Parvovirüs B19, sadece insanları enfekte eden mevsimsel bir virüstür ve halk arasında “beşinci hastalık” olarak bilinir.
Yüksek oranda bulaşıcı bir virüs olarak adlandırılır, yani çok kolay yayılır ve bunu öksürük ve hapşırıktaki gibi solunum damlacıklarıyla yapar.
Virüs enfeksiyonu da yaygındır; yetişkinlerin yaklaşık yarısı 20 yaşına geldiklerinde, yüzde 70’i ise 40 yaşına geldiklerinde virüse karşı antikorlara sahip olurlar. Bununla birlikte, çocukların bulunduğu ortamlarda çalışanların enfekte olma riski daha yüksektir.
PARVOVİRÜSÜN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Parvovirüs B19 ile enfekte olan bir kişi bu hastalığa sahip olduğunu bilmeyebilir; çoğu durumda insanlarda asemptomatik özellikler gösterir.
Belirtileri ise genelde ateş, baş ağrısı, öksürük, boğaz ağrısı, döküntüler ve eklem ağrılarını içerebilir. Bu ağrılar genellikle hafiftir ve enfeksiyondan yaklaşık 7 gün sonra ortaya çıkma eğilimindedir.
Bununla birlikte, semptomlar çocuklarda ve yetişkinlerde oldukça farklı olabilir; örneğin cilt döküntüleri çocuklarda daha yaygınken, eklemlerde şişme ve ağrıya ise daha çok yetişkinlerde rastlanır.
HAMİLELER VE NAKİLLİ HASTALARIN DİKKATİNE
Virüs, bazı durumlarda sinir sisteminde, eklemlerde veya kanda daha ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Bu komplikasyonları geliştirme riski daha yüksek olan kişiler arasında bağışıklık sistemi baskılanmış (Ör: organ nakli yapılmış veya HIV virüsü taşıyanlar), lösemi ya da başka kanser türlerine yakalanmış kişiler yer alır.
Nadiren de olsa, hamile bir kişide parvovirüs B19’un fetüse geçmesi de mümkündür, bu da fetal anemi ve gebelik kaybı gibi olumsuz sonuç riskleri yaratabilir.
PARVOVİRÜS ÖNLENEBİLİR YA DA TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ?
Virüsün kendisiyle mücadele etmek için herhangi bir aşı veya spesifik tedavi yoktur. İnsanların çoğu için enfeksiyon kendiliğinden geçmektedir.
Bunun yerine tedavi; ateş, ağrı ve sızılarla başa çıkmak için parasetamol almak ve bol miktarda sıvı tüketmek gibi semptomları hafifletmeye odaklanır.
Önleme konusunda ise solunum yolu hastalıklarından kaçınmak için her zamanki yaklaşımın benimsenmesi önerilmektedir.
Bunların başında da öksürürken veya hapşırırken ağzınızı kapatmak; ellerinizi düzgün bir şekilde ve sık sık yıkamak ve sık dokunulan yüzeyleri temizlemek gelmektedir.
TÜRKİYE’DE YAYGIN MI?
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, “Tokatlanmış yanak sendromu” olarak da bilinen ve yaz aylarında artış gösteren Parvovirüs B19’un çocuk çağı hastalıkları içerisinde en sık görülenlerden biri olduğunu belirtti.
Hastalığın genellikle okul çağındaki çocuklarda görüldüğünü ve her 4 ila 7 yılda bir salgına neden olduğunu dile getiren Prof. Dr. Şener, “Genelde çocuklarda yüksek ateş, 3 gün devam eden yüksek ateş, bazen nadiren de olsa döküntüler, boğaz ağrısı, yan ağrısı, eklem ağrıları, kas ağrılarıyla başlıyor. Üçüncü günün sonunda tipik olarak yüzde hiperemi ile tıpkı tokat yemiş gibi yüzüne bir travma gelmiş gibi kızarıklıkla yanaklarda kendini kaybettiriyor” dedi.
“Türkiye Parvovirüs B19 enfeksiyonu açısından sık görülen ülkeler arasında yer alıyor” diyen Şener, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Daha çok hamileler için bir risk söz konusu. Çünkü hamileler atlattığı zaman anne karnındaki bebeğe olumsuz etkileri olabiliyor ve yakın takip gerekiyor. Özellikle organ nakli, kemik iliği nakli olan hasta grubunda ölümcül seyredebiliyor. Onun dışındaki yaşlı hasta grubunda çoğunlukla ileri yaşta 75-85 yaşın üstünde yine bu benzeri üst solum yolu enfeksiyonu bulgularıyla atlatıyorlar. Türkiye Parvovirüs B19 enfeksiyonu açısından sık görülen ülkeler arasında yer alıyor. Avrupa Birliği ülkelerine baktığınız zaman özellikle Covid-19 sürecinden sonra Hollanda, Almanya, Fransa, İtalya, Belçika gibi ülkelerde dolaşımdan bir dönem kayboldu ve yeniden pik yaptı.”
EDİTÖRÜN NOTU
Bu makalenin içeriği profesyonel tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavi yerine geçmez. Tıbbi durumlarla ilgili sorularınız için her zaman kalifiye sağlık uzmanlarına danışın.