Osteoporoz (kemik erimesi) dünya çapında 200 milyondan fazla kişiyi etkiliyor. Yapılan araştırmalara göre her 3 kadından 1’inde, her 5 erkekten 1’inde kemik kırığı riski bulunuyor. Kemik kırıkları ağrı, işlev ve hareket kaybına sebep olurken; özellikle kalça kırığı yaşayan kişilerin yüzde 25’i ilk 6 ila 12 ay içerisinde ölüm riski taşıyor. Toplumda osteoporoz konusunda yeterli bilincin oluşmadığını söyleyen uzmanlar, kemik sağlığının her yaşta önemli olduğunun altını çizdiler.
MENOPOZA DİKKAT
Eczacı Ayşen Dincer, kemiğin yaşayan bir doku olduğunu ve güçlendirilebileceğini vurgulayarak “Kemik yapımının en çok arttığı dönem ergenlik, en hızlı yıkıldığı dönem ise kadınlarda gebelik, emzirme ve menopoz dönemi; erkeklerde de çoğunlukla ileri yaşlardır. Üstelik osteoporoz bazen kendini belli bile etmez, yaygın ağrı yapmaz, bu nedenle ‘sessiz hırsız’ olarak da bilinir. Hatta omurga kırıkları tesadüfen çekilen filmlerde de görülebilir” dedi.
BESLENME ÖNEMLİ
Kemik kaybını yavaşlatmak ve osteoporoz riskini azalmak için yeterli miktarda vitamin, mineral alınması gerektiğini anımsatan Dincer, şöyle devam etti:
“Kemiğin ana yapısı kalsiyumdur. D vitamini ise kalsiyumun normal yolla emilip kemiklere taşınmasında büyük rol oynar. D vitamini eksikliğinde kemik kırıkları ortaya çıkar. Toplumun yüzde 93’ü D vitamininin bu rolünü bilmemektedir. Magnezyum da kemik sağlığı için çok önemlidir. Magnezyum alımı kemik yoğunluğunu artırmaya yardımcı olurken, eksikliği osteoporoza katkıda bulunur. Aynı zamanda kalsiyum kasları kasarken magnezyum kasların gevşemesini sağlar. Sağlıklı yaş almak için kemik sağlığı alanında farkındalığımızı artırmalı, ergenlik dönemindeki çocuklarımızın kalsiyum alımlarını mutlaka takviyelerle desteklemeli ve 30 yaşın üzerindeysek kemik yoğunluğumuzu ölçtürmeliyiz. Osteoporoz riskini azaltmak içinyaşam tarzı, kemik dostu beslenme, güneşlenme ile fiziksel aktiviteye önem vermeli ve günlük öğünlerimize mutlaka bir kalsiyum takviyesini eklemeliyiz.”
FARK EDİLMEYEN KIRIKLAR
Diyetisyen Selahattin Dönmez ise şunları söyledi: “Kemik dinamik bir dokudur, sürekli yıkılır ve yapılır, aynı zamanda kendi kendini yenileyebilen ender organlardandır. Ömrümüz boyunca fark etmeden küçük kırıklarımız dahi oluşur. Türkiye hızlı şekilde yaşlanan bir ülke. Yapılan çalışmalara baktığımızda Türkiye’deki insanların yüzde 25’inde osteoporoz görüldüğü dikkat çekiyor. Risklerin önüne geçmek ve sağlıklı kemik yapılarına sahip olmak için öncelikle güçlendirici egzersizler yapmalıyız. İkinci önemli nokta ise beden kitle endeksi. Beden kitle endeksi 20’nin altında olduğunda kemik yoğunluğunda azalmalar görülür. Sigara kullanmak özellikle kemik mineral yoğunluğunu azaltır. En önemlisi düşük kalorili diyetler. Düşük kalorili diyetlerle çok hızlı kilo kaybetmek mineral yoğunluğumuzun azalmasında en büyük etkenlerden biridir. Kemik sağlığı için en önemli şeylerden biri ise iyi uyku. Uyku kemiklerin yoğunluğun korunması ve artırılmasında fayda sağlar.”
KALSİYUM EKSİKLİĞİ YAYGIN
Türkiye Beslenme Rehberi’ne göre çocuk, ergenlik, hamilelik, emzirme süreci ve menopoz sonrası kadınların günde 4 porsiyon; yetişkin ve yaşlı bireylerin günde 3 porsiyon düzenli olarak süt ürünleri tüketmeleri öneriliyor. 1 porsiyon süt ürünü; 1 su bardağı süt, 1.5 su bardağı ayran, 1 su bardağı kefir, 1 kâse yoğurt veya 2 dilim peynir anlamına geliyor. Eczacı Ayşen Dincer, ergenlik döneminde kalsiyumu yetersiz alan kişilerin erişkin dönemde osteoporoz görülme riskinin arttığını, menopoz döneminde ise östrojen azalmasına bağlı olarak yıkımın çok hızlandığını söyledi.