarını vurgulayan Öztürk, yeni yapı ile vatandaşların yenilikçi sağlık teknolojilerine ulaşması anlamında önemli iş birlikleri ve ortak çalışma alanları yaratabileceğine inandıklarını kaydetti.