Sabah Gazetesi Yazarı Hıncal Uluç, CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu sert sözlerle eleştirdi.
Uluç, İmamoğlu belediye başkanı seçildiğinde büyük bir keyif yaşadığını ancak şimdilerde ise büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını söyledi.
Uluç,Ekrem İmamoğlu’nu Koronavirüs salgınından etkilenen meslek gruplarından birisi olan müzisyenler için “bir şey yapmadığını” belirterek tepki gösterdi
Uluç, “İstanbul’un neresinde imzan var, İmamoğlu? Ne yaptın, benim o harika Beylikdüzü Başkanımı? Ne yaptın ha?” diye sordu.
Hıncal Uluç’un yazısı şu şekilde;
Kaç yıl oldu hatırlamıyorum.. Ankara Operası’nın ünlü tenorları vardı. Şimdi sadece Ankara’da değil, ülkede Genel Müdür Murat Karahan’dan başka tenor yok ya, neyse.. O ünlü tenorlardan Şenol Talınlı aradı beni. “Hıncal Ağbi” dedi. “Üç Tenorlar olarak İstanbul’da konser vereceğiz..”
Şenol, Ayhan Uştuk, Aydın Çınar..
Onları şimdi masal olan efsane “Yaşamdan Dakikalar”da konuk etmiştik de nasıl harika tepkiler almıştık.. Beylikdüzü’nde imiş konserleri..
Uçtum tabii.. Ve İstanbul’un Bulgar sınırına en yakın semti Beylikdüzü’nde hayat boyu unutamayacağım bir manzara ile karşılaştım.
Opera Konseri’nde seyirci kısmı tıklım tıklım doluydu. Yüzlerce insan.. Kadın, erkek, çocuk..
Sadece onlar mı?. O oturma alanının etrafı yemyeşil kırsal.. Piknik alanı.. Orada binler var.. Örtülerini açmışlar, yiyecek, içecekleri yaymışlar, hem opera konseri dinliyor, hem keyif çatıyorlar..
Beni gören Belediye Başkanı da geldi yanıma.
Kendini tanıttı. Bilgi verdi..
Beylikdüzü insanı için bu geniş yaşam alanını planlamış yapmışlar. Açık Hava Konser Salonu..
Çevresi, piknik alanları ve çeşit çeşit botanik bahçeleri..
Binbir bitki, çiçek.. En dışta açık kapalı restoranlar, kafeler.. Her yaz Klasik Müzik ve Caz Müziği Festivalleri düzenliyorlarmış..
İşte belediyecilik bu.. Halk adamlığı bu.. Halkı olduğu yerden alıp, basamak basamak yükseltmek bu.. Opera ve caz konserine koşacak ve orada keyifle eğlenecek bir topluma ulaşmak bu.
“Aceleniz yoksa kalın, konserden sonra size bu ‘yaşam alanı’nı gezdireyim” dedi. Kaç saat sürdü o gezme bilmem, ama nasıl keyif, nasıl gurur, nasıl mutluluk, vakit nasıl geçti anlamadım..
..Ve sevgili okurlar, o Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu idi, işte..
O İmamoğlu, İstanbul Belediye Başkanı seçilince, nasıl keyiflendiğimi bu sütunlarda okudunuz.
Bugünlerde de, uğradığım akıl almaz hayal kırıklığını okuyorsunuz.
“İstanbul için ne yaptın İmamoğlu?.. İstanbul halkına ‘İşte bunu İmamoğlu yaptı’ dedirten ne yaptın?” diye sordum.. Gık yok.. Ne ondan, ne benim vergilerimle maaş alan basın danışmanlarından..
Söyleyecek bir şeyleri olsa, coşarlardı bilirim.
Çıt yok..