Uzmanlar yaş, kalıtsal geçiş, geç menopoz yaşı, obezite, östrojen hormonu, modern yaşam, stres faktörleri, yaşam tarzı gibi birçok risk faktörünün dışında sağlıksız beslenmenin de meme kanserinin önemli nedenleri arasında öne çıktığını vurguluyor.
ŞEKER, UN VE YAĞ ÜÇLÜSÜNE DİKKAT
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) hatalı beslenme ve şişmanlığın kansere yol açan faktörlerden en önemlisi olduğunu belirttiğini ifade eden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatma Özenç Turşak, kanserden korunmak ve tekrarlamasını engellemek için diyet programından çıkarılması gereken besinleri şöyle anlattı:
“Diyet yaparken dikkat edilmesi ve uzak durulması gereken besinler arasında başta rafine şeker, rafine beyaz un ve Omega-6 ağırlıklı trans yağlar, özellikle ay çiçek, mısır, soya yağı ve hidrojenize yağlar gelmektedir. Şişman ve obezite sorunu olan kadınlar, rafine un ve rafine şekerden kaçınmalı ve egzersizle insülin direncini ortadan kaldırmalıdır. Hiçbir şekilde tatlandırıcı ve tatlandırıcı içeren light yiyecek ve içecekler tüketilmemelidir. Patates kızartması, beyazlatılmış ya da tatlandırılmış kahvaltı gevrekleri, şeker katılarak yapılmış reçel, jöle, komposto, şurup halinde meyve, şekerli ve tatlandırıcılı meyve sularını tüketmemeye özen gösterilmelidir.”
DOYMUŞ YAĞLARI TÜKETENLERDE KANSER RİSKİ 2 KAT ARTIYOR
Yapılan deneysel çalışmalar sonucunda menopozdan sonra yağ tüketimi fazla olan kadınlarda meme kanseri sıklığının belirgin olarak arttığını belirten Uzm. Dr. Turşak, “Doymuş yağdan zengin gıdalarla beslenenlerde meme kanseri sıklığı 2 kat artmaktadır. Bu gıdalar arasında sosis, salam gibi işlenmiş et ürünleri, krema, çeşitli çikolata, pasta ve bisküviler yer almaktadır. Kırmızı etin işlenmesi ve pişirilme yöntemi de kanser yapıcı etkiye neden olan heterosiklik aminlerin oluşumuna neden olmaktadır. Alkol tüketimi ile meme kanseri arasında da ilişki mevcuttur. Günde 3 kadeh veya daha fazla alkol tüketen kişilerde meme kanserine yakalanma riskinin yüksek olduğu bildirilmiştir” ifadelerini kullandı.
KANSERDEN KORUYUCU ETKİSİ OLAN BESİNLER
Meme kanserinde yaşamsal fonksiyonların yanı sıra düzenli ve sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çeken Uzm. Dr. Turşak, meme kanserinden korunmamızı sağlayacak besinleri şöyle sıraladı:
“Karoten: Havuç, lahana, fasulye benzeri sebzelerde bulunan bir madde olup düzenli tüketiminin meme kanseri riskinde ılımlı azalma ile ilişkili olabileceği bildirilmektedir.
Flavonol: Soğan, brokoli, maydanoz, siyah çay, yeşil çay ve kereviz gibi çeşitli sebzelerde bulunan maddeler olup, meme kanseri riskinde azalmaya sebep olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur.
Meyve: Meyve tüketiminin artmasının anti-oksidan özellikleri sebebi ile meme kanseri sıklığında azalma ile ilişkili olabileceği görüşü savunulmaktadır. Anti-oksidan ürünler A, C, E vitaminleri ve selenyumdur.
Turpgiller: Menopoz öncesi kadınlarda turpgiller (kırmızı turp, beyaz turp ve şalgam), brokoli ve Brüksel lahanasının içerdiği izotiosiyanatın özellikle östrojen metabolizması üzerine etki yaparak meme kanseri riskini düşürdüğü bildirilmektedir. Karotenoid izoflovan A, C, E vitaminleri de risk azaltmakta diğer etkilidir.
Tam tahıllı besinler: Havuç, kabak, karnabahar, susam tohumu, sarımsak, sızma zeytinyağı, kayısı, şeftali, armut, üzüm, bal kabağı ve kiraz da lignan açısından zengin diğer sebze ve meyvelerdir. C vitamini içeren besinler ile tüketilmeleri önerilmektedir.
