Bu haftanı söyleşi konuğu Ekin Sarı. Moda tasarımından, ressamlığa uzanan yolda kendisini tanıyalım.
M.P: Ressamlığa olan ilginiz nasıl başladı? İlk sanatsal deneyimleriniz nelerdi?
07.04.1983 Ankara doğumluyum. Çocukluğumdan beri sanatla iç içeyim. 3 yaşında resim yapmaya başladım. Bu özelliğimi hemen fark eden ailem beni ilk sanat eğitimimi almam için Ankara’da Kayıhan Keskinok’un Resim atölyesine başlattı ve uzun yıllar devam ettim. 5 yaşında Kırmızı Pabuçlar Bale Stüdyo’sunda klasik bale eğitimine başladım ve 13 sene klasik bale yaptım ve şimdi yıllar sonra yeniden Etiler Sanat Merkezi’nde bale yapıyorum.
İstanbul’da Deniz Orkuş & Dara Abadi Atölyesi’nden resim dersleri aldım.
Yeditepe Üniversitesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü’nden dereceyle mezun oldum. Aldığım Moda Tasarım eğitiminin beni Dijital Sanata çok yakınlaştırdığını söyleyebilirim.
Mezun olduktan sonra İstanbul’daki hazır giyim endüstrisindeki firmalarda tasarımcı olarak çalıştım.
Kariyerimi ilerletmek için Moda Tasarımı Master’ımı Domus Academy Milano, İtalya’da tamamladım. Milano’da yaşadığım 3 sene boyunca Tela Creative Studio ve Showroom Papaveri’de çalıştım. Bu dönemde de hem hazırladığım projelerde , hem çalıştığım işlerde Dijital Sanat çalışmalarıma moda bakış açısıyla devam ettim. Türkiye’ye döndükten sonra bir dönem Arzu Kaprol’un asistanlığını yaptım, daha sonra Derishow’da tasarım ekibinde tasarımcı olarak çalışıp koleksiyon hazırladım.
İşimi kendi tasarımlarımı yapabileceğim bir şekle dönüştürüp, sonunda hep istediğim kendi markam olan Funkshion by Ekin Sarı’yı 2021 yılında kurdum. Markamla sınırlı sayıda üretilen Limited Edition ürünler yaparak , çok yüksek adette, hızlı ve çabuk tüketilen ve doğaya zarar veren üretimi sorgulamayı ve harekete geçmeyi amaçlıyorum.
2022 yılından itibaren de çok sevdiğim resim yapmaya ağırlık vermeye başladım. Moda ve Sanat çalışmalarım birbirini besliyor. Yaptığım resimleri ve desenleri tasarladığım giysilerin üzerinde de yaşatıyorum.
M.P: Resimlerinizde hangi temaları ve teknikleri tercih ediyorsunuz? Bu tercihlerinizin arkasındaki düşünce süreci nedir?
Resimlerimde ilk Solo Sergim için Ateşten Yükselenler – Rising From The Fire Temamı belirledim. İlk çağlardan , mitolojiye , günümüz modern hikayelerinde de ateş çok önemli bir güç kaynağı , bir enstrüman. Ben Ateşi fantastik elementlerle hayal ettim , ejderhalar , küllerinden doğan Zümrüdü Anka Kuşları. Bunlar azimli , çalışkan , özgür kadınlarla el ele vererek barışçıl bir güç birliği yapıyorlar.
Ben resimlerimde ve Moda Tasarımlarımda bunları anlatmak istedim. Resimlerim soyut figüratif tarzda hayalimden çalışıyorum. Tuval üzerine akrilik ve karışık teknik , kağıt üzerine Fine Art baskı ve Dijital Sanat olan eserlerimi Cam üzerine Baskı olarak çalışıyorum.
Tasarıma olan kavramsal bakış açımı da yansıtıyor ve Sanat & Moda üzerine yaptığım üretimlerin DNA’sını oluşturuyor.
M.P: Günlük yaşamınızdan, doğadan veya kültürel mirastan hangi unsurları eserlerinize yansıtıyorsunuz?
Antoni Gaudi ‘nin çok sevdiğim bir sözü var , Nature is always my teacher , yani Doğa Her zaman benim Öğretmenimdir. Bu bakış açısıyla doğadan , doğanın bize kattığı güzelliklerden ilham alıyorum. İtalya’da master yaparken öğrendiğim The Way of Seeing Beauty, güzelliğe bakış açışısı vizyon ve estetik olarak da beni ve yaptığım resimleri ve ayrıca tasarımlarımı etkiliyor.
M.P: Sizi en çok etkileyen sanatçılar veya sanat akımları hangileri oldu? Nasıl bir etkileri oldu ve sizin sanatınızı nasıl şekillendirdi?
Vincent Van Gogh , Pablo Picasso ( Kübizm ) , Salvador Dali ( Gerçeküstücülük ) , Antoni Gaudi , Paul Gaugin , Francis Bacon , Edgar Degas , Monet
Andy Warhol Pop Art, Roy Lichtenstein , Frida Kahlo , Paula Rego , David Bowie , Alexander McQueen , Yves Saint Laurent , Vivienne Westwood.
M.P: Bir resme başlarken veya bir eseri oluştururken sizi yönlendiren bir ritüeliniz var mı?
Ritüelim yok , renklerimi belirliyorum ve tuvalimin başına geçip resmimi yapmaya başlıyorum, paletimin kurumamasına özen gösteriyorum.
M.P: Yaratıcılık sürecinizde zorlandığınız zamanlar oluyor mu? Bu durumlarla nasıl başa çıkıyorsunuz?
Hem resim hem moda tasarım yaptığım için bu yaratıcılık sürecimi besliyor. O yüzden aşırı zorlandığım zamanlar olmuyor.
M.P: Sanatınızda geleceğe yönelik hangi hedefler ve projeler var?
Sanatı ve modayı mixleyerek güzel işler yapmaya devam etmek istiyorum. Gelecekte işlerimle hem Türkiye’de hem de uluslarası alanda dikkat çekip daha fazla sayıda sanatseverlere , kitlelere ulaşmak istiyorum. İlk Solo Sergim Balat’ta Kafa Miro Galeri’de Ateşten Yükselenler temasıyla gerçekleşti Sergim hala Kafa Miro’da devam etmekte, moda tasarımlarım da yer almakta. Yeni Solo Sergiler de yapmak istiyorum bunun için çok çalışmam lazım. Fuarlara düzenli olarak katılıyorum.
Uluslarası Selanik Fuarı’nda ilk Canlı Performansımı gerçekleştirdim. Sonrasında sırasıyla Hüsrev Kethüda Hamamı, İAAF İstanbul Fuarı , İAAF İzmir Fuarı ve Art Contact Fuarı’na resimlerimle katıldım ve tasarımlarım üzerine Ateşten Yükselenler conceptimle resimler yaparak Canlı Performanslar gerçekleştirmeye devam ediyorum. İAFF İstanbul ve İAAF İzmir Fuarları’nda Signature Art Galerry ile en son Art Contact Fuarı’nda Tamer Levent’le Sanata Evet platformunda canlı performansımı yaptım. Canlı Performans konusunu zaman içerisinde daha da geliştirip büyütmeyi düşünüyorum.
M.P: Genç veya yeni başlayan ressamlara verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir?
Asla vazgeçmek yok , pes etmek yok. Hep merak etmeye ve çalışmaya devam etmeli , yabancı ve Türkçe kaynakları iyi araştırmalarını ve seyahat etmelerini tavsiye ederim.
P.s: Kaynak ve link gösterilmeden paylaşılamaz.