Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Göktürk Fındık, kalp zarının alınmasının gerektiği lokal ileri akciğer kanseri ameliyatlarında “yapay protez” kullanmadan uygulanan “Fındık tekniği” yöntemini ilk kez dünya tıp literatürüne kazandırdı.
Yaklaşık bir ay önce uluslararası hakemli bilimsel tıp dergisi BMC Surgery’da yayımlanan, literatüre kendi soy ismiyle giren cerrahi yönteme ilişkin açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Fındık, bu tekniği lokal ileri akciğer kanseri ameliyatlarında 2018’den itibaren uyguladıklarını anlattı.
ENFEKSİYON VE ARİTMİ RİSKİNİ AZALTIYOR
Prof. Dr. Fındık, yapay protezin hastalarda sonradan bazı sıkıntılar ortaya çıkarabildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kalp zarına dikilen yapay protezin çeşitli dezavantajları söz konusu. Yabancı bir dokunun kalp zarına yerleştirilmesi, enfeksiyon riski, tekrar ameliyat olma, aritmi gibi problemleri ortaya çıkarabiliyor. Bu nedenle yapay protez yerine nasıl bir yöntem uygulanabilir noktasında çalışmalarımıza başladık ve yeni bir teknik geliştirdik. Hastalarımızda 2018’den beri başarıyla uyguladığımız bu teknik, Avrupa’nın saygın bilimsel dergilerinden birinde yayımlandı.
‘Fındık tekniği’ olarak adlandırdığımız, literatüre de bu isimle giren yöntemde, yapay protez kullanmıyoruz. Bunun yerine farklı bir dikiş tekniğiyle kalp zarını birleştiriyoruz. Bu sayede de hastalarda enfeksiyon, aritmi, tekrar ameliyat olma riski azalıyor. Ameliyat sonrasında daha rahat, sıkıntısız bir süreç geçiriyorlar.”
“OLUMLU GERİ DÖNÜŞLER ALDIK”
Prof. Dr. Göktürk Fındık, bu yöntemle ameliyat olan hastalardan olumlu geri dönüşler aldıklarını ve ameliyat sonuçlarının uluslararası makalede de yer aldığını söyledi.
Mesleğinde 25 yılı geride bıraktığına işaret eden ve yöntemi dünya literatürüne kazandırmaktan onur duyduğunu vurgulayan Fındık, “‘Pericardial rug weave’ dediğimiz, literatüre ‘Fındık tekniği’ ismiyle de giren bu yöntemi geliştirmiş olmaktan dolayı gururlu ve mutluyum. Umarım bütün hastalarımıza şifa, fayda imkanı olsun” değerlendirmesinde bulundu.