Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) astronotların dekompresyon hastalığına yakalandığını gösteren NASA canlı yayını panik yarattı. Bu durum, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda acil bir durum olduğuna dair sosyal medyada birçok söylentiye yol açtı. İşte detaylar…
NASA canlı yayını sosyal medyayı ayağa kaldırdı
Uluslararası Uzay İstasyonu’nun YouTube kanalında, dün akşam bir mürettebat üyesinin dekompresyon hastalığı belirtileri gösterdiğine dair sesli bir yayın gerçekleştirdi. Yayında bir kadın sesi, mürettebat üyelerinden komutanı tekrar giydirmelerini, nabzını kontrol etmelerini ve oksijen vermelerini istedi. Durumunun ise kritik olduğunu belirtti.
Peki, NASA canlı yayını sırasında belirtilen dekompresyon hastalığı nedir? Dekompresyon hastalığı, Türkçe’de vurgun olarak da biliniyor. Atmosferik basınçtaki ani değişiklikler, vücutta çözünmüş halde bulunan gazların kan ve dokularda kabarcıklar oluşturmasına neden oluyor.
Oluşan gaz kabarcıkları, damarları tıkayıp çevre dokulara zarar vererek ölüme kadar giden çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Basınç değişimleri nedeniyle Uluslararası Uzay İstasyonu’nda astronotların başına gelmesi muhtemel olan hastalık, yayın sırasındaki ürkütücü ses kayıtları nedeniyle de büyük panik yarattı.
Birçok uzay meraklısı, sosyal medyada NASA canlı yayın linkini paylaşarak Uluslararası Uzay İstasyonu’nda ciddi bir acil durum olduğu uyarısında bulundu. Ancak NASA, Uluslararası Uzay İstasyonu’nun X hesabından yaptığı açıklamada, yayınlanan sesin devam eden bir simülasyondan yanlışlıkla yönlendirildiğini ve gerçek bir acil durumla ilgisi olmadığını belirtti.
Olayın yaşandığı sırada Uluslararası Uzay İstasyonu mürettebatının uykuda olduğu ve bugün yapılacak olan uzay yürüyüşüne hazırlandıkları da açıklandı. SpaceX’in sosyal medya hesabından yapılan açıklamayla da bunun sadece bir test olduğu bildirildi.
Türkiye saatiyle gece yarısından sonra gerçekleşen canlı yayın olayının NASA tarafından açıklanmasının ardından da birçok tepki geldi. Yaklaşık iki saat sonra yapılan açıklama nedeniyle kullanıcılar, NASA’nın bu tarz konularda daha hızlı olması gerektiğini savundu.
Kaynak: Shiftdelete