B6, B12 ve folik asit: Yapılan bazı çalışmalarda, menopoz sonrası kadınlarda B6, B12 ve folik asit birlikte kullanımının meme kanseri ve rahim ağzı kanseri riskini azalttığı gösterilmiştir. Folat açısından yeterli beslenme amacıyla doğal ürünlerle beslenmiş hayvanın karaciğeri, ıspanak benzeri koyu yeşil yapraklı sebzeler, kavun, portakal suyu, enginar, pancar, brokoli, bamya ve kuru baklagiller tercih edilebilir.
Tereyağ: Yağ olarak, (gerçek soğuk sıkım) sızma zeytinyağı ve doğal ortamında yetişen ve tabii ürünlerle beslenmiş olan hayvanların sütlerinden elde edilen tabii tereyağı kullanılabilir.
Balık: Yağ grubu içinde Omega-3 açısından zengin beslenme de (Omega-3 yağ asidi olan EPA sayesinde) kanser riski oluşumunu azaltıyor. Özellikle haftada 1-2 kere balık tüketilmesi önemlidir. Ancak çiftlik balığı ya da ağır metallerden zengin sularda yaşayan balıklar tercih edilmemelidir. Bununla beraber Omega-3 balık yağı içeren gıdalardan zengin beslenmenin meme kanseri riskini azalttığı bildirilmektedir.”
TARIM İLACI KALINTILARINDAN UZAK DURUN
Karbonhidrat olarak tam tahıl ürünlerinin, taze meyve ve sebzelerin tüketilmesi gerektiğini belirten Uzm. Dr. Turşak, “Tüm meyve ve sebzelerin organik olanlarının tercih edilmesi önemlidir. Üzerinde tarım ilaçları kalıntılarının bunduğu sebze ve meyveler sağlığınıza yarardan fazla zarar oluşturur. Elma, armut, şeftali, nektarin, çilek, kiraz, al dut, üzüm, biber, kereviz, yeşil fasulye, patates, ıspanak, kıvırcık salata, salatalık, kabak ve bal kabağı tarım ilaçlarından en çok etkilenen ve organik tüketilmesi önerilen gıdalardır. Protein kaynağı olarak, özgür dolaşan ve tabii beslenen hayvanların etini ve yumurtasını yemek çok faydalıdır. İçme suyunuzu, yoğun tarım bölgelerinde nitrat ve tarım ilaçlarının varlığı nedeni ile yeraltı suları ve nehirler kirlendiğinden, bu bölgelerin dışındaki kaynaklardan elde edilmiş temiz su kaynaklarından elde etmeye dikkat edin. Evinizde kaya tuzu hatta salatalarınıza katacağınız tuzun saydam kristal olarak doğada bulunan Himalaya tuzu olmasına dikkat edin. Tansiyon yüksekliği olanlar tuzu daha dikkatli olarak kullanmalıdır” dedi.
KARNABAHAR VE SARIMSAK KANSERE KARŞI FAYDALI
Sarımsağın tüm kanserlerde besin desteğinde ilk sırada geldiğini ve tüketiminin oldukça önemli olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Turşak, “Sırasıyla diğer faydalı ürünler pırasa, ıspanak, pancar, karalahana, yeşil soğan, lahana brokoli, karnabahar, kıvırcık, soğan, yeşil fasulye, mor lahana, kuş konmaz, kereviz, şalgam, eğrelti otu, kabak, kırmızı biber, hindi bağ, rezene, havuç ve mevsiminde olmak kaydıyla salatalık ve domates diğer ürünlerdir. Hayatınıza muhakkak kefir, ekşiyebilen ev yapımı tabii yoğurt, sirke ve boza gibi probiyotiklerden zengin gıdaları dâhil etmenizi öneririm. Ayrıca yemeklerinizi geleneksel yöntemlerden buğulama ve buharda pişirme ile pişirin” diye konuştu.
ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ
3000 menopozlu kadın arasında yapılan çalışmada sebze tüketimin çok olduğu grupta yüzde 37 daha az meme kanseri görüldüğünün ortaya çıkarıldığını belirten Uzm. Dr. Turşak, “DSÖ’nün önerdiği sebze ve meyve tüketimi günde 5 porsiyon kadardır. Tüm kanserlerde olduğu gibi meme kanserinde de erken tanı ve tedavi çok önemlidir. Düzenli meme muayenesi yaptırmanızı öneririm” diyerek sözlerini noktaladı.