Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Uzm. Dr. Gül Erden Hocaoğlu, kemik erimesi (osteoporoz) hastalığının, özellikle yaşlı bireylerde ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini belirtti. Hastaneden yapılan açıklamada, osteoporozun ağrı, kemik kırıkları, boy kısalması ve duruş bozukluğu gibi belirtilerle kendini gösterdiği ifade edildi. Sağlıklı beslenmenin, fiziksel aktivitenin artırılmasının ve kalsiyum ile D vitamini açısından zengin bir diyetin osteoporozun önlenmesinde kritik rol oynadığını vurgulayan Hocaoğlu, bu konuda bilinçli davranmanın önemine dikkat çekti.
OSTEOPOROZUN GELİŞİM SÜRECİ VE BELİRTİLERİ
Kemiklerin sürekli bir yıkım ve yeniden yapılanma sürecinde olduğunu ifade eden Hocaoğlu, bu sürecin yaş ilerledikçe dengesiz hale geldiğini belirtti. Genç yaşlarda kemik kütlesinin artarken, yaş ilerledikçe yapımın yıkımı karşılayamaması nedeniyle osteoporozun geliştiğini söyledi. Osteoporozun genellikle ileri yaşlarda daha belirgin hale geldiğini ve kemik kırıkları, ağrılar, boy kısalması ile duruş bozukluğu gibi çeşitli belirtilerle kendini gösterdiğini aktardı.
RİSK FAKTÖRLERİ
Hocaoğlu, osteoporozun gelişiminde değiştirilebilir ve değiştirilemez risk faktörleri bulunduğunu belirtti. Değiştirilemez faktörler arasında ileri yaş, kadın cinsiyeti ve ailede kemik erimesi öyküsünün bulunduğunu ifade eden Hocaoğlu, hormonal değişikliklerin de önemli bir risk unsuru olduğunu kaydetti. Kadınlarda östrojen, erkeklerde ise testosteron düzeylerinin düşmesinin osteoporoz riskini artırdığını; tiroit ve parathormon seviyelerindeki yüksekliklerin de bu durumu tetikleyebileceğini söyledi.
Değiştirilebilir risk faktörleri arasında yetersiz kalsiyum alımı, yeme bozuklukları, mide ve bağırsak ameliyatları, çölyak hastalığı, inflamatuar bağırsak hastalıkları, böbrek ve karaciğer rahatsızlıkları gibi durumlar yer alıyor. Hocaoğlu, ayrıca steroid grubu ilaçların kemik sağlığına olumsuz etkilerinin bulunduğunu ve bu ilaçları kullanan kişilerin dikkatli olması gerektiğini vurguladı.
OSTEOPOROZ TANISI VE TEDAVİ SÜRECİ
Osteoporoz tanısının genellikle kemik mineral yoğunluğunun ölçülmesiyle konduğunu belirten Hocaoğlu, bu ölçümün basit bir X ışını yöntemiyle yapıldığını söyledi. Tedavi planlamasının ise hastanın gelecekteki kemik kırığı riskine göre belirlendiğini ifade etti. Eğer hasta yüksek risk taşıyorsa ilaç tedavisine başvurulduğunu, düşük riskli hastalarda ise yaşam tarzı değişikliklerinin öncelikli olduğunu aktardı.
OSTEOPOROZDAN KORUNMA YOLLARI
Uzm. Dr. Gül Erden Hocaoğlu, osteoporozun yaşlılık döneminde göz ardı edilmemesi gereken önemli bir sağlık sorunu olduğunu belirterek, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının osteoporoz riskini azaltmada kritik bir rol oynadığını söyledi. Hocaoğlu, “Yaşamsal aktivitelerin artırılması, kalsiyum ve D vitamini açısından zengin beslenme, osteoporozun önlenmesinde temel unsurlardır. Bireylerin hem fiziksel aktivitelerine dikkat etmeleri hem de beslenme düzenlerini gözden geçirmeleri kemik sağlığını korumak açısından büyük önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.