Rusya Tarih Kurumu Başkanı ve Dış İstihbarat Servisi (SVR) Direktörü Sergey Narışkin, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sergey Narışkin, ABD‘li siyasi seçkinlerin Rusya‘ya karşı “saldırganlık” eylemlerinin “tehlikeli sonuçlara yol açacağı” konusunda uyardı.
Narışkin, “Bugün Amerikalı seçkinler, binlerce Ukrayna vatandaşının ve paralı askerin hayatlarını ateşe atarak, ülkemize karşı istedikleri kadar saldırganlık yapabileceklerine inanmaya devam ediyorlar. Böylesine dar görüşlü bir inanç, son derece tehlikeli sonuçlarla doludur” dedi.
KÜBA FÜZE KRİZİ’Nİ HATIRLATTI
Küba Füze Krizi‘ni hatırlatan Narışkin, “1962’de ABD’nin Türkiye topraklarına nükleer başlıklı füzeler yerleştirdiğini ve bunun da elbette ülkemizle potansiyel bir çatışma tehdidi yarattığını hatırlıyorum. Buna karşılık, dost Küba halkını ABD’nin saldırgan planlarından korumak isteyen Sovyetler Birliği de adaya füzelerini yerleştirdi” diye konuştu.
Narışkin, “Washington için Sovyet topraklarını askeri üsleriyle çevrelemek başka bir şeydi, fakat Sovyet füzelerini aniden ABD kıyı şeridinin yakınında keşfetmek ise bambaşka bir şey. Kendilerini uzun zamandır bu istisnacılığa inandırmış olan Amerikan siyasi elitlerinin tepkisi acı verici, sinir bozucu ve sert oldu” dedi.
“KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZİ KABUL ETMEK ZORUNDA KALDI”
Küba Füze Krizi’nde ABD’nin, Rusya’nın “kırmızı çizgileri”ni tanıdığını belirten Narışkin, “Beyaz Saray, ancak zorlayıcı koşulların baskısı altında, krizi çözmenin tek bir barışçıl yolu olabileceğini ve bunun da kırmızı çizgilerin acilen ve karşılıklı olarak tanınması olduğunu kabul etmek zorunda kaldı” ifadelerini kullandı.
Narışkin, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Kabul etmeliyiz ki Kennedy yönetimi içinde de eylemlerinin sonuçlarını hesaplayabilen ve kendi sözlerinin sorumluluğunu alabilen rasyonel insanlar vardı. Bir uzlaşmaya varıldı: Washington ve Moskova sırasıyla Türkiye ve Küba’daki füzelerini kaldırdı. Dünya derin bir oh çekti.”