Kilo fazlalığı ve obezitesi olanlar, Kovid-19’a daha kolay yakalanıp daha zor mu iyileşiyor?
Bugüne kadar elimizde mevcut bilimsel verilere göre kilo fazlalığı ve obezite koronavirüse yakalanma ihtimalini artırmıyor ancak virüsle karşılaşan kişilerde hastalığın daha ağır seyretmesine neden oluyor.
Dünyanın değişik bölgelerinde yapılmış Kovid-19 çalışmalarını birlikte değerlendirerek Frontiers in Endocrinology dergisinde yayınladığımız meta-analiz makalesinin sonuçlarına göre obezite Kovid-19’a bağlı hastaneye yatış, yoğun bakım yatışı ve yardımcı solunum cihazına bağlanma ihtiyacını yüzde 30-80 arasında artırıyor.
Bağışıklık gücü ile obezite arasında nasıl bir ilişki var?
Obezite insanda bağışıklık sisteminin çeşitli hücreleri ve molekülleri üzerinde etki göstererek hem doğal hem de kazanılmış bağışıklığın zayıflamasına neden oluyor. Obezite durumunda vücutta aynı zamanda uzun süreli, düşük dereceli, mikropsuz yangı ve insülin direnci söz konusudur.
Ayrıca yağ dokusunda üretilen ve diğer doku ve organlarla iletişimini sağlayan moleküllerin sağlıklı dengesi de bozulmuştur. Tüm bu nedenlerle obezite mikroplara karşı direnci düşürür ve vücudu çeşitli enfeksiyonlara daha duyarlı hale getirir.
Obezite, pıhtılaşma sorununu tetikler mi?
Kovid-19’un ağır seyretmesinde önemli faktörlerden biri obezite beraberinde görülen pıhtılaşma bozukluğudur. Obezitede kanda ve dokularda pıhtılaşmayı kolaylaştırıcı faktörlerde artış, pıhtı çözücü faktörlerde azalma meydana gelir. Pıhtı yapıcı ve pıhtı çözücü sistemler arasındaki dengesizliğin Kovid-19’a bağlı ölüm riskini artırdığı gözlemlenmiştir.
Kilo yağ fazlalığı ve obezitesi olup koronavirüse yakalanan kişilerde hangi problemler fazla görülüyor?
Vücutta yağ fazlalığı olduğunda akciğer, kalp, metabolizma, bağışıklık, iltihaplanma ve pıhtılaşma fonksiyonlarında bozulma görülüyor. Bu bozukluklar Kovid-19’un klinik şiddetini artırıyor. Kalp yetmezliği, kalp ritm problemleri, böbrek yetmezliğine kadar ilerleyen böbrek fonksiyon bozuklukları ortaya çıkabiliyor.
Ayrıca hasta yönetiminde aşırı obezite durumunda hastanede damar yolu, radyolojik görüntüleme, bariyatrik yatak, havayolu yönetimi ile ilgili güçlükler oluyor.
Obez kişilerde Kovid-19 aşısının etkisi daha düşük olabilir mi?
Geçmişte yapılmış bazı çalışmalar obezitesi olan kişilerde grip aşılarının vücut ağırlığı normal olan kişilere göre daha az etkili olduğunu ancak yine de aşıların hastaneye yatış ya da yoğun bakım ihtiyacını önemli oranda azalttığını gösterdi.
Koronavirüs aşısı çalışmalarında erken veriler, aşının obezitesi olan kişilerde de etkili olduğuna işaret ediyor. Ancak bu konuda daha geniş çalışmalara ihtiyaç var.
Kovid-19 tedavisinde kullanılan kortizon obezitesi olan kişileri nasıl etkiler?
Kovid-19 tedavi protokollerinde kortizon, seçilmiş hastalarda ve kısa süreli olarak uygulanmaktadır. Obezitesi olan hastalarda uzun süreli ya da yüksek dozda kortizon kullanımı metabolik bozuklukları artırıp şeker yüksekliğine neden olabileceği gibi pıhtılaşma bozukluğu riskini artırarak da zararlı olabilir.
Ayrıca Uzamış Kovid Sendromu olarak tanımlanan halsizlik ve psikolojik bozukluklarla seyreden durumu da
Koronavirüs süreci kilo kontrolü üzerinde nasıl bir etki yarattı? Kovid-19 döneminde obezite problem yaşayanlara neler önerirsiniz?
Kovid-19’un yayılımını engellemek için hayata geçirilen izolasyon ve toplumsal hareketlilik kısıtlamaları, beraberinde pandemi ile yaşam insanlarda endişe ve stresi artırarak sağlıksız bir hayat tarzını beraberinde getiriyor.
Salgın tedbirleri ile fiziksel aktivitede azalma, yeme içme davranışlarında bozulma, sosyo-ekonomik güçlükler ve psiko-sosyal durum bozuklukları ortaya çıkıyor. Tüm bunların enerji metabolizmamıza yansıması hem kilo fazlalığı olan hem de olmayan bireylerde kilo artışına meyil olarak karşımıza çıkıyor. Kovidü19 pandemisi sonrası obezitenin sağlık yükünün tüm dünyada ciddi ölçüde artacağını söyleyebilirim.
Obezitesi olan bir kişide tek başına “az yemek ve çok hareket etmek” kalıcı bir çözüm sağlamıyor. Ancak bunun yanında özellikle Kovid-19 pandemisi döneminde kilo fazlalığı ve obezite ile ilgili hepimizin alması gereken basit tedbirler var. Ben bunları “BUSE” kelimesinin 4 harfi ile tanımlıyorum:
“B” harfi beslenme. Bunun için mutlaka sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenmek gerekli. “U” harfi uykuyu temsil ediyor. 6-8 saat kesintisiz gece uykusuna dikkat edilmeli. Daha azı da daha fazlası da sağlık riski taşıyor. “S” harfi stresi temsil ediyor. Stresi kontrol altına almadan vücut ağırlığını kontrol altına alabilmek mümkün değil. Son harf “E” ise egzersiz. Hareket etmeden kalıcı kilo kontrolü sağlanamıyor.
Bu nedenle salgın döneminde de fiziksel mesafe kurallarına uyarak yeterli düzeyde egzersiz yapılmalı. BUSE formülü ile hem kilo kontrolünü sağlamak hem de bağışıklık sistemini güçlü tutmak mümkün.