İngiltere devletine ait ancak kamu tarafından fonlanmayan Channel 4, 2000’li yılların başında çeşitli belgesellerin yayınlandığı bir televizyon kanalıydı.
Şüphesiz eğlenceli bir televizyon programıydı ama bu işe dahil olanlar daha sonra hayatları boyunca travma aldıklarını söylediler.
YAŞLARI 11 İLE 12 ARASINDAKİ 10 ÇOCUK…
Kanalda yayınlanan Boys Alone (Oğlanlar Yalnız Başına) adlı programın bir bölümünde, yaşları 11 ile 12 arasında değişen on erkek çocuk, beş günlüğüne muhteşem bir Londra’nın dışında bir bağ evinde yaşamaya götürüldü.
Programın amacı neydi? Etrafta ebeveynler ve yetişkinler (ekip dışında) olmayacaktı ve hiçbiri birbirini önceden tanımıyordu.
Çocuklar için oyuncaklar, boyalar, kitaplar ve oyunların yanı sıra yiyecek dolu bir mutfak da sağlandı, yani hazırlanan ortam göründüğü kadar etik dışı değildi.
İlk olarak 2002 yılında yayınlanan bölüm o kadar başarılı oldu ki kanal aynı deneyi bu kez on kızdan oluşan bir grupla başka bir deney yaparak filme aldı.
KAOS BAŞLADI
Olayların kaosa dönüşmesi çok da uzun sürmedi.
Erkeklerin durumunda, gruplara ayrıldılar ve evdeki neredeyse her şey mahvoldu. Erkekler, sunulan çeşitli yiyeceklere rağmen, çoğunlukla mısır gevreği ve gazlı içeceklerle yaşadılar.
Michael adındaki bir erkek çocuk, grubun çoğu tarafından günah keçisi ilan edildi ve hatta bir noktada bahçede bir sandalyeye bağlandı.
KIZLARDA DA KAOS UZUN SÜRMEDİ
Sıra kızlara geldiğinde, hiç şüphesiz etrafta yetişkin olmamasının verdiği heyecanla kaos anında baş gösterdi.
Ancak, kızlardan birkaçının yemek pişirme ve temizlik yapma görevini üstlendiği bir organizasyon vardı.
Belgeseller, evdeki izleyiciler için ilginç bir seyirlik olsa da bir grup çocuğun bu kadar uzun süre yalnız yaşamasına ve bunun ulusal televizyonda yayınlanmasına izin vermenin ahlaki açıdan doğru olup olmadığı konusunda tartışmalar yaşandı.
ANNE PİŞMAN OLDU
Channel 4’ün 2009 yılında benzer bir program daha yapmak istediğinde, Mirror gazetesine konuşan Sam adlı bir çocuğun annesi Ruth Lewis, çocuğunun önceki programda deneyde yer almasına izin verdiği için pişman olduğunu söyledi.
“O program korkunçtu. Eğer tekrar zamanım olsaydı Sam’in programa katılmasına izin vermezdim. Tam bir kaos ve kargaşaydı. Bu yeni şovu izlerken, oğluma bunu yaptığıma inanamadığımı düşündüm. Tekrar izlemek korkunçtu. Bir çocuğun o yaşta yaşayabileceği çok şey var.”
Röportaj sırasında 19 yaşında olan Sam ise şu itiraflarda bulundu:
“Her çocuk böyle bir fırsata evet der ama bu doğru bir şey olduğu anlamına gelmez. Hayatımda annemi hiç bu kadar özlememiştim. Ev iki çeteye bölündükçe ve savaş patlak verdikçe kargaşa ve iç karartıcı bir hal aldı. Ev darmadağın olmuştu ve söylemekten utanıyorum ama ben bile biraz holigana dönüşmüştüm.”