İklim değişikliğiyle mücadele ve iklim değişikliğinin ekonomiye etkisini en aza indirmek amacıyla Ankara’da EKO İKLİM Zirvesi düzenlendi.
Zirvede, yaz aylarının gelmesi ile olası orman yangınlarına yönelik tedbirlere ilişkin bilgi veren Tavşanoğlu, ormanların iklim değişikliği ile mücadelede en temel varlıklar olduğunu, çok yüksek miktarda karbon depoladıklarını, yanması durumunda yıllarca içinde barınan karbonun atmosfere salındığını ve iklim değişikliğini olumsuz etkilediğini vurguladı.
Tavşanoğlu, “Orman yangınlarının gelecek yaz yaşanmayacağına ilişkin herhangi bir veri yok, tekrar tekrar yaşama olasılığımız var. Bizim ‘inşallah yangınlar olmaz’ demek yerine, buna hazırlıklı olmamız lazım. Büyük orman yangın çağına girmiş durumdayız. Çok kaçışımız yok gibi görünüyor. Son yıllarda ormanlardaki yanıcı materyaller de arttı. Bu yüzden yangınlar çıktığında büyümesini sağlayacak ortamlar mevcut. Büyük yangınları gelecek yıllarda da bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
ORMANLARDAKİ YANICI MADDE MİKTARI AZALTILMALI
Yangınlara sebep olan iklim değişikliğinin etkilerini uzun vadede azaltmanın yolunun fosil yakıtlardan yenilebilir enerjiye geçmek olduğunu belirten Tavşanoğlu, kısa vadede ormanların yangınlardan daha az etkilenmesini sağlamak için pek çok yöntem olduğunu kaydetti.
Tavşanoğlu, orman yangınları ile mücadeleye ilişkin yöntemleri şöyle anlattı:
“Bazı yangınlara teknoloji ile baş etmek zor oluyor. Kaliforniya, Avusturalya yangınında bunu çok gördük. Ne kadar çok uçağınız, helikopteriniz olursa olsun o kadar şiddetli yanıyor ki ormanlar söndüremiyorsunuz. Alternatifler çözümleri düşünmemiz lazım. Bunlardan biri, yangınlar çıkmadan yangınla mücadeleye başlamak. Bunun için ormanlardaki yanıcı madde miktarını azaltmalıyız. Ayrıca nemli dönemlerde teknik ekip tarafından denetimli yakmalarla, ormanların alt örtüsü yakılıyor ve yazın yangın çıktığında yangının şiddeti azaltılmış oluyor. Bu da ayrı bir yöntem.”
SICAK HAVALARDA ORMANLARA GİRİŞ YASAKLANMALI
Yangınların bir bölümünün de insan kaynaklı çıktığını belirten Tavşanoğlu, “Sıcak hava dalgasının olduğu dönemde insanların ormanlara ve yaban hayatının olduğu yerlere girişlerinin azaltılması gerekiyor. Bilinçlendirme yapılıyor ama insanlar çok ihmalkar. Sert tedbirlerle ormanlara giriş yasaklanabilir. Bu tedbirleri alabilirsek, orman yangınlarını dikkatli bir şekilde azaltabileceğimizi düşünüyorum “ dedi.
Tavşanoğlu, geçen yaz Hatay’dan İzmir’e kadar geniş bir alanda orman yangınlarının olduğunu, kendisinin özellikle Antalya ve Marmaris’te yangınlardan sonra orman alanının doğal olarak kendini yenilemesine yönelik incelemelerde bulunduğunu belirtti.
“BİZİM BEKLENTİMİZ ORMANLARIN DOĞAL OLARAK YENİLENMESİ”
Geçen yaz yanan ormanların kendini yenilemeye yönlendirdiğini ifade eden Tavşanoğlu, “Bizim beklentimiz ormanların doğal olarak yenilenmesi. Bunu pek çok ormanda görüyoruz” dedi.
Tavşanoğlu, “Yangından 15 gün sonra toprakta yanmayan organları ile sürgün veren çalılar gördük. Kızılçam ormanlarının yanmayan kozalaklarının açılmasıyla çimlendiğini gördük. İlkbaharda arazi çalışmalarımız başlıyor. Yangın alanlarının böyle bir kaynağı var. Yangın sonrası ilk birkaç yıl çok kritik. Oraya gözümüz gibi bakmamız lazım.” diye konuştu.
Bir yandan ormancılık uygulamalarının devam ettiğini, yanmış ağaçların orman alanından çıkarılması gerektiğini, bu yaz yanan bölgelerde de bunun hemen başladığına işaret eden Tavşanoğlu, yanan alanların çok büyük olduğunu, kış öncesi başlayan bu çalışmanın halen bitmediğini ifade etti.