20 Ekim’de gösterime girecek “Serçenin Gözyaşı” filmin basın toplantısını yapıldı. Filmin oyuncuları Ezgi Şenler, Yeşim Salkım, Soydan Soydaş, Evren Erler, Arzu Cabar, Sedef Şahin, Kubilay Penbeklioğlu, Yapızkan Dikmen ve Gülsüm Sayar’ın yanı sıra yönetmen Aysun Akyüz Mehdiabbas, senarist Şengül Boybaş, filmin hikâye yazarı Ali Eyüboğlu ve yapımcı Çağla Başak Çobanoğlu katıldı.
“Sanatımızla ses olalım istedik”
Toplantıda konuşan yönetmen Aysun Akyüz Mehdiabbas, “Bazen bir şey yapmamak da suçtur. Susmak da. Sessiz kalmayalım, sanatımızla ses olalım istedik” dedi. Mehdiabbas şöyle konuştu: “Yaklaşık 50 yıl önce bir köyde güzeller güzeli bir genç kızın başına gelen talihsiz bir olay, bir tecavüz olayı. Genç kızımız Nilüfer, kendini sessizliğe gömer ve bu sessizlik aslında acı cehaletin beklediği en iyi fırsattır. O cehalet ki, o fırsatı öyle bir kullanır, gaddarlığın sınırlarını zorlar adeta o toplumda. Günümüze geldiğimizde yani 50 yıl sonra da maalesef değişen zaman, akıl, bilim, teknolojiye rağmen bütün bu sapkınlığın, şiddetin, tecavüzlerin hatta şiddetin dozunun daha da artarak devam ettiğini görüyoruz. Hâlâ kendini sessizliğe gömen kadınlarımız olduğu gerekçesiyle, hâlâ sesini duyuramayan ve sesini duyuramayıp yitip gidenlerimizin adına biz yapabileceğimiz en iyi şeyle yani sanatımızla ses olalım istedik.”
“Bir anne iyileşirse bir çocuk iyileşir”
Filmin senaristliğini üstlenen Şengül Boybaş, konuşmasında, karakterleri yaratırken “dokuz doğurduğunu” belirterek şu ifadeleri kullandı: “Bir gün Emine oldum, diğer gün Ayten… Ondan sonraki gün diğer tüm şiddete uğramış kadınlar oldum. Onların gözünden bu dünyayı okumak inanın çok karanlık. Benim için hiç kolay olmadı bu senaryoyu yazmak. Çünkü daha mistik bir yazarım. Gerçek olaylarla temas ettiğim zaman saç diplerimden ayak tırnaklarıma kadar titrerim. Yazarken ağladım, okurken ağladım, izlerken ağladım. Ses olabilmenin bende yarattığı onuru yaşıyorum. Bir anne iyileşirse bir çocuk iyileşir, bir çocuk iyileşirse bir toplum iyileşir diyerekten toplumumuzun çürümüş yanlarına hep beraber iyileştirmeyi umuyorum.”
Yeşim Salkım’dan taciz açıklaması
Filmde “Avukat Ayten” rolünü canlandıran Yeşim Salkım, filmin bazı bedeller ödense de kadınların eğer isterse her şeyi başarabileceğini vurguladığını söyledi. Salkım şunları anlattı: “Kadına şiddetin kız çocuklarına olan şiddetin ne kadar ağır olduğunu ve bazı bedellerin böyle ödendiğini ama eğer istersek biz kadın olarak her şeyi başarabileceğimizi, onun annesinden ona miras kalan doğruluğu, dürüstlüğü, cesareti ve vazgeçmemeyi nasıl sürdürdüğünü sürpriz finalde göreceksiniz. Bu ülkenin güzel kadınlarına hediyesidir bu film. Diliyorum ki ülkemizde bazı şeyleri en azından tam olarak değiştiremesek de sanatla cevabını vermiş olacağız.”
