Türk Tiyatrosu ve Türk Sineması’nın usta ismi Turgay Tanülkü’yle 10. Malatya Uluslararası Film Festivali kapsamında ‘Sinemada Bir Ses’ söyleşisi gerçekleşti. Ülke insanıyla iç içe olmanın bir oyuncunun en büyük değeri olabileceğine vurgu yapan usta oyuncu, “Bazı sanatçıların sevenleriyle fotoğraf çektirmek istememesini anlamıyorum. Sanatçıysanız bu ülkenin insanıyla iç içe olmanız gerekiyor. Hiç tanımadığımız o insanlar sayesinde yaşayabiliyoruz. Benim felsefem bu. İyi oyunculuk da bu noktada başlıyor. Garsonun çay bardaklarıyla olan ilişkisini, bulaşıkçının tabaklarla olan hissiyatının iyi bilmeniz için onların içinde olmanız gerekiyor” dedi.
“HAMLET’TEKİ MEZARCI KARAKTERİNİ OYNAMAK İSTERİM”
Tiyatro tutkusuna değinen sanatçı, “Şahin Ağa rolü bana uygundu çünkü o tip adamlarla aynı cezaevinde aynı çay bardağından çay içtim. Fakat hayatımda en çok Hamlet’teki mezarcı karakterini oynamak isterim. Çünkü Hamlet’i oynayamam. O tür karakterlerle yaşamadım” şekline konuştu.
“VALİNİN OĞLU DA BEN DE AYNI DURUMDAYDIK”
Tanülkü, “Hayatımdaki ilk eşitliği sahnede tattım ve bu duygu beni büyüledi. Halkevleri’nde temizlikçilik yaptığım sırada bir oyuncunun hastalığı nedeniyle sahneye çıktım. Valinin oğlu kral rolündeydi. Benim babam ise şeker fabrikasında odacıydı. Bana da dilenci rolü düşmüştü. Rollerinde hayattaki adaletsiz gibi olduğunu düşünürken oyun bitince o seyirci karşısında hepimiz boyun eğdik, selam verdik. İşte ilk defa eşitliği orada tattım. Valinin oğlu da ben de aynı durumdaydık” diye konuştu.
Cezaevindeki mahkumlar için oyunlar ve sanat atölyeleri düzenleyen Turgay Tanülkü, sadece kadına ve çocuklara karşı işlenen suçlardan ceza yatan mahkumlara karşı tepkili olduğunu dile getirerek, “Annelere ve özellikle tüm çocuklara karşı çok hassasım ama kız çocuklarına daha duyguluyum. Buradan tüm annelerin, anne adayların ve kız çocuklarının yüreğine selam olsun” ifadelerini kullandı.