Prof. Dr. Taşbakan, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneğince (TAHUD) çevrim içi düzenlenen “20. Ulusal Aile Hekimliği Kongresi”nde yaptığı “Pandemide Bizi Neler Bekliyor, Biz Ne Bekliyoruz?” başlıklı sunumunda, Kovid-19 salgınının etkilerinin sürdüğünü ifade etti
Taşbakan, salgına karşı en etkili silahın aşı olduğunu, herkesin Sağlık Bakanlığının belirlediği takvime göre aşılarını yaptırması gerektiğini kaydetti.
Aşı yaptıranlardaki antikor seviyelerinin zaman içinde azaldığını anlatan Taşbakan, hatırlatma dozunun uygulanmasının önemli olduğunu belirterek, “Artık mRNA aşılarından sonra bile BioNTech aşısının dahi 6 aydan sonra antikor düzeyinin düştüğü gözleniyor. Bundan dolayı 3. doz aşılama önerilmekte. Hastalıktan korunmak için 3. doz aşılamanın hatta gerekiyorsa 4. doz aşılamanın yapılması şart.” dedi.
Taşbakan, aşıyla birlikte salgın tedbirlerine de titizlikle uyulması gerektiğini dile getirdi.
Havaların soğumasıyla kapalı ortamlarda bulunma süresinin artmaya başladığını vurgulayan Taşbakan şunları kaydetti:
“Enfeksiyon kontrol önlemlerini en iyi şekilde uygulamalı, bulaşın önlenmesini sağlamalıyız. Aşı olmamayı ve maskesiz olmayı kabul edemiyoruz. Aşılanmayı hızlandırmak zorundayız. Yeni varyantlar ortaya çıktıkça, buna bağlı enfekte olabilecek hastalar daha riskli olabilmekte ve bu nedenle bu hastalarda izolasyon önlemlerine dikkat etmemiz lazım. Mesafemizi korumalıyız, ancak bunu sağlamıyoruz. Otogarlarda, AVM’lerde, dışarıda herkes dip dibe. 1,5 metre mesafe biraz hayal gibi.”
Prof. Dr. Taşbakan, aşının hastalığı yüzde yüz önlemese de virüse yakalanıldığında hastalığın hafif geçmesini ve hastaneye yatışları azalttığına dikkati çekti.
Herkese aşı olma çağrısında bulunan Taşbakan şöyle konuştu:
“Aşı, hastalığı hafif geçirmenizi sağlıyor. Semptomatik olsanız dahi hastaneye yatmanızı önlüyor. Hastaneye başvuracak olsanız bile yoğun bakıma yatmanızı önlüyor. Ciddi anlamda altta yatan başka bir hastalık yoksa ölümü de önlüyor. Bunu kesin olarak biliyoruz. Yoğun bakımlarımızda ya da servislerde yatan hastalarımızın pek çoğu ya aşısız ya da ciddi immün yetmezliği olan hastalar. Altta yatan bir hastalığı olmayan aşılı olan kişiler hastalığı oldukça hafif, yatışı olmadan atlatıyor.”