Basın mensuplarından gelen “Başınıza bu tarz olaylar, şiddet, taciz gibi olaylar geldi mi ya da gelmeyen var mı” sorusuna yanıt veren Salkım, 16 yaşında başından geçen bir olayı aktardı: “Şu kadarını söylemek istiyorum ki, ilk kez açıklayacağım bir şey bu. 16 yaşındayken ben de her genç kızın yaşamak istemediği ve hayallerinin olduğu bir çağda çok acı bir tecrübeyle karşılaştım. Kadınlarımızın, genç kızlarımızın ülkemizdeki eğitimin değişmesi gerektiğini savunuyorum. Kadın susunca onun çocuğu da susuyor ve susmaya mahkum kalıyoruz. Kadın değişirse çocuk değişir, çocuk değişirse dünya değişir.”
“Umarım bir ses oluruz”
Filmde 17 yaşındaki Nilüfer karakterini canlandıran Ezgi Şenler, “Kadına şiddet hepimizin kanayan yarası. Hatta doğaya, bütün canlılara olan şiddete dur dememiz gerektiğini düşünüyorum. Nilüfer’i okuduğum anda empati yaptım. Onu en iyi şekilde canlandırmak için canla başla çalıştım. Umarım bir ses oluruz, bir kişiye bile dokunuruz ve bir hayat değişir. Umarım sizler de seversiniz” diye konuştu.
Üç kişiye özel teşekkür
Filmin hikâye yazarı gazeteci Ali Eyüboğlu, “Bu 70’li yıllarda yaşanmış gerçek bir hikâye. Kadınlar, filmin yapımcısı, senaristi, yönetmeni, başrol oyuncusu. Senaristimiz Şengül Boybaş işin başında çok heyecanlıydı, bu beni çok etkiledi. Üç kişiye özel teşekkürüm var. İsimlerini saydığım zaman dünya görüşlerinin farklı olduğunu tahmin edeceksiniz: Yeşim Salkım, Özlem Gürses ve Tamer Karadağlı. Altını çizerek söylüyorum siyasi görüşlerini öne çıkararak bakmadıkları, parayı değil, sanatı önemsedikleri için ve bir telefonumla seve seve bu rolü kabul ettikleri için teşekkür ediyorum” dedi.
“Ben de kadına şiddetin mağduruyum”
Filmde baba rolünü canlandıran Evren Erler, “1973 yılında geçen bir hikâyenin parçasıyım. Şiddet gören ailenin babasını Şevki karakterini canlandırıyorum. Film dolayısıyla kadına şiddetin, bu mücadelenin bir parçası olmak benim için gurur verici” diye konuştu.
“İki hafta evden çıkamam”
Geçen yıl izleyici karşısına Kızılcık Şerbeti dizisindeki “Kayhan” rolüyle hafızalara kazınan ve “Serçenin Gözyaşları” filmindeki en sert karakteri olan Geco’yu oynayan Soydan Soydaş şu ifadeleri kullandı: “Oynadığım karakter iyi bir adam değil. Kötü desem değil, kötünün daha kötüsü desem… Film bitince herhalde herkes bu filmin tadını çıkaracak ama toplumumuzun hassas olduğu bir konu olduğu için ben iki hafta evden çıkamam diye düşünüyorum! Daha önce başıma geldi çünkü. Bu sefer nasıl olacak bilmiyorum… Eğitim, adalet hukuk. Tüm toplum olarak elimizi taşın altına koyarsak uzun vadede daha güzel yerlere geliriz diye düşünüyorum.”
Ahmet Kaya’nın bir şarkısı da var
Müziklerini Zeynep Alasya’nın yaptığı, Ahmet Kaya’nın sevilen bir eserinin yer aldığı filmde, Ezgi Şenler, Uğur Güneş, Yeşim Salkım, Sedef Şahin, Soydan Soydaş, Tamer Karadağlı, Arzu Cabar, Evren Erler, Kubilay Penbeklioğlu, Özlem Gürses, Bilge Şen, Yağızkan Dikmen, Ahmet Sarsılmaz, Özgür Çağlayan İncesu, Burcu Yüce, Nilay Çömlekçi, Gülsüm Sayar, İbrahim Çavdar, Gökberk Bayındır, Fatih Altınışık, Yağmur Ceren Bulman, Burcu Baki, Sefa Demir, Mehmet Güler, Ergin Deveci, Sefa Şenel, Erberk Sezer, Erol Sertel, Şükrü Çetin, Muharrem Fındıcak, İsa-Musa Kadan ve Neslihan Rayman rol alıyor.