Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümünden Uzm. Dr. Bengisu Ay, yaz aylarında sıkça görülen lejyoner hastalığına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Ay, temizliği yapılmayan sıhhi tesisat ve klimalarda lejyonella riskinin arttığına dikkat çekerek, “Hastalığa neden olan bakteri 1977 yılında Philadelphia’da Lejyonerlerin toplantısı sırasında ortaya çıkan salgın ile ortaya konulmuş ve bu nedenle lejyonella adı verilmiştir. Lejyoner hastalığı etkeni olan Legionella cinsi bakteriler doğal su kaynaklarında ve insan eliyle oluşturulmuş su dağıtım sistemlerinde bulunurlar. Sıhhi tesisat, klima tesisatı gibi sistemlerde gerekli bakım ve dezenfekte işlemi uygulanmadığı taktirde bakterinin üreyebileceği ortam sağlanmış olur” diye konuştu.
SİGARA VE KORTİZON KULLANANLAR RİSK ALTINDA
Hastalığın yaz aylarında daha çok görüldüğü için yaz zatürresi, klima hastalığı şeklinde de bilindiğine işaret eden Uzm. Dr. Bengisu Ay, şöyle devam etti:
“Hastanede yatan hastalarda gelişen zatürrelerde etken olabilir. Bu yüzden hastane iklimlendirme ve sıhhi tesisat sistemleri belirli aralıklarla düzenli olarak Lejyonella için kontrol edilir. Bulaşma yolu bu bakteri ile kirlenmiş suların solunum sistemimize girişi veya direkt temasıyla olabilir. Sigara içicileri, kronik akciğer hastalığı olanlar, kortizon kullanımı, cerrahi girişimler ve organ nakli hastaları risk altındadırlar. En sık klinik tablo zatürredir. Yaklaşık 2 haftalık kuluçka döneminden sonra öksürük ve ateşle başlar. Kas ağrısı ve baş ağrısı, iştahsızlık yapabilir. Solunum yetmezliği ve organ yetmezlikleri yapabilir. Antibiyotikle tedavi edilir. Zatürre olmayan bir diğer klinik tablo soğuk algınlığına benzeyen ve Pontiac ateşi adı verilen bir tablodur. Tedaviye ihtiyaç duymadan sıklıkla kendiliğinden iyileşir. Çok daha az sıklıkla kalp, deri ve böbrek enfeksiyonları yapabilir.”