Asgari ücrette ilk toplantı 7 Aralık’ta, ikinci toplantı ise 14 Aralık’ta yapılacak. TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, asgari ücrette ilk rakamı açıkladı.
“7 BİN 785 LİRA KIRMIZI ÇİZGİ”
Hükümet kanadı ve işveren temsilcileriyle bir uzlaşı halinde süreci ilerletmek istediklerini söyleyen Atalay, 7 bin 785 liranın altındaki rakamı kabul etmeyeceklerini belirtti. “Kırmızı çizgi bu onun üzerine çıkmak gerekiyor” dedi. Peki 2023 yılının yeni asgari ücreti için zam pazarlığı hangi seviyede dengelenir? İşte detaylar…
Yeminli Mali Müşavir ve Ekonomist Muhammet Bayram konuyla ilgili milliyet.com.tr’ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Sayın TÜRK İŞ Başkanı Atalay, asgari ücret pazarlığında 7 bin 785 lira altında masada oturmayız açıklamasında bulundu. Biz daha önce de asgari ücretle alakalı yapmış olduğumuz tahminlerde ve verdiğimiz demeçlerde bu seviyeyi belirtmiştik. Peki bu seviye ne? Bu seviye TÜRK İŞ’in aylık enflasyon ile beraber yapmış olduğu açlık sınırına ilişkin belirlemedir.
‘AÇLIK SINIRININ ALTINDAKİ ASGARİ ÜCRETİ KABUL ETMEYİZ DİYOR’
4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı da 25 bin 400 seviyesindedir. Sayın Ergün Atalay’ın belirtmiş olduğu bu tutar açlık sınırının altında asgari ücreti kabul etmemelerini belirtiyor. Yine asgari ücretle ilgili görüşmeler yapılacak buna ilişkin hem hükümet yetkililerinin yapmış olduğu açıklamalarda ‘Biz çalışanlarımızı enflasyon altında ezdirmeyeceğiz’ denilmişti. Sayın Cumhurbaşkanının açıklamasında ise ‘Biz ayakları yere basan bir düzenleme yapacağız’ söyleminden yola çıkarak temmuz ayı asgari ücret artışında yüzde 42 enflasyon varken yüzde 30 zam yapılmıştı. Burada 12 puanlık fark söz konusudur.
‘EN AZ YÜZDE 40’LIK ARTIŞ YAPILACAK’
Sene sonu enflasyonunun yüzde 25-30 arasında gerçekleşeceğini farz edersek en az yüzde 40’lık bir artış yapılabileceğini söylüyoruz. Burada 5 bin 500 TL olan asgari ücret düzeyinde yüzde40 artış yapılırsa 7 bin 700 TL, yüzde 45 artış olursa 7 bin 975 TL, yüzde 45 artış olursa 8 bin 250 TL rakamına ulaşır.
ASGARİ ÜCRETTE EN GERÇEKÇİ RAKAM NE?
Hep söylemiş olduğumuz üzere yıllardır eleştiri konusu olunan açlık sınırının altında asgari ücret olmaz yaklaşımıyla birlikte yüzde 45 veya yüzde 50’lik bir zam artışı gündeme gelecektir. Ama ben psikolojik sınır olması açısından 8 bin TL tutarının en gerçekçi rakam olduğunu düşünüyorum.
Bu tutarların üzerindeki rakamların telaffuz edilmesi manipülatif söylemlerden ibarettir. Çünkü zikredilen 9 bin 500-10 bin-11 bin TL tutarları bir beklenti ve algı oluşturmaktadır. Yani bu beklenti eğer gerçekleşmezse çalışanlar da hayal kırıklığına uğrayabilirler. Bu kapsamda hem piyasayı doğru yönlendirmek hem de beklentileri yönetebilmek adına doğru ve gerçekçi açıklamaların yapılması elzemdir.
Zaten TÜRK İŞ Başkanı da daha önceki açıklamalarında fiyat söylemenin yanlış olduğunu bunların piyasa içerisinde farklı algılandığını hem işverenlerce hem de çalışanlarda bunun kötüye kullanıldığından bahsetmişti. Bu kapsamda gerçekçi rakamlar üzerinde durmak gerekiyor 8 bin lira ile 8 bin 250 lira arasındaki rakam enflasyonun üzerinde bir rakamdır. Çalışanların önceden aldığı enflasyon farkı kendilerini enflasyon karşısında bir nebze nefes aldıracaktır.
2023 ASGARİ ÜCRETİNDE DE TÜM TARAFLARIN MEMNUN OLACAĞI BİR DÜZEY ORTAYA ÇIKAR MI?
Hem TİSK Başkanı hem TÜRK İŞ Başkanı’nın yaklaşımları gayet makul ve yerindedir. Zaten bizim de daha önce söylemiş olduğumuz üzere asgari ücret dışında bazı konular vardı. EYT kapsamında emekli olacakların kıdem tazminatı ödemesine ilişkin ve aynı şekilde SGK priminde yapılan 5 puanlık indirimin sabitlenmesi şeklinde. Dün TİSK Başkanı yaptığı açıklamada Bakan Bilgin ile görüştüklerini ve onay aldıklarını söylemişti. Bugün sayın Bakan Nebati’nin yaptığı açıklamada kıdem tazminatının ödenebilmesi için işverenlere KGF destekli kredi verileceği belirtildi. Bu önemli bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımdan da yola çıkarak tarafların asgari ücretin belirlenmesinde olumlu olduklarını ve beraberce oy birliği ile tekrar fiyat belirlenebileceğini düşünüyorum.
Çünkü asgari ücretin az belirlenmesi demek vatandaşlarımızın ve ücretlilerin enflasyon karşısında ezdirilmesi demektir. Fazla belirlenmesi kayıt dışılığa, herkesin asgari ücretli gibi çalıştırılmasına ve istihdam kaybına yol açacaktır. O yüzden bu dengeyi mutlaka gözetmek gerekiyor.
Nihai toplantı sonucunda verilen rakamın oy birliği ile çıkacağını yüksek ihtimal görüyorum.
ASGARİ ÜCRETTE NİHAİ KARAR ARALIK SONU DEĞİL DE DAHA ERKEN BİR TARİHTE BELİRLENEBİLİR Mİ?
Daha önceki toplantıların 4. sefere uzamasının sebebi tarafların uzlaşamamasıydı. Eğer oy birliği olursa 3. toplantıda da bu karar alınabilir. Toplantılarda şöyle bir durum söz konusu: Hem işveren hem işçi kesimlerinin temsilcileri bilimsel veriler üzerinde çalışıyor. Asgari ücretin belirlenmesinin bir kıstası yoktur. Enflasyon oranında belirlenme şartı da yoktur. Ama bilimsel veriler üzerinde taraflar çalışmaktadır. Bu çalışma en fazla aralık sonu itibarıyla bitecektir.”