Araştırmada, 7 binden fazla katılımcının kan ve idrar örneklerinden elde edilen veriler incelendi.
Katılımcılar, yalnızca esrar kullananlar, yalnızca tütün kullananlar, her ikisini de içenler ve hiçbirini içmeyenler olarak 4 gruba ayrıldı.
Independent Türkçe‘nin aktardığına göre, Hakemli bilimsel dergi Environmental Health Perspectives’de yayımlanan bulgular, endişe verici bir sonucu gözler önüne serdi: Esrar kullanan kişilerin hem idrar hem de kan örneklerinde daha yüksek seviyede kadmiyum ve kurşun vardı.
Şimdiye dek esrarın zarar potansiyelinin diğer birçok uyuşturucu maddeyle karşılaştırıldığında epey düşük olduğu düşünülüyordu.
Ancak esrarın üretildiği kenevir bitkisinin ağır metal maruziyetiyle bağlantılı olabileceğine dair de şüpheler vardı.
Ağır metaller, kanserden beyin hasarına kadar çok çeşitli tıbbi sorunlara yol açabiliyor.
Araştırma makalesinde, “Kenevir bitkisi bilinen bir ‘metal çöpçüsü’ olduğundan, esrar kullanan bireylerin kullanmayanlara kıyasla daha yüksek metal biyobelirteç düzeylerine sahip olacağını varsaydık” ifadeleri yer aldı.
Buradaki “çöpçü” terimi, kenevirin toprak, gübre, su ve böcek ilaçlarındaki metalleri emerek bunları temizlediği anlamına geliyor.
Ancak araştırmacılar, ağır metal kaynaklarından izole edilecek şekilde özenle yetiştirilen bitkilerin hâlâ güvenli olabileceği görüşünde.
Çalışmada ayrıca, hem esrar hem tütün kullananların ve yalnızca tütün içenlerin kan ve idrarında da önemli seviyelerde ağır metale rastladı.
Bu da genel olarak sigara içmenin tehlikeleriyle ilgili yerleşik düşünceleri destekler nitelikte.